Görüş farkı

Hani hep derim ya…
Allah bana az sayıda kula nasip olacak şeyleri gösterdi, yaşattı…
Bu kul…
Neredeyse hep ders aldı, ders çıkardı(!)

Öyle oturduğun yerden gazel okumaya benzemez paşam…
“Yamyamlar” arasına girmek yürek işi, hele birde sağ – salim çıkabilmek…
Kurtlar sofrasında bir “kuzu”
Ya takdiri ilahi, şans veya iki buçuk gram meselesi?!

İster inan ister inanma…
Şahit oldum, gördüm…
Çalışma şart, şekil ve yöntemlere…
Eğer bu >>> sözde <<< darbe, Batı destekliyse…
Gel, s.ç yüzüme!

Kesinlikle inanmıyorum bu taraflardan planlanıp, sevk ve yönetildiğine…
Haa… Demiş olabilirler “yap, görelim!”
Gözdağı niteliğinde, ona bir şey demem eğer sesiz kalıp onay verdilerse…
Zaten zibidi başını, yandaş ve yoldaşı kandırmak çocuk oyuncağı!
Yaşananalar salt bir it dalaşı…
It, ite girdi. Kemiktir gerekçesi…

Batı…
Beş, on, yirmi sene ötesini değil, yüz yıl sonrasına göre plan yapar…
Bilmezsen tarihlerini, görüş ve düşüncelerini yanılırsın tabii, Kasımpaşalının bir kez daha yanıldığı gibi!

Ne havlar durursun Israil’e?
Yeminle kızmıyorum heriflere…
Gösterdikleri, destekledikleri Kürt kartı, Arap milliyetçiliğine…
Hep diyorum size, hep! İki çıban başıdır, Türkiye Cumhuriyeti ve Israil…
Herifler ne yapsın, üç – beş milyon, düz hesap iki yüz milyona karsı!

Suudileri takip ediyor musun hiç?
Son bir hafta içinde alınan, DEVRIM niteliğinde kararları?
Kadınlar…
Hem “spor kulüplerine” girebilecek, hem araba kullanabilecek(!)
Damdan inercesine, yırtık dondan çıkar gibi bu kararlar neden üst üste alındı?

Yenilenebilir enerji, elektrikli arabalar teşvik etti!???
Olabilir mi?
Olabilir!

America First kardeşim, America First!
Nokta

Demokrasi Kozmosu başlıklı yazımda >>> ima <<< etmeye çalışmıştım…
Anlayan anladı…
Bankaları, sigortaları, ne alaka değil mi?
Hadi gene bende kalsın, benden olsun…
Al sana yurtdışı veri tabanlarından birini. Bak özellikle Tayyipistana…
Anlayana, anlayana, anlayan!

Global risk report

Not: Bakıp bakıp anlamayanlar için
Salt ekonomik veriler yatırılmaz masaya…
Para…
Levreğe benzer, süratli ama çekingen, “korkak” ve bir o kadar dikkatlidir…
Demokrasi…
Serbest piyasa ekonomisi, “liberal” düşünce…
Özellikle ikisinin birleşimi, üçüncüsü sosu niteliğinde…
Özellikle çünkü biri olmadan diğeri olmaz…
Çağdaş, kapitalist düşüncenin en temel ilkesi, tabanı – temeli kardeşim, temeli…
Demokrasilerde ama ve…
Özellikle ileri demokrasilerde illa istikrar…
Güven, gerekirse zorbalıkla, höt – zöt, tehdit ve hapisle…
İlla güven ve hesaplanabilir nitelikte “istikrar”!!!

??? Beyin sözlerini düşünüyorum da

„Yazmak ülkeme ve halkıma sorumluluğumdur.
Yoksa… Kalemimi kırmak gerekir…“

Evet…
Hukuken kalemini kıran bir hâkim…
Hür bilgi ve vicdanı ile, doğru bildiği, doğruluğuna kanaat getirdi bir yargı sonucu mesela bir ölüm cezası altına imza atar. Bir daha böyle bir imza atmamak için kalemini kırar.

Kaç kez yeminimden döndüm…
Kaç kez “kalem kırdım”, pişman oldum…
Sayısını unuttum.

