Yorumumu sildiler mi diye merak ettim, silmemişler…
En alta kaydırmışlar…
Bu bağlamda bir anekdot (bir anim, ancak komik değil) Altan diye bir gençlik arkadaşım vardı, yazmışımdır konuyu arşivlerimde. Bebekli…
Özbeöz İstanbul Bebek. Geçenlerde annem hatırlattı, ben çoktan unutup gitmiştim…
Altan’ın annesi benim için “oğlum, sen avukat olmalıydın” dedi…
Neden aramızın açıldığını gerçekten hatırlamıyorum. Beni hırsızlıkla itam etti…
Iş yerime beni şikâyet etmiş oradan bilgisayar çalıyormuşum(!)
Dedim ya ayrıntıları ile anlatmıştım bu konuyu bu yüzden kısa kesiyorum, amirim bir gün beni ofisine çağırdı dedi “böyle böyle”
O…
Beni özel olarak yanına çağırıyor, dedi “olay polise intikal etti evini gelip arayacaklar”
Türkçesi…
Varsa bir şeyler kaybet!
Benim amirim bana söylüyor bunu…
Kaybedecek bir şey olmadığı için geldiler, gittiler. Konu kapandı…
Tabii ben bunu bana yapanı merak ettim, bir gün öğrendim…
Gittik evlerine hesap sormaya, annem ve ben…
O zamanlar söyledi annesi bu sözü bana. Gençliğimden beri ben böyleyim çünkü gençliğimden beri bu tür insanlarla muhatabım, olmak istemesem bile. Polisi, insan demek içimden gelmiyor hayvani…
Askeri osu busu…
Yemin ediyorum pişmiş tavuğun başına gelmeyenler ömür boyu başıma geldi…
Bu yüzden bilgi, bu yüzden kelimeler(!)
Yeri gelir…
Ben sözlerimle de gerekirse insani komaya sokarım!
Beni bilen bilir.
Okudum diğer yorumları…
Nick Name’e, rumuza bakar mısınız; Osmanli reloaded…
Ananı da reloaded yapmışlar gayet açık…
Ama seviye…
Ama argümanlar…
Ama mesafe…
Yok kardeşim gerçekten biz Kahpedoğan’ı hak eden bir milletiz.
Dedim ya yozlaşma dünya çapında, başka bir örnek…
Dün aksam kulüpte, bundan böyle 30 atış şart. Zar zor yaptım, ateş etmekte ne var deme…
Tetik bile yoruyor beni…
Neyse bir saat kadar kaldım kulüpte. Çıktım eve gideceğim Thomas çağırdı beni yanına, sigara içiyordu dışarıda. Yanında hani iki ihtiyar var, kari ve koca, çok beğeniyorum ya kendilerini onlarda yanında. Dedi “Du bist ein wirklich schwieriger Fall. Ich mus mit dem Michael über dich sprechen. Ich kann das nicht alleine entscheiden”
???
…
…
…
İhtiyar araya girdi, sordu “arabanın arkasında ne yazıyor?”
Dedim Atatürk’ün imzası…
Ya adam bırak izah edeyim, iki Alman aralarında heyecanlı bir sohbete başladı…
İhtiyar olan biraz bilgisi var Atatürk hakkında ama üç kelimden ikisi yanlış…
Thomas daha beter, sormaz mı “Atatürk öldü mü?”
Buna benzer, başladı seviyesiz bir konuşma aralarında…
Biraz dinledim, dayanamadım çekip gittim.
Kime…
Hangi birine laf, söz yetiştireceksin?
Çağımızda, internet sayesinde herkes doktor, herkes avukat herkes UZMAN(!)
Tehlikeli olan…
Korkunç olanı, yârim yamalak bilginin tehlikesi!