Ohhh be, Allah’a çok şükür

Fulda…
Telefon etmiştim, kimse çıkmadı. Geri aradılar beni…
Misafir umduğunu değil bulduğunu yermiş. Ve devlet ile ve devletin maliyesiyle ne oyun oynanır ne aşık atılır.

Kabiliyettir…
Ve eğitim, hitabet sanatı dedikleri…
Allah razı olsun kadıncağızdan ne benim maliyecinin dediği doğru çıktı (Steuerberater) ne okuduğum!

Her zamanki gibi…
Evdeki hesap çarşıya uymadı!

Bu durum için, benim durumum için doğru değilmiş…
ZATEN…
Bu yüzden içim içimi yedi, ille ilgili görevlinin ağzından duymak istedim…
Tekrar, Allah razı olsun kadından, yol gösteri brüt 20 bin…
Net 3 ile 6 bin Euro arası…
Bu durumunda benim için gerçekten büyük para…
Bana, bize yol gösterdi mi?
Gösterdi!

İnsan ile…
İnsan gibi konuşmanın, konuşabilmenin neticesi!!!

Tarafımdan…
Küfür kâfir hayvana değil mi?
Nasıl anlamak istersen öyle anla…
İnsan…
İnsan olan ile insanca konuşabilmeli!

Ben kaçtım…
😊
Ne zaman dönerim bilmiyorum!

Kimi can yavaş yavaş çıkar

Halbuki ben birdenbire çıkmasını tercih ederim…
Öğrettiler, öğrendim…
Öğrenmek zorunda kaldım, öldürmeyi…
Tercihim…
Yaşatmak, yaşa ve yaşat. Bugüne kadar kim şiddet ile, baskı ile adam olmuş ki…
Biz olalım?

VE EVET…
Dayak bazen gerçekten gerekli ve etkilidir…
Kimi zaman…
Kelimelerin bile öldürücü etkileri olabilir!

İnsan vücudundaki…
Üçüncü kaburganın sırrını bilir misiniz?

Hep anlatmaya çalışırım…
Bilgi…
Ama doğrusu ama gerçeği…
İnsan ve anatomisi, insan ve psikolojisi…
Nasıl istersin, tercihin nedir…
Nasıl olsun, tercih senin…
Kırk katır mı kırk satır mı?

Yoksa…
Ruhen mi çökerteyim seni?
Ölümün benim elimden mi olsun?
Çabuk ve kati…
Yoksa…
Yavaş yavaş ölmeyi mi tercih edersin?

Pippi Langstrumpf Almancası…
Türkçe tercümesi Pipi Uzunçorap, çocukluğumun bir izlencesi. Çok severdim, küçük bir kız…
Kıpkırmızı uzun saçları, pasaklı haliyle bin bir maceranın kahramanı.

Yaratıcısı…
Astrid Anna Emilia Lindgren…
İsveçli…
Çocuklar için yazılan kitaplar arasında “dünya literatürüne” girmiş bir eser!

Adına düzenlenen bir ödül töreninde, yalan olmasın tam hatırlamıyorum…
Ya bir anısı veya bir hikâyeyi dile getirir…
VE…
Dünya değişir!

Yok…
Gerçekten bu olay ile dünya, kimi ülkelerde kanunlar değişir…
Bakış açıları(!)

Durrr…
Girişi nereden yaptım hangi sonuca varacağım…
IMKANI YOK…
Tahmin bile edemezsin, mevzuyu birbirine bağladığımda anlayacaksın…
Anlamak…
Emin olmak…
Ne kadar önemli bilemezsin!

Bilginin, bilmenin verdiği özgüvendir benimkisi…
Bunun ile yaşatırım…
VE…
Gerekirse öldürür, öldürebilirim. Evet, ölmeye de öldürmeye de hazırım…
Kefene mefene de ihtiyacım yoktur benim, laf, söz değildir…
Niyettir…
Çok ciddi!

Ödül konuşmasında buna benzer sözler sarf eder. Dünyayı değiştirecek sözlerdir bunlar.

