In vitro fertilizasyon’u

Perşembe sabahı…
Ama nasıl bir ses, nasıl yakından, kulağımın dibinden gelen, gür, gür…
Beynimin içinde yakalanıyor sanki…
Yokkk…
Ne televizyon açık ne bilgisayar veya radyo…
Cebimde var, kitabı, ses kayıtları ama cepte değil…
Allahu Ekber…
Bu sesleniş ile uyandım.

Bir zihin oyunu, bir tesadüf?

Neden perşembe?
Doktor gidecek kendi akrabasına…
İyi ama uyanmanın, uyarının, malum olmanın binlerce, milyonlarca, milyarlarca şekli varken NEDEN…
Allahu Ekber???

In vitro fertilizyonu…
Cam fanus içinde döllendirme, bir nevi suni döllendirmede diyebiliriz…
Doğal yollardan olmayan(!)

Bu yazı bir tokattır anlamayana, anlamayacak olana, hiç bir zaman anlamayacak olana…
Israil ile başlayalım…
Yanlışsınız arkadaşlar yanlış…
Yerinde ve zamanında paylaşmasını bilmeyen sonunda ya yalnız kalır veya elindekini de kaybeder…
Yine arşivlerim meydanda, yazmışımdır iki cambaz oynamaz bir ipte diye AMA iki ayrı ipte pekâlâ oynayabilir. Devlet…
Şirket yönetildiği gibi yönetilmez veya devlet dediğin bir kabile, bir bakkal dükkânı değildir…
Köşedeki…
Kenefe bırak kalfayı, çırak bile olamayacak bir yaratığı getirirsen başa…
Ebette başa gelmeyen kalmaz demedim mi?

İnsan ve halleri…
Çeşitleri, cinsi, cinsleri ve ruh halleri…
Sadece…
Bir dili anlamak ile bir insanın dediğini anladınız sanmayın, değerlendiremezseniz, görmez veya gördüğünüz halde anlamasanız vücut dilini.
Tabii ki bilincindeyim, farkındayım gün veya günler içeresinde edindiğim izlenimlerin gece…
Uyurken, “dinlenirken” işleme konduğunun…
Beyin dediğin, kalp gibi…
Duru durağı yok onların. Yine bilmez miyim Carl Friedrich Jung ve çalışmalarını?
Siegmund Freud gibi biri…
Ne dedim hep, diyorum?
EGITTILER BENI!

Anlatmışımdır, kısaca değindim di…
Ayna Nöronları (Spiegel Neuronen), psikolojide var diğer alanlarda da simülasyonları, burada psikolojik bağlamda psikolojik simülasyon işlemlerini…
VE belki daha da önemlisi simülasyon süreci…
Yine ÖZELLIKLE eğitmediler mi beni HypnoTalk’da. Kullanmadım mi ben bu yöntemleri kadında?

😊

Almancan varsa, baka pazarlama AMA teknikler ayni!???

Duygu sömürüsü demek istemem, duygusal, emisyonal manipülasyon…
Kısacası…
İnsan isterse, bilirse bilmeyeni öyle bir yönetip, yönleridir ki…
Bilinçaltı ile O insan olur diğerinin >>> kölesi <<<!!!

Ben bunların farkındayım, bilincinde…
AMA…
Gazeteciler dahil, kimseden okumadım, görmedim, işitmedim uyarsınlar insanları…
Dikkat çeksinler yöntemlere…
BILINÇLENDIRSINLER!

Devam edecek…


YOK olmuyor…
Yoğunlaşamıyorum aklim Oma’da. ALLAH…
Allah cümlemize vaktinde, saatinde ölümü nasip etsin. Ne çekelim…
Ne çektirelim!

Belki inanmayacaksınız bana, yok kan bağım ama hem kadına ALIŞTIK…
Tüm aile ya tüm aile, oldu bizden biri…
Hem görseniz bebekten beter…
İki gün öncesi gittim boynu bükük, gerçekten boynu bükük…
Benim de kafam çalışmadı, yedirdim içirdim, nasıl açıyorum biliyor musunuz haline?
ULAN HAVAN, kadının kafasını düzeltsene…
İçim çiz ediyor, neden sonra farkına vardım, soktum elimi başının altına, düzeltim kendisini…
Oma, böyle daha mı iyi?
“Daha iyi!”

