Bilim ve din, din ve bilim! İslamiyet

Bu videoyu çok dikkatli izle kadın…
Sakin kafayla, izlerken aklından geçenlerden korkma, çekinme…
Anımsa…
Peygamber Efendimizi, Kur’an da ismen anılan tek kadın Hz. Meryem’i…
Hz. Isa ve yine Kur’an da ki önemini düşün…
Bu videoda satır arasında söylenenlere dikkat et…
Ve sorgula…
Allah akıl vermiş, düşün, gör diye…
Düşün, düşün, düşün…
Belki yazarım düşüncelerimi, bugünün işini yarına bırakma…
Ben…
Çoğu zaman bırakmak zorunda kalıyorum, iyi olursam hava aydınlanır aydınlanmaz düşeceğim yollara.

Salı…
12.06…
Bu ağrılar ve bu kafayla!???


izle

Çok dikkatli izle, her kelimesini anla!

İzlediysen birde bunu seyret:


izle

Die Flucht

Atmosphärisch dichtes, türkisches Liebesdrama (2016, Regie: Kenan Kavut) um einen Flüchtling aus Syrien. Cabir glaubt, auf der Flucht vor der Polizei im türkisch-griechisch-bulgarischen Grenzgebiet einen Mann getötet zu haben. Seine Schuldgefühle verfolgen ihn wie ein Geist. Aber ist sein Opfer tatsächlich der Ehemann Aliyes, der Frau, die Cabir bei sich aufnimmt?


Aşk – meşk filmleri benim işim değildir…
Yaşayıp, yaşatmasını tercih ederim…
😊
Ama güzel bir şeye benziyor!???

izle

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milleti ve vatanıyla bölünmez bir bütündür

NOKTA!!!

İsmen dahi…
Bir bölünmüşlük izlemine dayanamam…
Belki hatırlarsınız isminde bile meymenet olmadığını yazdığımı…
Laflarına değil, zihniyetine bak dediğimi…
Ve lütfen hatırlayınız kancık* için söylediklerimi, sonunda sözlerime geleceksiniz…
Diğeri…
Ondan iyi değil de hani kötünün, beterin iyisi…
Ben insan denilen varlıkta pek yanılmam, olmuştur tabii yanıldığım ama genelde yanılmam yani…
Not vermeye göreyim bir insana!

*Kancık hayvanlar aleminde dişiye verilen addır, insanlar arasında dönek, alçak, güvenilmez kimse anlamında kullanılır. Sevgi, saygı ve güven benim hayatımda çok önemlidir…
Öyle ki…
Güvendim dediğimde sonsuz güvenmek isterim ve elimden geldiği kadar bana sonsuz güven ile itimat edilmesi için elimden geleni yaparım.


+

Rapor (Henüz okumadim ama incelemekte fayda var. Neticede akıl, akıldan üstündür)

###

STK

SETA…
Bir STK mi?
Kimdir, nedir, nasıl finanse eder kendini(?)
AMAN DIKKAT…
Bu heriflerin yayınlarını paylaşırken, yazıştım zamanında bunlarla…
Bakma vatan, millet dediklerine BURUNLAR KAF DAGINDA!

Tuncay Özkan gibi bir şey bunlarda…
Para, para, para!

Bazen…
Gerçekten ilginç yayınları oluyor…
Ancak…
Yönlendirme çok fazla, bilgi ister bilinç ister VE CEVAP VERMEK GEREKIR…
Şak diye oturtacaksın sözü punduna…
Tam alından vuracaksın, beyin ölümü gerçekleşecek…
Cevap vermeye imkân ve kabiliyetleri kalmayacak!

ŞARK MESELESİNDEN DEMOKRATİK AÇILIMA TÜRKİYE’NİN KÜRT SORUNU HAFIZASI
http://file.setav.org/Files/Pdf/20130130121531_seta-turkiyenin_kurt_sorunu_hafizasi.pdf

EUROPEAN ISLAMOPHOBIA REPORT 2017
http://www.islamophobiaeurope.com/wp-content/uploads/2018/04/EIR_2017.pdf

###

İlginiz için teşekkür etmek istedim

Çok şükür açıldım biraz, idare ediyor yani…
İstatistiklere baktım bu sabah…
Yürekten teşekkür ederim.

Bir ölmüşün ardından konuşmak…
Ne bir Müslümana ne kendine Atatürkçü diyene ne insan olana yakışır…
Ancak…
Bu sözleri etmeden de olmayacak…
Abartmasalar olmuyor…
Dünya durdu sanki, dönmüyor artık. Yok çok yardım severmiş, iyi bir insanmış…
Oymuş, buymuş…
Bunu sadece Allah bilir!