Anti-otoriter hayat bakışına, yetiştirmeye bir örnek…
Bir anne…
Ve yaramaz oğlu. Kadıncağız o kadar bıkmıştır ki oğlunun yaramazlıklarından günün birinde…
Mutfakta kahvaltıyı hazırlarken, yine yaramazlık yapan oğluna sert bir şekilde der ki…
Git bahçeye bana güzel bir sopa bul, çocuk anlamaz bilmez mi sopayı neden ve niçin istediğini?
Annesinden korkusuna itaat eder emre…
Ancak…
Aradan o kadar uzun bir süre geçer ki anne meraklanmaya başlar, korkar…
Öncesinde çocuğun dayaktan korktuğu ve bu yüzden gelmediğini sanır. Tam bahçeye çocuğa bakmak için dışarıya çıkacağı anda oğlu ile karşılaşır. Çocuk çok üzgündür…
Anne…
İstediğin gibi bir sopa bulamadım AMA bak bu taşı getirdim sana…
Elindeki kocaman bir taşı gösterir…
Yine yaramazlık yaptığımda istersen bu taşı at bana der annesine(!)

Kadın…
O kadar etkilenir ki oğlunun sözlerinden, o kadar üzülür ki…
Alır o taşı ve mutfakta daima görebileceği bir yere koyar. Bir uyarıdır ona, bir abide…
Karşısında çocuğu, bir çocuk…
Hiddetin, şiddetin, doğanın, tabi davranışlar bütününü daima hatırlaması için bir anı…
Ve o taş…
Çocuk büyüyene kadar orada kalır!

Kesici, delici aletler ile alacaksan canı…
Bir insanın canını…
Üçüncü kaburga hizasını hedefle!

Dinleyiciler çok etkilenir…
Bunun üzerine başta İsveç olmak üzere birçok ülkede çocuk yasalarında değişiklikler yapılır!

Ve dayak cennetten çıkmadır, özdeyişlerimizdendir…
Cennetin annelerin ayakları altında olduğu gibi, bazen gerekli…
Vur elim yoktur…
Ama gerektiğinde de dövmekten de geri durmam!

Korku…
Ne büyük bir dürtüdür, korkarsan tabii…
Terbiye vermenin değişik yolları, terbiye başka bir canlıyı hizaya sokmak, şiddet ile baskı ile hizaya sokmak başka bir şeydir. Herkes korkmaz, korkmayabilir…
Cesaret ile aptallık arası soğan zarı!

Şöyle algıla bu yazıyı…
Güncel bir olaya tepki ve VEYA partili pezevenklere, kendine Cumhurbaşkanıyım diyenlere…
İstersen bir sövgü!

Hep derim…
Bir yerde başlar, bambaşka bir yerde başladığıma bir nokta koyarım…
Hayatın kendisi gibi…
Beni okusan ne olur, okumasan ne olur?

Ekmeğimi sen mi veriyorsun?
Dostluğunu mu arıyorum?
Cahil olsan kaç yazar, bir ordinaryüs olsan neyi ifade eder?

Ölmüş eşek…
Kurttan korkar mı…
Bir ADIDEN?

Dayakta bir iletişim şeklidir, şiddet…
Çoğu zaman…
Çoğu…
Biçareliğin yok, umursamazlığın değil başkaca çare kalmadığı için çaresizliğin bir ifadesi…
Ama öyle ama böyle bazen kendi aşağılık duygularının dışa vurumu olsa bile…
Şiddet…
Bugüne kadar >>> kalıcı <<< bir çözüm olmamış, olamamıştır!

Soruyorum size:
Bir Cumhurbaşkanın vasıfları, görevleri arasında olması gereken nedir, niye demokrasilerde Cumhurbaşkanlığı makamı vardır?

İnsanız değil mi?
Çocukluğunuzu düşünün…
Adaleti…
Yaramazlık yaptınız veya kardeşinizdi yapan…
Ne siz onun “günahını ne o sizinkini” çekmeli öyle değil mi?
Veya kardeşinizle kavga ediyorsunuz, anne ve babanızın adil…
Adaletli Ve tarafsızca hakimliğine başvurdunuz…
Şüphesiz…
Beklentiniz adil “iki çift söz” VEYA kardeşiniz ile aranızda uzlaşmaya vesile olmaları değil midir?
Değil miydi?

MESAFE…
Kardeşim mesafe, mesleğimde ilk öğrettikleri arasında yer aldı…
Mesafe kazanmayı öğren, bir sorunu çözebilmeniz için asla taraf olmamalı, taraflara mesafeli ve adil yaklaşmalısınız ki…
Haklıya haklı, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilesiniz…
Ve yine aslında ayni soluk içeresinde sormayı ve sorgulamalıyı da bilmelisiniz kiii…

Sorunun bir parçasıysanız…
Sorunun çözüme asla ulaşamazsınız!