Yok…
Ya benim gibi kafası çalışmadı, çalışmıyor düzeltsin kendini…
VEYA…
Gücü yok!?

Sözde özel sigortalı, geceliğinin üstüne içecek dökmüş, giydirmişler hastane önlüğü…
Bayramları, önemli ve büyük bayramlarından. Ya gecelik dolu giydirsenize kadını temiz pak…
Ben “dokunmaya korkuyorum”, her taraf hortum, ihtiyar, cani yanıyor…
Kaldi kiiii…
Çeyrek meyrek, hala bir şekilde erkek…
Evet, kari – koca, iki sevgili bilir birbirinin her türlü halini…
Karşımda kadın…
Anlattım ya geçenlerde yaşadıklarımı, utanıyorum kardeşim utanıyorum…
Gittim ama nasıl şikâyet, sanki dünya battı altında kaldı…
Ben sanıyorum kadını bağladılar yatağa ki DOGRU olan bu, ya yeni ameliyatlı, yakaladım ayakta, bacak kirik, zangır zangır titriyordu…
Dedim Oma şikâyet etme, kendi suçun. Susmayınca gittim hemşirelerin yanına…
Dedim böyle bölye…
Dediler:
“Bacaktaki yara akıyor, kapanmıyor. Altına yapıyor, giydirdik ona göre don”
Anlattım…
Anlamıyor!

Kafa almıyor, algılamıyor…
Hastaneden nasıl kaçtım bilemezsiniz…
Üzülüyorum, sadece üzülüyorum…
Elimden hiçbir şey gelmiyor!

Yorganı kaldırmadım bakayım altına, utanıyorum, utanıyorum!

Anneme anlattım durumu, dedi “Önder, kızma oğlum. O yetmişi gördü bizler yüzü görmedik”
Kızmıyorum, üzülüyorum. Kendimi çok çaresiz his ediyorum. Başladı anlatmaya…
Hani bende anlattım vardı bir ninemiz, yüz küsur yaşında, geçenlerde anlatmıştım…
BILMIYORDUM…
Bugün öğrendim.
Girmiş rahmetli yüzüne, O sene bir gece kaybolmuş…
TÜM KÖY ayakta, arıyorlar harıl harıl…
Yok…
Yer yarıldı yerin dibine girdi…
Elde fenerler, lambalar, meşaleler…
Neden sonra…
Kimsenin aklına gelmemiş oraya bakmak, metruk bina, yıkıldı yıkılacak…
Babasının evi, çocukluğu…
Sarılmış ağca öyle evlerini izliyormuş!

Aslında bu yazım başladığım ama BITIREMEDIGIM >>> popülizm <<< makalesinin devamı niteliğinde…
Burada sadece kişiselleştiriyorum yöntemi…
Ama teknik ayni yani etki…
VE BEKLENEN TEPKI KESIN NETICELI!

Yok kardeşim yok, eğer farkında değilsen veya hemen anlamazsan olanı vereceğin tepki, etkileyenin beklediği doğrultuda olacaktır. Bu tür yöntemler doğrudan insan bilinçaltına hitap etmekte olup senin, insanın karşı koyması mümkün olmayan yöntemlerdir. Mesela reklamlarda BILINÇLI bir şekilde yerleştirilen “bir, iki” resimlik kareler ki söyle anlatmış olayım…
İnsan gözü 16 ile 24 resmi bir saniyede “algılayabiliyor” bu sayının içine bir, iki, üç yerleştirilen resim ki sana filim…
Doğrudan bilinçaltın tarafından algılanır. Ayni yöntemler müzik parçaları içinde kullanılır.
HypnoTalk özellikle bireysel sohbetlerde etkili olacağı gibi…
Kitlesel…
“Hipnoz” etkisi de yapabilir. DIKKAT edin…
Pezevengin…
Çok kullandığı bir yöntemdir, parmağı ile KENDINI GÖSTERIR…
Siz, veya çoğunuz bunu DOGRUDAN algılamaz, bundan sonra onu haberlerde falan izlemek zorunda kalırsanız bu hareketine dikkat ediniz lütfen.

