Ne olur ne olmaz, BSI

Bundesamt für Sicherheit in der Informationstechnik
Benim…
Meslek hayatımda esas aldığım, esas almak zorunda kaldığım…
Belki Almanya’nın en ciddi kurumlarından biri.

Evladı çağırdım dün dükkâna, dedim oğlum konuşmamız lazım çok ciddi kararlar alınması gerekiyor…
Fikrini söyle, birlikte, ailece alalım kararları ve uygulayalım.
Geldi…
Eskiye nazara çok daha olgunlaşmış. Aptal aptal hala laf ediyor AMA…
Söz söyledi mi de dinlenecek cinste. Başladı aptal aptal konuşmaya, az kaldı diyor…
Okul bitecek çalışacağım. 2500 lira başlangıç maaşı alsam her ay size 700 € veririm(!)

😊
Ulan oğlum sen bize yük olma, biz birde seni, muhtemelen kuracağın aileni düşünmeyelim…
Sana destek olmak durumunda kalmayalım daaa…
Senin bize maddi desteğin kusur kalsın!

Yine de böyle düşünmesi bile güzel bir şey. Allah kimseyi evlat eline baktırmasın, bakmak zorunda – durumunda bırakmasın. Sonrasın da tepemi az biraz attırdı, sıktım dişimi…
Böyle gördüm, böyle yetiştim. Önemliyse, herkesi ilgilendiriyorsa birlikte karar alınır, uygulanır.

Akşam eve götürüyoruz, valide de geldi bizimle. Maksat hava değişikliği…
“Baba”
Efendim…
“Eğer 2500 € maaşla başlarsam, beni bekleyen en büyük giderlerim neler olabilir?”
😊
Oğlum, bekar adamsın. En büyük gider kalemin karı – kız olacaktır. Bunlara dikkat et (…)
Annem atıldı söze…
“Oğlum, bak evlenilecek kız … Kendini belli eder, ev yuva kuracak kadın. Gereksiz, boşu boşuna harcamalar yapmaz, bir hedefi olur, evi yuvası, kocası çocukları onun her şeyidir. Ciddiyse, seni seviyorsa seninle evlenmek istiyorsa O sana kendini belli eder, seni zora sokmaz.

Bak …, yemeğe gidiyoruz hep birlikte, yemekten sonra hadi kahve içmeye gidelim… dondurma yiyelim … Adamın iki yakası bir araya gelmiyor!”

Evet…
Mehmet, sürüm sürüm süründürürdüm onu, ata toprağından etti beni…
Ailem yüzünden, mecburi satışa onay verdik. Dikilemedim babamın karşına ki YÜZDE YÜZ dinlerdi beni. Yine ayni veya benzer bir durum…
Kadın…
Kadınlığını, erkek erkekliğini bilecek. Bir elmanın iki yarısı, uyacaklar birbirlerine, bir BÜTÜN OLACAKLAR.

Gençler bilmez…
Eskiden kefen parası diye bir kavram vardı. Hayat nelere gebedir bilemezsin…
Akarken dolduracak, kenara koyacaksın…
Uzun lafın kısası, ailece görüşüldü ama bir uzlaşıya varamadık, babalık hakkımdan faydalanarak son sözü, noktayı ben koyacağım. Çok, çok, çok düşündüm, ölçtüm, biçtim, tarttım…
En doğrusu, en faydalısı bu olacaktır diye karar kıldım, söyledim herkese. Annem dahil, hanım biraz muhalif de olsa alınan karar uyacaktır.
Dinleyeceksin…
Herkesi, herkes fikrini söyleyecek düşüncelerini…
Uzlaşı olmazsa kararı verecek ve ardında duracaksın. Dün…
Atış poligonunda etkisi olsa bile deliksiz bir uyku uyudum. Dinlenmiş olarak kalktım.

Kadınlık…
Şüphesiz zor zanaat…
Erkek olarak sorumluluk taşımakta kolay değil.

Dedi…
“Baba, BSI bizlere teklif getirdi. Üniversite öğrencilerinden kimisine. Çoğu ilgilenmedi, ben ne yapayım?”