Tabii ki…
Temsil görevi AMA esas görevleri arasındadır topluma ve toplum katmanlarına karşı…
TARAFSIZ…
Adil VE adaletli


Kadınnn…
Sıkıştırma beni, zaten işim başımdan aşmış…
Sonra devam ederim

Devam edecek…

Anlayan anladı 😊 bir ping’de benden! Yeminle

En sevdiğim yanın, beni durup dururken güldürmen…
Kara kız, yine başardın!

Okudun mu yerli ve milli adileri?

MHP sözde fabrikayı sattırmayacaklarmış…
Elleri mahkûm…
En acısı ne biliyor musun, güvenliği…
Bu milletin güvenliğini çocuk oyuncağı yapmaları, evlatları yozlaştırmaları…
Canlarını hiçe saymaları…
O projeler, örneğin 3. Havalimanı vesaire…
HAYATI DERECEDE STRATEJIK ÖNEME SAHIP…
Silahlar…
Bir yazılım, milyonlarca satırdan oluşabilir…
İki kişinin bildiği sır değildir!

Vaktim olur, moral ve sağlık el verirse Israil’den bir örnek veririm…
AKLIN DURUR!

Bugün…
Berbat bir gün geçirdim…
Kendine iyi bak

😊

### >>> Tereciye tere satma <<< ###

Ananı, avradını SIKERIM senin!

Ömrümü vermişim…
Bilişim…
Bu dünyada girip çıkmadığım, özellikle Almanya’da yer yok gibi benim.

Senin…
Hayal dahi edemeyeceğin şeyleri yaşadım, gördüm…
Mantıktır benim ekmeğim…
Yerli ve milli, neden yazıyorum tüm bunları şimdi?
Ses hızını bir buçuk kat geçen 1 tonluk bomba denendi…
Aman ne ballandıra ballandıra anlatıyorlar ne methiyeler, ne düzmeceler…
Ne diyorum hep?

ERKEKSEN…
Affedersiniz, kendi götün ile osurmasını öğrenecek, bileceksin!
NOKTA

BEN…
Sevinmez miyim, gurur duymaz mıyım her ne olursa…
Yerli, milli üretim…
Sevinmez miyim???

Bu kafayla, bu bilgi ve eğitim düzeyiyle öyle mi?

Bayraktar mesela, IHA / SIHA…
Sadece bir soru sordum Google’a:

bmc bayraktar +sirket ortaklari

Şirket hissedarları…
ÖZELLIKLE…
Rheinmetal ki hatırla, hatırla ulan hatırla yazdım ayrıntısıyla…
Güney Afrika ve Rheinmetal…
Daha fazlasını yazamıyorum, başım çok kötü belaya girecek…
ANLA…
ANLA ulan anla, yerli ve milli pezevenkleri!

Oku, örnektir

Veee…
Buna benzer daha neler neler!

Satılıyorsunuz eyyy, satılıyorsunuz be…
ÖZELLIKLE silah konusunda, milli güvenlik yekpare, tek…
ULUSAL, gerçekten yerli ve milli teknoloji, üretim, yazılım çok önemli…
Uyanın artık, kandırılıyor, aldatılıyorsunuz!

Tereciye tere satma ulan satma…
Satmaya çalışma…
Salyangozu Müslüman mahallesinde satma!

Bilmiyorlar ki, dünyadan bir haberler


+

Canim çok acıyor, halsizlik!
Ceza üzerine ceza, yasak üzerine yasak…
VE BU MILLET HALA SESIZ
Ve…
Benim hiçbir şeyim beli değil. İnan…
Kendimi çok çaresiz, çok kötü his ediyorum.

Çok şükür Allah’ıma çok şükür, en azından çoluk çocuk…
Kadınların cepleriyle uğraşıyorum, hay ben öğrettiğim güne …!!!

Bana, beni hatırlatma

😊

Bir gözlem…
ÜZÜCÜ…
Nasıl büyüdüm biliyor musun?

Borç…
Namustur!

Bırak kumar borcunu falan bir tarafa…
Bu ilke, kadın gibi…
Kadın son kalen, son müdafaa hattın, SON GÜVENCEN!

İnan…
Bana inanmıyorsan dikkat et çevrene, borç…
Sanki benim borcum değilmiş gibi, sanki geri ÖDEME ZORUNLULUGUN, MECBURIYETIN YOKMUŞ gibi!