Peki…
Bu hareketi sizlerde ne gibi bir etki yapıyor…
Mesela Afrin meselesindeki konuşmalarını izleyin, en son orada yaptı…
Afrini anlatırken, işte şöyle böyle, ÖSO…
Mehmetçik falan…
ZAFER…
Parmaklar doğrudan kendini gösterdi…
YANI…
BEN YAPTIM OLDU(!)

Sen mi yaptın “o.rospunun dölü”, sen mi gittin çatıştın, ÖLDÜN???
İnsan…
Anası soğan, babası sarımsak…
Çıktığı “şalvarı” unutuverir…
HEPIMIZ ÖYLEYIZ, HEPIMIZ!!!

Kendinden öncekini beğenmez…
“Onun”
En azından onun kadar zeki, bilgili, deneyimli olduğunu kabul etmek istemez…
Daha çok örnek vereceğim, yılların hatırlı okuyucuları mesela diyebilir bu çeyrek…
Bir iki istinsah dışında eskiden silahtan falan bahis etmezdi…
Halbuki silah, kadın, aile, çocuk hep hayatimin bir parçasıydı, bilişim gibi…
Herkesin ama herkesin anlayabileceği bir örnek olacak…
Makinalı tüfek mesela…
Bu tabiri kullandığımda hepinizin hafızasında bir mana, bir resim belirdi…
BILIYORUM YA EMINIM böyle olduğuna…
Pekiii…
“Makinalı tüfek” gerçekten çağımızın icadı mi?
HAYIR!

Bilim kimi bulgular doğrultusunda iddialı…
İnsanlık yaklaşık on bin seneden beri savaşıyor, birbirini öldürüyor…

(unutma emi, bugünün insani, şekli – şemalı yaklaşık 40 bin sene önce ortaya çıktı. Cro-Magnon insani)

Eskiden, çok eskiden sadece avlanmak için kullanılan “cihazların” hemcinslerini öldürmeye de yarayacağını kesif etti.
Ok ve yay icat olundu, şekilleri…
Mesela İngilizlerin çok etkili silahı, bir ağaç türünü tükettiler neredeyse…
Neredeyse 2m varan bir yay, FELAKET ETKILI…
TERSI…
Moğolların yayları ama neredeyse İngiliz kadar etkili, AT VE YAYLARI sayesinde oldular başarılı…
Çinliler icat etti…
IÖ. 181- 234 yıllarında, yani bundan iki bin iki yüz sene önce…
Chu-ko-nu’yu…
Otomatik ok ve yay sistemini, bireysel kardeşim bireysel…
Her bir askerin elinde, otomatik yağdırıyorlardı okları düşman üzerine.

Bugünlerde…
Dakikada yine bireysel 800 – 900 mermi atan silahlar mi istersin…
YOKSA…
Ağır silah niteliğinde 1 milyon, tekrar…
BIR MILYON mermi atan sistemleri mi?
Evet…
İnsan özünü inkâr etmeyecek ister güncel ister eski insan diyerek kendini onlardan üstün görmeyecek. Aslında…
Biraz sert olacak ama çıktığı deliği unutmayacak!

Bilmiyorum izledin mi, evet sözüm sana kadın…
Tesla’yı izledin mi, sizler, Almanca bilenler izlediniz mi…
Yok uzaylılar tarafından yönlendirilmiş, keza eski Mısırlılar…
Veya Nostradamus…
Kehanetleri, peki 2000 küsur sene önce eski Yunan’ı ne etmeli?
Atom ’un varlığı, Higgs bozonu, varlığı sonunda bilemce ispat edildi…
Neden hor görür insan, insani?
Beğenmez evvelsini, sanır BEN YAPARIM DAHA IYISINI?!
Neden?


