Terra Mater

Latince…
Toprak ana!

O kadar doluyum ki dostlar, o kadar olur…
Her geçen an, toprağa olan özlemim artar…
Siyasetten midem bulandığı kadar, insan, çokbilmişliği, laf – söz dinlememezliği tiksindirir beni.

Özledim seni kadın, özledim seni…
Allah gani gani rahmet eylesin, hayattayken açtı dolaplarını gösterdi gurur ile bardaklarını…
Tasını – tabağını…
Gerçek kristal, gerçek porselen nedir bilir misin?
Hiç…
Gerçek bir insan ile karşılaştın mi?
Bilgili, görgülü, deneyimli…
Yokkk, yok…
Bu tür insanlar dalış yapmazlar söze, önce dinlerler seni…
İyice dinleyip, anlayıp öyle fikir belirtirler…
Yine…
Yüzeysellik nere derinlik nere…
Saydamlık nere, şeffaflık, derinliğin o kopkoyu mavisi, karası nere…
Felsefe…
Felsefe nedir bilir misin?
Perdenin arkası…
Dağların doruğu, gök kubbe…
Allah’a yakarış, anlamak, bilmek, kendinden ve karşındakinden emin olmak!

Bu dur felsefe…
Her şey dengi dengine…
Vur dikkatlice iki kristali birbirine, çıkan tiz bir ses çınlar kulaklarında…
Bile bir bıçağı gerçek porselen ile…
Tabiii…
Gerçek kristali, porseleni, insani bulursan deneyebilir, tecrübe edersin…
Ömür geçti aramakla…
Mükemmeli, özlem ile, hasret ile dengine…
Bulabilene…
Ne mutlu ne güzel bir hediye!

Çok doluyum dostlar bildiğininiz gibi değil…
Yazmak…
Düşüncelerimi kaleme almak tek çözüm yolum, yok gücüm…
Aramaktan da bıktım, mücadele etmekten de…
Dinlenmek istiyorum, huzura kavuşmak…
Gözlerimi ebediyen yumak.

Allah…
Yüce Mevla’m neler nasip etmedi ki bu kulla…
Verdi…
Gerçekten verdi, hala veriyor…
Koruyup kolluyor anam – babam gibi…
Ben fos çıktım, bende iş yok.

Kadın…
Geldi yine ilkbahar, bir sonbahar daha geçti ilki görmeden…
El…
Ele kenetlenmeden, iki yürek bir olamadan, güç…
Kuvvet olan bana olmadan.

Yolladılar beni boya, badana almaya…
Kadın milleti…
Topunu birden yok etmeli…
Nefes aldırmıyorlar çeyreğe, erkeğe…
Dürtü müdür, bir güzellik yoksa başa ciddi bir belamdır anlamadım ben bu milleti…
Ne güzel…
Pis pis oturum köşemde, izlerim dünyayı, bu işkence niye?
Hatun kişi diye yıkan, süslen kendine bak iyi de…
Erkek kadına nazil zahmetse, kadında erkeğe bir külfettir bu böyle biline.

Anlayacağınız…
Kısadan hisse…
Evin kadınları EMIR etti, kazınacaklar…
Bana düşer boya, badana…
Şükür etmeli şükür…
Her büyük temizlikte bizleri de kapı dışarı etmedikleri için…
Önder…
Kaçtı eve, artık üç, beş gün…
Bir hafta…
Ne kadar sürer bilemem ben…
“Vazife” başında!

Toprak ana…
Al beni bağrına!

Biliyor musunuz?

Hep derim…
Din…
DIN VAR ÇOCUKLAR, din insani gelişmenin temeli, evet hem teknolojinin hem ahlaki gelişmenin temeli. Adamlar kısmen doğru diyorlar, Avrupa bir yerde insanlığın beşiği…
BIR YERDE…
Unutulmamalıdır ki insan insandan beslenir!

Çok şey öğreneceğinden eminim. Altı bölümün, altısında izle.

izle

Bir Türkmen düğünü

Hep diyorum…
Türk…
Arap değildir ve yine hep söylediğimdir, gir bak arşivlerime…
Giriyorsun biliyorum ve bundan çok mutluyum, her gün, her gün 2- 3 bin defa herhangi bir sayfam okunuyor, görüntüleniyor. Türkü…
Örf ve adetlerini, geçmişini öğrenmek istiyorsan bunu yabancıdan öğren.

Bakma sen >>> hırsıza, arsıza <<<
Türk ve kadını…
Türkün kadını, Türk’e değerlidir çünkü O hem kadını hem yâri hem yoldaşı hem çocuklarının anası…
Hayat, ömür boyu arkadaşı, en vefakâr dostu. Türk hor görmez kadınını…
Eyyy Tayyip ve gileri, g.t kılları hiçbir zaman yapamayacaksın(ız) bir Türk’ten…
Arap!

İzle Türkmen kardeşleri…
Gör ve anla örf ve adetlerimizi!

izle

Hani hor görürsün ya eski insanı, ihtiyari, geçmiş zamanı

Sanırsın çağdaşlığın gereği teknoloji…
Bilmezsin örf ve adetleri, gerekliliğini…
Amaç öldürmekse, tahrip etmek, yıkmak VE nefsi müdafaayı dayatırlarsa sana…
Aradığın gücü kanında ara…
AMA…
Aklını unutma, bilgini, seni cahilden üstün kılan gereçlerini…
Karşında tam donanımlı bir ordu olsun…
Eski Yunan olsun sana misal, Odisseas akılla, Akhilleus cesareti ve savaş tecrübesiyle destan yazdı…
SENIN…
Vatan bildiğin topraklarda, neler geldi neler geçti…
Bunu unutma!

Ben…
Verdiğim sözü unutmam, zamana yayarım bazen, gerekli hallerde…
Karşında imamın ordusu…
Karşında TayyIT’in ordusu…
Ulan isterse yine yedi düvel dikilsin karşına…
Sen özgüvenini unutma, bilgine güven, yârdim edeceğim sana…
Bir badem…
Yok O pis bademlerden söz etmiyorum, kurşundan dökülmüş bir badem şekli…
Düşmanının bedenine girdi, deldi, deldi!

Zamanı geldiğinde, zamanını bekle…
Bir yüzü ama çok yönü vardır bu çeyreğin…
Bilgi ise göbek adı!

Savunmasız değiliz…
Yürek var, iman var, inanç var…
Vatan var vatan, toprağımız var, kardeşlik var…
Kadınlarımız var, çocuklarımız, ihtiyarlarımız, mezarlarında yatan atalarımız…
Pazarlamacı hergelelere meydan bırakır mıyız?

TÜM Partilere

Tek hedefiniz olmalı…
Kahpedoğanı durdurmak…
Bu…
Bir vatan ve millet görevi olmalı, kurtarın milleti bu beladan.

Siiktiiir lan

Siktir oradan…
Ha…
Senin gibi milletin kafasını yalan – yanlış Allah, lilah söylemleriyle kafayı uyuşturmuşun…
Ha gerçek uyuşturucu veya içki ile…
Arada ne ve hangi fark var?


Geçenlerde yine olmuştu…
Seri halde kilo vermek…
Yine…
Ama bu sefer daha da hızlı. Bir doktora gitmekte fayda var galiba!

Şeker…
Delirdi galiba gene, uyu uyan, dilim damağım kupkuru. Adamlar zaten şaşıp duruyor neden șeker komasına düşmüyorum diye. Deve misali…
Nerem doğru ki?
“Nazar” değdirdin kız…
Neden sordun ki?
😊