Evet, bu anlayış ile yaşıyor insanlar Tayyipistanda…
Sorumluların sorumsuzluğuna…
Kendini sorumsuz gibi görenlerin aymazlığı eklenince…
Bir gün gelince kıçındaki donunun alınmasını…
Gözünün önünde becerilince kadının, kızın, anan…
Görürsün bu zihniyet seni nereye götürdüğünü!

Bak…
Emeklilikleri yükseltiler, çok şükür yuvarlanıp gidiyorum…
ARTIK…
İki evim var, BENIM MALIM…
Borçsuz çok şükür, bakma ödemem gereken vergiye, onu borçtan saymıyorum çünkü büyük oranda karşılığı var. KARŞILIGI

Biliyorsun beni, borçtan nasıl korktuğumu…
Buna rağmen…
HAYAT…
Bilemezsin, ÜZÜLÜYORDUM gerekli hallerde kredi alamayacağım diye…
ALMANYA ve kanun, kuralları…
İstesem ipoteğe verebilirim evleri, HAYIR…
Dört duvar, Allah korusun VERILMEZ, verilemez.
NOKTA

Oluyor uzun bir süre önce dedim anneme, çok şükür artık kredi alabilirim gerekli hallerde…
Bir kızdı, kıyametler koptu. “Bıkmadın mi borçtan?”
Bıkmaz mıyım?
Hele bu halde, el ekmek tutamazken…
Aklim gidiyor korkudan…
AMA…
Bir güvence!

Tabi…
Borcum, borç VE bu borç geri ödenecek…
Bak…
Evin vergisini çok büyük oranda ödemeye çalışacağım, gücüm yettiğince…
Gerisi taksit ile AMA ben ölürsem ha hanim ha evlat…
Zorlanmadan taksitleri geri ödeyecek şekilde…
Allah nasip kısmet ederse…
Borç bu borç, namustur, sözdür ve ödenecek, yerine getirilecek!!!


Üretim yok, tüketim cok…
Milletin cebinden çekiyorlar paraları ama öyle ama böyle…
Satılacak bir şeyde kalmadı…
Milletin cebindeki de bitince göreceğiz olanları!

Bak unuttum >>> çok önemli <<<
Yine dün, batık kredi…
DÜNYA Çapında, bankalar arası satış gerçekleşti…
Kurtar kurtarabildiğini, yaşıyorlar at sırtındaki sinek gibi…
Banka bu banka…
Allah korusun, haczi…
Hiç yaşadın mi?
Yaşayacaksın!

###
Sen dikkat et emi!
###

İzledin mi dün O sözde gençleri, sözde dindar ve milliyetçileri?

HEPSI…
Başarısız, tutuğu futbol takımının galibiyetinde yaşadıklarını duygu itibarıyla, KENDI HAYATLARINDAKI BAŞARISZLIKLARINI komponze (tazmin etmek, denkleştirmek) etmeye çalışıyorlar!

Aşağılık duygusu dolu…
Kompleksli yaratıklar…
Söyle…
Ne yapabilirsin böyle hayvanlara?
Ne anlatabilir ne öğretebilirsin?
Satmadıkları hiçbir değer kalmadı, hatıla O soysuzu…
Mustafa filimini…
Cumhuriyet gazetesini, kaderine terk edilen Türkmenleri, IŞID’a gönderilen TIR’lar dolusu mühimmatı?

Ve simdi…
Trump’a verilen söz, IŞID’i YOK EDECEGIZ…
Mehmetçik…
Elin evladı, tertemiz kanı…
Sudan ucuz…
Sudan!

DÜN YAZDIM…
Sordum neredesiniz?
Bak doktorlar ve dernekleri mahkemeye veriliyor…
Tayyipistan mahkemeleri!

Demedim mi???
Oy ile geldiler AMA IMKANI YOK OY ile gitmezler!
Ve…
Sen, sizler sessiz bekliyorsunuz sıranın size gelmesini!

Özgüven eksikliği…
BIZLER…
Önce kendimizi, sonra çoluk – çocuğumuzu böyle duygu ve düşüncelerden kurtaramadığımız sürece…
Mahkumuz böylelerine!

Ulan bu çeyrek halimle bile…
Kendime duyduğum özgüven ile birçok gençten bile…
Birçok gençten bile…
Daha olumlu bakıyorum hayata, mücadele ediyorum, etmeye çalışıyorum soysuzla!