Sorunda zaten burada ya…
Boynunda medeniyet yuları, zihninde örümcek ağları…
Boynunda papyon…
Eşi gayet alımlı, çağdaş bir giyim ile arz-ı endam ederken…
Paranın gücü ile satın alır medyayı…
Uzaklaştırır ekranlardan mesela bir kadını(!)

Almanların bir özdeyişi var:
“außen hui, innen pfui”
Evet, aynen öyle…
Dışarıdan bakınca aman ne medeni bir insan dersin…
Dal zihin dünyasına, dalabilsen ruhunun dehlizlerine, bak kalbine…
Görürsün ne malın gözü olduğunu!

Yok kardeşim yok…
Hz. Mevlâna haklı “ya göründüğün gibi ol veya olduğun gibi görün!”

Kimi cami faaliyetlerinin durdurulması ve yine kimi “imamların” yurtdışı edilmesi konusu

Aslında bugün yoktum…
Yapmam gerekenler vardı, başımı kaşıyacak vaktim yok…
Ancak…
“Önder, korkuyorum senden”
Böyle diyor annem bu sabah, gördü halimi.

Vücudumdaki her bir kemiği his ediyorum, canım tarifsiz acıyor (…)

Ne ağrı kesici ne uyuşturucu çare…
Herhalde kaçınılmaz sonuca doğru gidiyorum!?
Almanca yazacaktım…
Almanya, Avusturya, İsviçre gibi ülkelerde beli başlı yerlere yollanmak üzere…
Gel gör ki…
Halim yok.

Siyasal İslam…
Ve tüm Müslümanlara ettikleri kötülük, yetti gayri yetti…
Şu mübarek günlerde…
“Bayram” arifesinde!

Kendim biliyorum ya, kendim şahit oldum…
Bir, iki, üç değil ki…
Bayram namazı öncesi bile, YETER…
Camiler…
Siyasetin yeri değildir!

Alet edilmekten…
Benim adıma, benim namıma kendini bilmez, bilgisiz hayvanların konuşmasına tahammül edemiyorum artık. YETER!

Bak ne diyor kutsal kitabımız:

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.“
4/Nisâ – 59

Adamlar daha ne yapsın?
Çaresiz tepki verecekler…
Dağdan gelmişsin, bağdakini kovmaya çalışıyorsun!

İzmirlimi unutmadım

Soner Bey yazdıklarıyla sadece hayal kırıklığına uğratıyor. İsterseniz…
Önce İzmirliyi sonrasında Uğur Beyi okuyalım.