O…
Hiç pişman oldu mu bilmem?!
Muhtemelen…
Sanırım hayatın kendi akışı içeresinde devam ettiği gibi, O da yürekten gelen O karşı konmaz duygu ile yazmaya devam etti, edecek. Allah…
Cümle vatanseverlerin, vatanperverlerin, yüreği ile vatan ve millet diyenlerin yardımcısı olsun.

Rahmetli İsmet İnönü’nün sözleri gelir gerçi aklıma AMA…
Kasımpaşa lağımı patladı…
Tarihinde…
Bu millet bu vatan hiç bu kadar kirlenmemişti!

„İlahi“ komedya

Salt bir tespittir…
Ülke…
Kasımpaşalı ayı ve zihniyeti, destekçileri g.t kılları sayesinde…
“İlahi” bir komedya yaşamakta.

Ben…
Dante’nin cehennemini kendi içimde yaşamaktayım…
Bitmek bilmeyen kâbus zinciri, dehşetli acılar…
İyi değilim dostlar, hiç iyi değilim.

Geçmiş zaman…
Yalan olur doğrudan yazsam, galiba on yedi – on sekizleri olsa gerek. Dante’nin İlahi komedyasını almış, okumuştum. Seneler sonra…
Annem geldi sordu bana:
“Önder, kütüphaneden hangi kitabi tavsiye edersin?”
Al, bunu oku dedim…
Yeminle…
Allah inandırsın, kadın hem okuyor hem betti benzi atıyordu okudukça…
Uuuzun zamannn etkisinde kaldı.

Hayal gücü…
İnsan ruhunun iğrençlikleri, kuzu postunda…
Bir canavar. Kana…
Mal ve mülke doymaz, yetinmek bilmez, taviz vermez bir yaratık.

Ve insan, cenneti de cehennemi de yaşar yeryüzünde…
Öte dünya…
Başka boyutlar, hepsi ama hepsi insan için, insan tarafından yeryüzünde.

Dante’yi oku

Dedim ya

Kasımpaşalı ayı, Kasımpaşalı ayıdır…
Mahalle karısı sadece bir mahalle karısı…
Bir orospu çocuğu da ne yaparsa yapsın bir orospunun…
Çocuğudur!

Kore…
Doğu sahilleri, sınırlarını güçlendiriyormuş…
Allah…
Cümlemizi korusun!

Bir kez daha armut ile elma

Laf söyleyene laf ile, söz söyleyene söz ile cevap verilir…
Yakında…
Bana kuduz aşışı yaparlarsa şaşırmayacağım, kuduruyorum…
Zıp zıp zıplayasım geliyor. Sevdiceğim, benim manyak psikoloğum demişti…
Sende ki Kasandra kompleksi1. Onu bunu bilmem…
Kompleksi falan…
Kudurmakla birlikte delirdim, zıvanadan çıktım.

Nüsh* ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir

Ziya Paşanın sözleri. Gazetecilik…
Hele araştırmalı yazarlık, ciddi, çok ciddi bir mesele.

Herif ne dedi açık açık, başkanlık cebe indikten sonra:
“Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti!”
Ama oy hırsızlığı, dolandırıcılık veya yalanla…
Cepte mi kardeşim?
Cepte! NOKTA

Ulan Barzani’ye ekonomik yaptırım uygulasan ne olur, uygulamasan ne olur?
Ağzının ortasına sıçmadıktan sonra, zibidilerin hayatı yalan ve dolan.
Kalan…
Arda kalan, atmık gibi kalan tek gazete; SÖZCÜ…
Okumayayım diyorum, bir iki gün, yine alıyorum. Kara Mediha’m zaten gazetesiz yaşayamıyor. Okumayayım diyorum…
Göz bu…
Dayanamıyorum. Herife Türk demezler mi…
Merkel, Türk’e mecbur kalmış(!)

Cem Özdemir. Hep derim, hep söylediğimdir…
Tanımlama, Sözcü gibi bir gazete BAY Özdemir’i Türk olarak tanımlıyorsa…
Türk yani…
Yani, yani!

Yok arkadaş, yokkk…
Kuduz aşışı şart…
Kendimi, sevdiklerimi korumaliyim.