Oğlum sorulur mu?
Balıklama dal, dal oğlum dal işin içine…
“Ama baba diplomasiyi de istiyorum…”
İçimden, çok şükür, Allah’ım sana çok şükür…
Oğlum…
Sen hele orada bir başla, dünyanın neresine gidersen git kapılar açık sana. Kaç defa anlatım sana, gidersin amirine dersin böyle böyle…
İnan hayır demeyeceklerdir, kendi menfaatlerine hem çalışır hem okursun. Gerekli hallerde, ihtiyaç hasıl olduğunda seni ücretli izine çıkarırlar sen de okulunu bitirirsin. Sonrasında ne yapmak istiyorsan yap!

DIKKAT, bundan sonrasına DIKKAT
Kalifiye elaman…
Çok iyi eğitilmiş, SANAYI DEVRIMI 4.0
Robotlar…
Dijitalleşme, nihayet, nihayet Alman toplumunda algılanmaya başladı…
Bu gidişat…
Hayra alamet değil, robotlar, otomatlar işsizler orduları yaratacak!

BAK…
Sen farkında değilsin ama her dijital parmak izi…
>>> hiç anlamadığın, bilmediğin, tahmin bile etmediğin bir yerde toplanarak…
Birbiriyle bağlantıya getirilerek seni…
Senden edecek!!!”

Kefen parası oğlum kefen parası…
Dikkatli ol, yaşa, yaşat ama temkinli olmayı, dikkatli olmayı, yarınlarını düşünmeyi de sakın ihmal etme!

Ben bu insanları gördüm, yaşadım. Haklıyken haksız duruma düşmelerini de!

Yok…
Sadece Israil ziyaretimi kast etmiyorum, burada Almanya’da…
Siyaseten de…
Çeken, çok çekmiş olan…
Artık çektiren.

“Bizlerin” durumuna düştünüz…
Haklıyken…
Haksızsınız. Davanızda, düşüncelerinizde hâksiz duruma düştünüz…
Ezilendiniz, ezen oldunuz. Evet gıpta ederek bakıyorumdum bir zamanlar size…
Birliğinize…
Teknolojik atılımlarınıza, uzak görüşlülüğünüze…
Ordunuza be ordunuza…
Güvenlik güçleriniz VE istihbaratınıza. Yine hâkli olarak AF etmemenize, “anında” hesap sormanıza.

Nazileri…
Bulup, bademlerin deyimi ile etkisiz hale getirmenize…
Teröristti…
Başlarını nokta hedef olarak ezmenizi!

Izle:

https://www.arte.tv/de/videos/073890-001-A/mein-gelobtes-land-1-2/
https://www.arte.tv/de/videos/073890-002-A/mein-gelobtes-land-2-2/
https://www.arte.tv/de/videos/081442-001-A/israel-gespraech-mit-josef-schuster-und-duki-dror/
https://www.arte.tv/de/videos/062911-000-A/inside-mossad/

Anlamaya çalışıyordum sizleri…
Artık anlamıyorum, anlamakta istemiyorum!

Ya ben boşu boşuna yazıp – çizmiyorum, UYARMAYA çalışmıyorum

Bu çeyrek…
Bir şeyler anlatıyorsa, VAR BIR NEDENI!
NOKTA

Kendi kendimi, sevdiklerimi teşhir etmiyorum…
Ruhu sapık değilim!!!

Ve başım dertten kurtulmaz, SUÇUN…
İhmalin kaynağı bende olmasına gerek YOK!
Hayatin olağan akışı?
Bu yoğunlukta, bu kadar art arda tesadüf olur mu?
Maliyeciyle görüşecektim, randevu almak için telefon ettim…
Kadın dedi 2016 gider cetveli var ama gelir kalemleri YOK…
IMKANSIZ, adama kaç senedir ayni şekilde teslim ederim evrakları…
Taşındı(!)

Hiç yoktan…
Alman maliyesiyle başım derde girecek, hiç yoktan…
İnsan ya insan, SEN kime güveniyorsun denetlemeden?

Anlatıyorum ediyorum AMA

Allah’ın bildiğini kuldan saklamam…
Anlatırım kendimi, duygularımı, düşüncelerimi…
Anlatırım bana değerli onanları, sevdiklerimi, anlatırım…
ANLAYANA!