MUTLAKA OKU

Harun ile Karun!..
8 Haziran 2018

Dün Ege’nin cennet köşelerinden birinde gayrimenkul yatırım danışmanlığı yapan iyi eğitimli genç bir kadınla konuşuyorum.
Uzunca bir süredir yavaşlayan satışların, birkaç aydır da adeta bıçak gibi kesildiğini anlatırken “Bugün sabahtan öğlene kadar tapu dairesindeydim. Tek bir satış olmadı” diyor.
Geçmiş yıllarda satıcı ve alıcıların kuyruklar oluşturduğu tapu müdürlüklerinde artık sadece icra işlemleri yapıldığını söylüyor.
İnsanların hayaller kurarak büyük umutlarla aldıkları evlerini haraç mezat satarken yaşadıklarını anlatırken gözleri yaşarıyor.
Ağlayanlardan, beddua edenlerden, canına kıyacaklarını söyleyenlerden, hatta tapuya elinde benzin şişesiyle gelip, memurların yalvar yakar eylemden vazgeçirdikleri yaşlı ve tükenmiş insanlardan örnekler veriyor.
Sözlerini “Satan çok, ama alan yok! Sadece icra yapanlar var. Bankaların, özellikle yabancı bankaların avukatları yoğun faaliyetteler” diye noktalıyor.
* * *
Bir PTT şubesi…
Yetkili çevresindekilere yakınıyor.
“Her ayın 5’ine kadar, 80’e yakın kişiye, işsizlik maaşı ödemem gerekiyor. Bunun için 100 bin liraya ihtiyacım var. Ama topu topu 8 bin lira göndermişler!..”
“Ben bununla ne yapayım” diye soruyorum “Para yok” diyorlar!..
* * *
Başka bir mekan…
Sohbete katılanlardan biri “Yaklaşık 1 yıl kadar önceydi” diyerek, çok çarpıcı bir konuyu dile getiriyor.
“O sabah Atatürk Havalimanı’ndayız… VIP Salonu çıkışında bekleyen korumalarda bir hareketlenme oldu… Orta yaşın üzerinde şık giyimli bir kadın yanındakilerden (…) bakanının geldiğini öğrenince, kapıya yaklaştı…
Tam bakan ve korumaları önünden geçerken hepimizin duyabileceği bir sesle “Yalı almışsınız hayırlı uğurlu olsun…” diye bağırdı. “Herkes oranın değerinin sizin söylediğinizin kat be kat üstünde olduğunu biliyor. Ama gerçek rakamı açıkladığınız takdirde vay be nereden bulmuş bakan bey bu parayı diye sorulacağını biliyorsunuz değil mi?..”
Bakanın çevresindekilerin sert, hatta tehditkar bakışlarına karşın susmayıp ağzına geleni söylemeye devam etti.
Şaşkınlık içinde kadını seyrediyor, korumaların yaka paça alıp götürmelerini bekliyorduk.
Onun yerine biz korkmuştuk!
Bakan arkasına dönüp bakmadan ilerlerken, koruma amiri olduğu sanılan görevli kadına yaklaşıp susturmaya çalıştı. Ama kadın “Sakın bana dokunma diyerek” kimliğini gösterince, müdahale etmeden bakanın arkasından koşmaya başladı.
* * *
İşte böyle sevgili okurlar,
Bir yanda anılarla dopdolu olmalarına karşın çaresizlikten icraya kaptırılmış yuvalar…
Kararan hayatlar, yitip giden hayaller, sönen umutlar…
Diğer yanda Harun gibi gelip Karun gibi olanlar…
* * *
“Durum bu kadar kötüyse, her şey nasıl yürüyor” diye soranlara, bilge diplomat olmasının yanı sıra, ekonomi uzmanlığı da bulunan Şükrü Elekdağ dün bu köşede şu tarihi cevabı verdi:
“Cumhuriyet tarihinde eşi görülmedik yalan furyasıyla!..”

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/ugur-dundar/harun-ile-karun-2-2455529/


Ben kaçtım, yarına yokum!

Radium (Radyum) 228 ve CIA

Daha geçenlerde kıyametler koptu…
Bilinen bir gerçeğin bir kez daha dışa vurumuydu…
CIA gibi oluşumların Amerika dışındaki işkence merkezleri…
Korkmuyorum desem yalan olur…
Bilirim kimi tekniklerini, imkânlarını. Tayyip istihbaratı…
Küçümsemiyorum ama bu kadar korkutmuyor beni, neticede bir can borcu…
Ve bir şeyler, birileri vesile olacak.

Amnesty International‘a göre…
Polonya, Litvanca, Romanya en son katılanlar bu mekanizmaya…
Almanya bile var yani…
Var gerisini sen düşün(!)

https://www.amnesty.de/2017/2/22/ausgewaehlte-laenderkapitel-aus-dem-amnesty-international-report-201617

Kahpedoğan’a karşı duruşumun sebepleri belli…
Ya Trump beni neden delirtti?

Birincisi mesleki…
Bilişim ile ilgili…
Diğeri “ileri demokrasi”

Bu tür yaratıklar için tek varlık sebebi…
BEN, bencilik yani…
Kısa vadeli, YARATIK daha başkan olmamış işkenceden söz ediyordu…
Gerekliliğinden…
Allah mısın ulan?

Bilim ispatladı, kutuplarda Radyum 228 yükseldi, tehlikeli bir madde (iklim değişikliği)…
Görünmez…
Görünmez ama etkileri his edilir bu yaratıkların eline verilen güç gibi…
KONTROLSÜZ GÜÇ, güç değildir…
Amerika, kurum ve kuruluşları bu sapığı iyi kötü kontrolü altında tutuyor…
Ya Tayyipistanda…
Tayyip’i kim kontrol altında tutacak, Recep mi?

https://www.amnesty.de/sites/default/files/2017-05/Amnesty-Bericht_Folter_2014.pdf

Dolar 4,48 Euro 5,27 İşkembeci

Çok kısa bir süre için dükkândayım, bir kahve…
Yok kardeşim…
İşkembe çorbası değil, severim AMA yapılışını görmeyeceğim, kokusunu almayacağım…
Kereviz gibi…
Göreyim, kokusunu alayım senelerce yanıma uğrayamaz!