*Öğüt, nasihat
1 Kassandra, Yunan mitolojisinde bir kahramandır. Geleceği görme yetisi olan ancak bu gördüklerine kimseyi inandıramayan genç ve güzel prensesdir Kassandra

Kasımpaşalı

Ulan hıyar ağası…
Seni gidi eli maşalı…
Mahalle karısı…
Eli maşalı Kasımpaşalı…
Bağdat hırsızı…
S.ktin memleketin anasını…
Seni gidi eli maşalı mahalle karısı seni, seni gidi Kasımpaşalı!

Koymuşlar Kasımpaşalı ayıyı…
Saraya, bin bir odalı…
İlle Kaşımpaşam demiş, kendini her hal ve hareketinde belli etmiş, O sadece bir mahalle karısı…
Değiştirmeli atasözünü değiştirmeli, olmalı…
Armudun iyisini yer Kasımpaşa ayısı…
Memleketin namusu, ırzı…
Parası…
Mal ve mülkü, ailecek, yandaşı ve de yoldaşı…
Yürüttü, yürüdü bu yolda bu uğurda, koydular birlikte ama ne koymak, inlettiler inim inim, koyarken A’sına milletin. Yiyen memnun y.rağı…
Merakta kalma, koyanda memnun, O sadece bir Kasımpaşa ayısı…
Demek ki milletin gizliden gizliye çekermiş canı Kasımpaşa y.rağı…
Kendi düşen ağlamaz paşam, yedin y.rağı…
Otur aşağı!

Ööfff, öfff, öfff. Ne de güzel olacak çorbası

Hayvanat bahçesinden, bizim özel tımarhaneden haberler…
Şimdi oradan geliyorum, öyle bir yaygara ki te odamdan duyuyorum…
Kardeşin horozları…
İki tane, bir sürü tavuk. Hatunları nasıl paylaşıyorlar çözemedim ama…
Bir taraflarını yırtıyorlar…
Üü ürü üüü…
Sair günü, hafta sonu demeden…
Eminim…
Sonunda komşular şikâyet edecek ve en azından horozlardan biri…
Tencereyi boylayacak.

Yeminle…
Horoz, tavuk değil bunlar…
Her biri hormonlu dana, bizim Ali yaz boyu karpuzla beslemiş. Kardeş diyor…
Onların yediklerini sen, ben yemiyoruz. Özel, her şeyleri özel.

Neyse…
Bizim Dada’nin pipi çorbasını yiyemedik sünnetten sonra…
😊
Turdu yedirmem de yedirmem…
Bari hormonlu dana, pardon horoz yememize “ramak” kaldı!

İki günlük dünyada

Nedir bu kargaşa bu yaygara?
Şu insan dediğin ne ister, neyi hedefler, neyin peşindedir bu insan, paylaşamadığı nedir?
Neyi alıp veremiyorsun insan, derdin nedir senin?

Peşin peşin özür dileyerek başlıyorum sözlerime…
Tek cevap: Rahat götüne batıyor!

Kaybet de gör…
Kaybet sevdiğini, yüreğinde barındırdığın, koklamaya kıyamadığını kaybet de gör…
Kaybet göz nuru, el emeği ile bin bir zahmet ile yoktan var ettiğini, kaybet de gör…
Kaybet…
Sağlığını, kaybet de gör ananın amını!

Artık ne haber dinlemek ne kitap ne gazete okumak istemiyor canım…
Her yer kan, her yer dehşet, her yer feryat – figan, her yerde yıkım…
İnsan eliyle yıkılmıyorsa, tabiat öç alırcasına…
İnsan eliyle ölmüyorsa insan, ya kaza…
Veya facia(!)
Ya ne oluyor ne oluyor Allah aşkına?

Seçersiniz başınıza orospu çocuklarını…
Sizi, sevdiklerinizi, memleketi, dünyayı yönetsin diye…
Götürürler uçurumun kenarına hepimizi…
Düştük düşeceğiz, gebereceğiz…
Sana, bana acımam, yaşadık yaşayacağımızı, gördük göreceğimizi…
Ya evlatlar?
Suçu, günahı olmayan, pisi pisine ölen insancıklar?

Allah inandırsın, Allahhh…
24 yaşındaydım, evim 40 senelik evliymiş gibi > eksiksiz < döşeli… Bir saniyede ötekine >>> her şeyimi <<< kaybettim, eşimi, evladımı, sağlığımı…
Kaybet de gör ananın amını!