Anlamaz insan…
Eğitimsiz veya eğitimli…
Anlattıklarım bizi tanıyan, bilenlerin zaten bildikleri…
Mahremim…
Yine mahrem, Allah, ben ve sevdiklerim!

Dün çok güldüm annem anlatınca, Dada ve DayDay…
Deli ya deli, dört deli bulmuş birbirini…
23 Nisan kutlandı evlerinde dün akşam, gecikmeli!
😊

Allah…
Yüce Mevla’m bozmasın, yardımcıları olsun, koruyup kollasın kendilerini…
Cümlemizi.

Sadece bir insanım, sadece bir çeyrek…
Sigortaları gevşek…
Şüphesiz doğru söylediklerimde olur, yanlışlarımda çoktur…
Yanlış anlamışım adamları >>> anında <<< ve orantılı tepki gerekli!

Anlatırım bir ara, her şey düzeldi…
Çok etkilendim, müteşekkirim onlara, sağımda 84 yaşında bir üye, 84…
Solumda ondan genç ama en az onun kadar tecrübeli bir insan…
Ben ayakta, desteksiz sanki uzayda…
Uçuyorum sandım, kendimi emniyette his etmedim, YEMINLE sendeledim…
Bana ne öğütler ne diller…
Yardım ettiler, yârdim etmeye çalıştılar…
Dinlerim…
Büyüğümün de küçüğümün de sözünü dinlerim…
Öğretmeye, öğrenmeye çalışırım, öğrenirim…
İnsanım…
İnsan olmaya, insan kalmaya çalışırım.

Zor bu zamanda…
Dürtülerin bini bir para…
Meyvenin güzelliğine aldanma…
Çekirdeğinde, özünde ne arıyorsan ara…
Bulursan insan evladı olanı, kırma!

Zor be, çok zor…
Hanımla konuşuyoruz bu sabah, diyor “sen her şeyden korkuyorsun!”
Nasıl korkmam?
Halime baksana!

Validem, Kara Mediha’m yine tembihliyor beni, kendini yorma…
“Bana sen lazımsın”
İyi de be anam, millet yoruyor beni…
Gidiyorum yine, bir yerde meçhule…
Uğraşmaktan, didinmekten, laf – söz anlatmaktan bezendim…
Usandım…
Evlat diyor “Baba, paranoya … “
Yok be oğlum, ne paranoyası?
İnsan eğitti, hayat gösterdi…
Yaşadıklarım, gördüklerim Hüsnü kuruntu değil ki!!!

Hadi bana cüş…
Sizlere kolay gelsin, ölmez sağ kalırsak geliriz yine bir araya…
Başka bir zamana!

Kulüpteyim bekliyordum, en kısa zamanda Alman cumhur ve başbakanına, hatta basın açıklaması niteliğinde bir bildiriyi almalıyım kaleme. Kiliselere varana kadar!!!

Ulan hayvanlar, evet…
Sözüm size sözde Müslümanlar, sizler Müslümansanız bizler neyiz?

Neden tepem FECİ attı?
Yazmayacağım, eğer biraz tanıdıysanız beni ipuçlarından anlarsınız nedenini…
Almanya’da “dün” cereyan eden üç gelişme, aslında iki…
Üçüncüsünü ne zamandan beri yazacağım, yazamadım. Ondan başlayalım…
Aslında HAK, yeminle hak. Başkaca sözden anlamayacaklar. Yüce dinimizi, Peygamber Efendimizin öğretilerini iki paralık ettiler!

Olay Avusturya’da başladı, Almanya’ya yansıdı…
Orada, bilindiği üzere sağcı bir hükümet var iş başında, eh Almanya “muhafazakâr” ama olabildiğince demokrat ve çoğulcu bir görünüm vermekle birlikte gerçekten insana saygılı, bireye ve haklarına!

NOKTA

Bunun tartışılacak hiçbir yani YOK…
Avusturya, DIKKAT kreşlerde ilk okullarda > türbanı < yasaklama eğiliminde…
Aloooo…
5-6, 8 – 10 yaşında çocuklardan söz ediyoruz. Çocuk, çocuk…
HAYVANLAR…
Çoğaldıkça çoğalıyor, ses çıkarmayınca azıttıkça azıtıyorlar. OLSA…
Mümkün olsa cenine türban bağlayacaklar(!)