Evet senelerce, bazen onlarca yıl…
Aklınızda olsun Dolapdere, Kasımpaşa gibi bir yer…
İstanbul’un bir semti…
Hala var mı bilmiyorum, İstanbul’un en iyi işkembe çorbasını orada içersiniz…
Apik miydi neydi?
Hatırlamıyorum!!!

İşkembe salonu değil kardeşim, işkembeden yazan sözde gazeteci…
Sözcü…
Yok ki başka bir gazete alayım, okuyayım…
Yazıyorlar…
Faiz lobisinin istediği olmuşmuş, döviz düşüyormuş…
FETÖ ile akıllarını bozmuşlar, PEZEVENK gibi kendi söylediklerine kendileri inanıyorlar(!)

Ne öğretirler, nasıl eğitilirler bilmem ama…
Köşe sahibi, koca koca kadınlar ve adamlar. Yok Hanımefendi, Beyefendi diyesim gelmiyor…
İstisnalar kaideyi bozmaz, Soner Bey vardı…
Unut gitsin…
Bir Zeynep Hanim, Uğur Bey, Çölaşan bir yerde Sayın Doğru…
Ve tabii Bekir Bey…
Kalemlerinin hakkini veriyorlar!

İşkembeden konuşan, yazan – çizenden tiksindim…
Siyasetçisinden, sokaktaki insana…
Dünya…
Türkiye’den, Tayyipistandan ibaret değildir…
Bana ilk öğretilenler arasında bütünü görürken ayrıntıya dikkat et, perde arkasına bak…
Dengeyi gözet…
Sistemin tümü kadar…
Zincirin en zayıf halkasına dikkat et!

Açılış: Dolar 4,51 Euro 5,32

Almanya saati 10:03
Dolar 4,50 Euro 5,30
Almanya saati 10:12
Açılış: Dolar 4,51 Euro 5,32
Almanya saati 10:24
Dolar 4,53 Euro 5,32
Almanya saati 12:32
Dolar 4,52 Euro 5,30
Almanya saati 13:20
Dolar 4,51 Euro 5,29

İki cambaz bir ipte oynamaz…
Bu…
İki it içinde geçerlidir, soytarı…
Dedim, izah ettim, gösterdim kılıç dansı…
Adam adam olsaydı, Iran Mollaları…
Bir it karşısında dize gelmezdi!

S.keceklerde ne türlü, onu kestiremiyorum bir türlü…
İngiliz ki derde devadır, Bizans’ın modern sürümü…
Onlar bile derman olamadı bu pezevenge!

Acımıyorum…
Allah belamı versin acımıyorum ne yandaş, yoldaşa ne g.t kılına ve de sessiz şeytanlara…
Duran adam be…
Tek başına baktı durdu Atatürk kültür sarayına…
Ava çıkan avlanır der atalar, bir ol, birlik ol…
Gör bak, gör…
Ne asker ne polis ne göt kıllı yeter…
Halk su gibi, güçlü, halk bir sel, halka rağmen hareket edemezler.

Allah…
Sana lazım olan her şeyi verdi, bu topraklara…
Peygamberi davet etti Cuma’ya, bir ol, bir olalım birlik ve dirlik içinde katlanalım hayata…
Yaratan adına, Yaradan tarafından kullarına…
Gönderdi şeri, anla değerini, anla, anla diye Gazi Mustafa Kemal’i…
O…
Öncelikle baktı kadına…
Türk’ün kadınına, onlar olamazdı ne bir ecnebi, benzemezlerdi Arap kadınına…
Bir garip millettir Türk dediğin, bir garip insan…
Ne gelebilirler çok fazla özgürlüğe ne çok fazla daraltılmaya…
Ortası da yoktur bun cinslerin, meyillidirler ya bir tarafa ya gider uca…
Mikroskopla ara, cımbızla tut bulamazsın bunlar gibisini bir daha!

İşin kötüsü…
Derste almak bilmezler, mankafa…
İcat ettiler bir tümceyi “Tarih tekerrürden ibarettir” diye, minareyi çalan kılıfını hazırlar misali…
Tekrarlar dururlar, kanarlar, aldanırlar, işlerler hep ayni hatayı…
Kaderde değildir, alın yazısı…
Bunlar…
Sadece cehaletin bedeli!


dinle, öpüyorum kirazlarimi

Gitmeliyim bu yerden…
Yok SENINLE ilgisi yok, BIRIZ…
Bilirim, ne zaman dönerim onu bilmem!