Almanya…
Dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri…
Arabayla değil, yürüyerek gez etrafı, her ikinci – üçüncü dükkân kapalı…
Bir kuruş, pardon bir Cent benzin fiyatı düşüyor…
Koca kuyruk oluşuyor benzinciler önünde…
Çocuk, çocuk, bebe fakirliği korkutucu boyutlarda!

Denge…
Terazi bozuldu, rahat göte battı, doymaz o göz, doymaz…
Açtır göz, aç. Dünya servetinin çok büyük bölümü, DÜNYA…
İnsan denilen yaratığın yüzde ikisinin elinde, gerisi kalan yüzde doksan sekize…
İnsanca yaşamamak için az…
Gebermeye çok fazla!

Israil…
Allah cümlemize nasip etsin Kudüs’e gitmeyi…
Gördüm Filistinliyi, gördüm İsrailliyi. O dede, Sinagogda, sarıldı bana…
Evlada…
Konuştum Hahamla, O ki bir dinci, EMINIM, gözlerinin içinde gördüm, O unutmayacak beni…
O Rus, evladıyla…
Kudüs’ü hatırladıkça anacak beni, gördüm gözlerinde, ben onu nasıl unutmadıysam O da beni unutmayacak. İnsanız be, sadece insan!
Alıp veremediğin nedir senin, arsız, yüzsüz, terbiyesiz, ahlaksız insan?
Neyi paylaşmıyorsun?

İsraillisi de sever Türk’ü, Filistinlisi de…
Dün konuşuyor O rezil, göt yağ ve yalayıcısı, Hande gibi o da bir yalama…
Almanya’da sosyal demokratlar kaybetmiş çünkü sabah kalkıyorlarmış Erdoğan ile…
Gece yatıyorlarmış onun ile…
Ulan piç…
Erdoğan ve o kıymetli götü >>> sadece <<< kılları için önemli!

Tel Aviv…
Görülmeye değer. İstanbul’un nezih semtleriyle kıyaslanabilecek bir kent. Bir ucundan diğerine…
Tee bir ucundaydık, yürüdük bir tarafından ötekine…
Yoruldum…
Uzandım bir banka, geldi üç Filistinli genç bağıra bağıra…
Haykırıyorlar…
Özgürlük diye, dün yine öldü üç insan. Hiç fark etmez Filistinli, İsrailli, üç insan öldü saldırıda…
NOKTA
Ha Türkiye, Suriye veya Israil – Filistin’de…
Öldü mü öldü! Geriye getirebilir mi bu canlar?
Ben sevdim İsrailliyi, gerçekten sevdim. Kadınlarını değil, kendilerini örtüyorlar…
Sevdim Filistinliyi, sevdim AMA çok kızdım…
Elin götüne mi kaçtı?
Ser, sefil (…)

Özgürlük???
Günah isleme özgürlüğü müdür?
Özgürlük, milletin, yetimin malini yandaş ve yoldaşına pezevengin karıyı peşkeş çektiği gibi peşkeş çekmek midir?

Özgürlük dediğin nedir?
İstediğin yerde ve ortamda götünü başını bağlamak mıdır?
Ar, namus dediğin, ahlak!!!
Bir damla paçavra mıdır?
İki günlük ömürde, bu koca dünyada alıp – veremediğin nedir?

Yok arkadaş kuduracağım, deliriyorum oturduğum yerde…
Üzülüyorum, KORKUYORUM…
Evlatları bekleyen istikbali düşündükçe!

American Football

Bunlar deli…
Seçenler tatlı su manyağı…
Erdoğan, Trump diyenler, Allah belanızı versin…
Bilmem haberlerde gördünüz mü?
Trump, Football’culari, Amerikan istiklal marşı çalındığında diz çöküp…
Siyahilere karşı yapılan ayrımcılığı protesto edenleri…
Orospu çocuğu olmakla suçladı…
Sormak lazım acaba kim orospu çocuğu…
Ayrımcılık yapan, yapılmasına izin veren mi, bu zibidileri seçen mi?

Konu “dışı”
KORE…
“Resmen” savaş ilanında bulundu…
Çocuk oyuncağı değil bu; ATOM savaşı kapıda…
“Bizim” orospu çocuğu da…
Ülkeyi Ortadoğu bataklığına çekmekte…
Arap özentisi, Arap’ın sol taşağı!