Almanya’da çok ciddi şekilde tartışılmaya başlandı…
YASAKLASINLAR…
Hatta para cezasının yani sıra hapse bile atsınlar!

HAK, anlıyor musunuz HAK!!!

Avrupalı…
Bizler değil…
Adamlar iyi kötü yaşananlardan ders çıkarıyorlar. Alman Dışişleri Bakanı, “Türk” siyasi partilerinin ki kasıt AKP, bu kararı tüm gönlümle destekliyorum! Seçim mitinglerini istemiyor.

Bu zibidilerin >>> etkisiyle <<< verilen bir tepki…
Haliyle salt bu şekilde, şımarık çocuk gibi…
“Ben Müslümanım, ben Müslümanım” diyerek SAPKIN düşünce ve hayat anlayışlarını başkalarına > dayatmaya çalışan < sapıkların yansıra birde eline silah alanlar var…
Tüm bunların etkisinde alınan bir karar olsa gerek…
Ve ben…
Buna elimden geldiği oranda karşı duracağım çünkü biliyorum en geç iki, üç nesil sonra Almanya bizim yaşadığımız tüm sorunları yaşayacak. YAZMAYACAKTIM ASLINDA…
Evet, açık vermeyecektim. Olmuyor…
Almanya’nın Bavyera eyaleti…
Bir görseniz, tabiatı, insanları ile şıp diye âşık olursunuz, severim, çok severim oraları…
TÜM kamu binalarında, kurum ve kuruluşlarda…
Haccın…
Açıkça asılması talimatını verdi(!)

Bu bir “ihtiyar bunağın”, bir siyasetçinin kendini yeniden seçtirme gayretidir…
Açıkça görülmektedir ki DIN…
Siyasetçiler tarafından dünyanın her yerinde >>> kendi ikballeri için <<< kullanılmaktadır. Müsaade edemem, izin veremem…
TÜM gücümle karşı koyarım!!!

Çağdaş bir toplumda…
Devlet…
Tüm toplum katmanlarına, tüm düşünce ve siyasi – ekonomik…
Dini görüşlere eşit mesafede, ilkeli olmalı, OLACAK, olmak mecburiyetinde!

Osman varken, Osmancık ile uğraşmayacaksın!

Böyledir iki nokta arasındaki en kestirme yol…
Doğrudur…
Bugün yazdığım mail TAM etki gösterdi.

Yeminle böyle, kimseye ispat borcu his etmem, kendimi ispatlamak zorunda his etmem…
Desteksiz, dayanmadan, yaslamadan 30 atış yaptım…
Bittim, parmaklarımı oynatmaya halim kalmadı. Haaa…
Her noktaya 5 atış, her beş atıştan en az ikisi siyahta…
Artık siyahin neresinde sorma…
😊
Siyah mı siyah kardeşim, bu kadar yani.

Başkanla uzun uzun konuştuk…
SORUN YOK…
Silberbachhalle çok yakında!

Gerisi yarına…
Sevdiceğim ilginden ötürü teşekkür ederim, korkma, endişelenme benim için…
Allah ne yazdıysa O olacak…
Yeter be canimin içi yeter, BAK…
Yazdım, biliyorum okudun başkana maili…
Haberlerde dikkatini çekti mi bilmiyorum ÇOK ÖNEMLI gelişmeler…
Almanya’da…
Yarına bebeğim, yarına. İyi geceler, öptüm Kirazlarımı, elmacık kemiklerimi.

İnan yorgunluktan titriyorum. Bu hayata daha ne kadar dayanırım bilmem.

kafamı kurcalayan bir şey var

Soner Beyin tarifi…
Anladığım kadar…
ABD vari başkanlık sistemi…
İyi de bunlar Kasımpaşa vari, „Türk“ misali bir sistem getirmemişler miydi?

Tek sözüm var…
Gözünü dört aç, Bizans’ta oyun…
Bunlarda kahpelik bitmez!