Gitmem lazım, yıkanayım, giyineyim…
İnsanlar gelir…
Vakit ayırabildiğimde devam, SÖZ

Devam edecek…

Çok şükür, uydu pasifik okyanusuna düşmüş

Bilmiyorum kaç gün kalacaklar…
Bugün İsviçre’den misafirler gelecek. Oma’nın akrabaları…
99 köşeden kuzeni…
Yok korkmuyorum, çekinmiyorum O şekilde uyandım ya…
Eminim her şey iyi olacak.

Yine de canim acıyor, bir insanın benim hakkımda böyle düşünebilmesi…
Sözlerime güvenmemesi…
Kadın tek kelime ile ateş parçası!

Önemli olan budur…
Tayyipistandan okunmam, bu bana ülkenin, umutların henüz tükenmediğini gösteriyor…
Sonra doğrudan AB, benim için önemli…
Ölmek var…
Dönmek yok bu yoldan, ya istiklal, tam bağımsız bir Türkiye…
Atatürk’ün hayal ettiği gibi, bizlere layık gördüğü şekilde…
MÜCADELE…
Veya öleceksek bari bu uğurda ölelim.

😊

Annem, hanim bu sabah rezilimi çıkardılar…
Büyük dayım görmüş deprem çantamı, aman ne dalga geçmiş…
Anlamıyorlar arkadaş anlamıyorlar…
Su filtresinden, sigarama, çakmağa, kaleme, bıçağa, palaya, küreğe, kazmaya…
Battaniyeden, çadıra, ağrı kesiciye, ilk yârdim çantasına her şey bir çanta içinde!

Ne yapayım kardeşim? aksini hiç iddia etmedim ki…
Hala Donald Duck okuyan, Tom & Jerry izleyen insandan ne beklersin???
Ben halimden memnunum, beni bilen bilir…
VE bana SONSUZ GÜVENIR!

Türkiyeliler

Zamanın gerisinden gider!!!
Haberlerde daha yeni yer alıyor Çin uydusu, istasyonu…
Yarına düşecekmiş…
Haberlerde hiç dikkatinizi çekti mi?
Hani Afrin sözde ele geçti!?
Pezevengin genelkurmayı neden her gün öldürülen terörist sayısını güncelliyor???

https://www.welt.de/politik/ausland/article174662395/Afrin-Erdogan-spricht-von-Eroberung-Kurden-von-andauernden-Kaempfen.html

https://www.welt.de/debatte/kommentare/article174600275/Rechtsstaat-Deutschland-ist-keine-Buehne-fuer-tuerkisch-kurdische-Kaempfe.html

Tamam geçmiş tarih…
Ben…
Bu zibidiler Allah birdir dese inanmam!

Deme cesetleri yeni buluyorlar, leşleri…
Kaç gün oldu, kaç gün!!!

Senden ikisini de izlemeni istiyorum kadın

Umarım…
Tesla’yi DIKKATLI izledin, şimdi bu ikisini…
😊
Şüphesiz benim akıllı bıdıgım anlamıştır, seni…
Bir şeye hazırlıyorum. Yoksa yazdıklarımı, düşüncelerimi anlamayacaksın!

izle

izle

Sorular kadın, sorular…
Doğru ve yerinde sorular, sorgulamalar!!!

Yeni uyandım, aman ne uyuyorum ne uyuyorum.

Eğer yalanım varsa Allah bin bir türlü belamı versin

O kadar çok anlatmak, öğretmek istediklerim var ki…
Ya sağlığım veya başımdaki MANYAKLAR…
In vitro ile ilgili, yazmaya, ima etmeye çaltım geçenlerde. Hani beynimden aşağı kaynar sular inmişti ya. GÖRDÜKLERIM karşısında “kanım dondu”
Dost mu düşman mı bilmiyorum, KORKUYORUM sevdiklerim için, BENIM olanlar için…
Sen bile kadın, sende, senden olanda…
Oyun, numara falan değil bunlar…
Benim yerimden kalkmaya bile ihtiyacım yok, dünya “ayaklarımın altında!”

VEEE…
Sen kendini gizlemeye çalışsan bile…
Var be koçum yol ve yöntemleri…
Ben…
Muhtemelen senin gibi dünkü çocuk değilim ki!

Koz varsa paylaşılacak…
Çeyrekten “erkeğe”, “erkekten” çeyreğe…
Çoluk – çocuğu karıştırma!!!

Çok kısa, üstünden uçarcasına, bu gazete kupürleriyle olsun faydam…
Anlayan anlasın, olsun mesajım…
Putin…
Yandı g.tleri…
Trump…
Çekildik çekileceğiz alan, IRAN – RUS – Israil, Arap denkleminde…
Ama en çok Putin sebebi…
VE ÜLKEMIZ, garip ülkemiz Kasımpaşalı bir ayinin pençesinde, kör cahil, bilgisiz…
Bir pezevengin elinde. GENEDE yazmaya, bitirmeye çalışacağım In Vitro’yu…
Çünkü bence gerçekten önemli bir…
İkincisi…
SEN beni anladın, s.. SENI!


+


+

Neyse, sevineyim mi, üzüleyim mi bilmiyorum!???

Diyorum ya insan sefilliği…
Dün…
Tek başına sakatlamış kolunu, benim yârdim etmem, hele her gün MÜMKÜN değil…
Kendimi taşıyamıyorum, gram, YEMINLE GRAM farkını his eder oldum…
Gitmeyeceğiz yani, en azından bugün.

Ayni benim gibi, ayni…
Beden…
Yemesin darbeyi!

Biz, sen miyiz???

Laflara bak laflara…
Kenar mahalle dilberi…
“Çatlayın, patlayın(!)”

Len rospi…
Unutma emi…
Bu dünyada Allahtan başka hiçbir şey değildir baki…
Bu bağlamda…
G.t kıllarına söylemiş olayım bir söz, fişleniyorsunuz. Ülkenin bir başından diğerine dikeceğiz dar ağcı!

Ve…
Sen vampir, kan sömürücü, yap yatırımı…
Kamusallaştırmayı…
Yeri ve zamanı deldiğinde getiririz dile!

Not:
Yeni uyandım…
Ne uyumuşum ne uyumuşum…
Dünyadan, işten kaçış mi?
Beden ve zihin yorgunluğu mu?
Biraz sonra çıkarım evden, 9 gibi önce Oma, sonra giderim çocuğa…
Adam ayarladıysa doğru dükkâna…
Yeminle, çok bıktım. Kendi işimle uğraşmıyorum, nereye yetişeceğimi şaşırdım.

İnan gülüm, inan sözlerime, çok acı gerçekler getirecektim dile

Yılmaz Bey yazdı, bende hal yoktu…
Bu sözlerim hem sana hem bana not anlamında…
Unutmayayım diye, Tesla…
Nostradamus, Leonardo…
Vitruvius adamı, Vitruvianischer Mensch…
Güzellik kadın, güzellik, matematik…
Bilimsellik ve fizik…
Estetik…
Evren, dünya…
Allah gülüm Allah…
Yok gülüm delirmedim, depresyon falan deme…
Düşünüyorum sadece!

Biraz yumayım gözleri…
Annem için yapmam lazım bir teknik düzen, yasalara aykırı…
Gerçekleştirebilirsem…
Giderim dükkâna, yazarım, bitiririm bu sabah başladığımı hem KADINI!

Ancak şu bir gerçek…
Çok yorgunum, kendimi bitkin his ediyorum…
İtiyorlar ya beni istemediğim şeyleri yapmaya, sinir oluyorum bırakmayınca bana başka çare…
Mecbur değilim bunlara AMA insan var ya, insan, insani neler neler yapmaya ZORLUYOR…
Yine gitmem lazım Türkiye’ye…
İnanır misin canim bile istemiyor, olmasa mezarlar, sevdiklerim…
YOK…
Ne aile falan, sadece ölmüşlerim…
Yaşayan bana dert, zulüm, ıstırap…
Pazar, Pazartesi elinden tutmam lazım çocuğun…
İstemeye istemeye AMA o çaresiz, ben çaresiz ve…
Mahkûm!