Sadece Tayyipistana özgü değil, eskidende böyleydi

Annemin odasındaki elektrik bozulmuş, ampuller değil. Demişti bana „bir bakı ver“

Baktım geldiğimin ertesi, aç – kapa şalteri bozulmuş. Elektrik – Elektronik…
İşim!

Dinini – imanını bilmem ne ettiğimin memleketi.

Arkadaş…
Uluslararası normlara…
Standartlara uygun nemiz var?

Ya ben bu memlekette ya öldürürüm…
Veya öldürürler!

Alt tarafı bir şalter ya, bir şalter!

inanılacak gibi değil

Tüm gün dışardaydım…
Türk vatandaşlığından çıktığım için ruhsat vermiyorlar, sorun değil dolaylı yollardan alabiliyorum almak istediğimi. Resmen yani. SORUN çok farklı yerlerde. Dedim ya…
Ya para ya bilgi ya tanıdığın kişiler.

Bugün girip çıktığım yer kalmadı, tanıştıklarım, öğrendiklerim DUDAKLARIMI UÇUKLATI!

Ülkede tam bir güvensizlik hakkim. Yeni bir şey değil gerçi, benim için yeni olan resmen ve gayri resmi silahlanma oranının ne denli yüksek olduğu. İnsanlar „resmen“ savaşa hazırlanıyorlar BİR…
İKİNCİSİ…
Devlet kasasına para girsinde nasıl girerse girsin. Ne demek oluyor bu?

Çok yoruldum, gerisi yarına

Geçenlerde yayınladığım izlenceyi izlediniz mi?

Putin!

Ben, boşuna konuşmam, yazmam…
Devlet…
Ne kabiledir, bu mantık ile yönetilir…
Ne Kasımpaşa’dır…
Laubali, mahalle karısı edebiyatı…
Dikkatinizi çekerim UYUŞTURUCU kullanımını bile EĞİTİM DÜZEYİ yüksek olanlara bağladılar bu sabah haberlerde, ne alaka?

Yazıyor, söylüyorum son zamanlarda…
Türk’te…
Devlet gelenekleri ve diplomasi…
Osmanlıyı dahi Türk’ten sayacak olsak bile…
Çok önemliydi…
Ata…
Sadece adı itibarıyla.

Şimşir başa şimşir tarak…
Bu millete hak.

Kafa karışıklığı…
Sadece Trump yönetimindeki ABD’de yaşanmıyor…
Kasımpaşa ayısı yönetimindeki Tayyipistanda’da yaşanmakta. Yıkmalı bu düzeni, bu düzensizliği yıkmalı başa.

ANA-YASA-MAHKEMESİ

Dünyanın neresinde görülmüştür demokratik bir sistem içersinde…
„Alelade bir mahkemenin“ bir Anayasa Mahkemesinin kararını bozduğunu?

İleri demokratik Tayyipistanda!

115

Gerçi…
Sadece bir gün sokaklardaydım…
AMA…
Gördüğüm kadarıyla sokaklar „kadın“ dolu…
Çek o iğrenç ellerini, bilmem neni çoçuk üzerinden!

Badem – ABD ilişkileri

Genel hatları itibarıyla…
1) Devletler arası ilişkiler inci kolyeye benzer. İkide birde kopar, bozulurlar.
2) Oyun kurallara uygun oynanmalıdır.

Hani derler ya…
Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.

ne garip değil mi?

Dünyanın neresine gidersen git…
Her kapıyı açan anahtar gibidir…
Ya para ya bilgi veya tanıdığın insan!

Garipsediğim, anlamadığım, kabullenemediğim…
Herkesin tavsiyesi ruhsatsız, yani kanunsuz…
BİRDE…
Tayyipistanda…
İşletme sahibi, dükkan ya bildiğin dükkan…
Sahibi…
„otomatik man“ ruhsat almaya hak sahibi, „yetkili“. Doktor raporu yeterli!

Değer üzerine

Tarihine, tarihi eserlerine…
Tabiatına, özbeöz senin olan, atalarından kalana…
Canlının hiçbir şekline değer vermediğin gibi kadınına…
İstikbalin olan evlatlara da değer vermiyorsun(!)

Sen…
Değersizin biri olmalısın!?

Tayyipistana giriş yaptım…
Allahım…
Unutmazsam anlatırım bir ara.

Hava muhalefeti nedeniyle de olabilir…
Gözle görülebilir bir artış var türbanlılarda.

Yok…
Havamda değilim, ABD – Badem çekişmesine değinmeyeceğim. Kaç saat gecikmeli geldik. Sabah dört gibi evdeydik. Ev tabii tam takır, buzdolabında fare bir kat aşağı düşse hayvanın kafası yarılacak. Gittik sabah alışverişe. Of bir pahalılık, of da of.
Uçakta var ya…
Saydım, kabin görevlileri, pilotlar hariç…
19 kişiydik. 19!!!

Turist yok bundan sonra…
Sanayi üretim olmadığı gibi…
Teknolojik en azından yazılım, üretimde yok..
Af edin…
Burnunun b.kuyla yetin.

Hani vardı ya bir konu…
Hani dedim olursa…
Vay be…
Vitamin B, dayı veya amca…
Oldu gibi!

Gerçi istediğimi alamayacağım ama YOK çünkü…
Neyse geçelim.

Son yorum, yine söz vermiş gibi oldum. En iyisi silmek

Gidip de dönmemek, dönüp te görmemek varmış…
Allaha emanet olun, sağlıcakla kalın…
Safları sıkı, kafayı dik, göğsü kabarık, dilinizden Allah’ın selamını…
Yüzünüzden gülümsemeyi, iyi niyeti…
Yüreğinizden Atatürk sevgisinini, aklınızdan O altı ilkeyi çıkarmayınız.

Ne demişti rahmetli?
“Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye Kadar geçecek zamanda yerimizi başka kuvvetler alabilir.”

Bayrağı…
Aydınlık ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni, iyi eğitilmiş, vatan ve millet sevgisiyle yoğrulmuş evlatlara teslim edebiliriz…
Pes etmek yok, korkmak, çekinmek yok…
Aydınlık ve hür bir gelecek için…
Kardeşlik ve eşitlik duyguları içeresinde, özgür bir Türkiye için hep birlikte.

Milli ve yerli, yerinde…
Milletler cemiyeti içeresinde, tam göbeğinde yer alan bağımsız, saygın ve onurlu bir ülke.

Kendimiz için…
Atalara olan vefa borcu yüzünden…
Evlatlar için…
Torunlar için tek dil, tek bayrak ve tek vatan.

Anasının kızı

Annem anlatıyor bu sabah…
Bende hatırlıyorum o olayı, hayal mayal.

Kesin dönüş yapmıştık…
Kardeş üç, üç buçuk yaşlarında.

Annem…
Kadın biblo hastası, bebekler, danteller, örtüler…
Evin her tarafı ya, her tarafı…
Mutfakta…
Çatal, bıçak çekmecesinde bile, arada takılır parmaklarıma örtülere…
Din, iman küfür ederim…
Yazı masamın üzerindeki laptoplarımın altına da dantelli örtüler örmeye kalkınca…
DUR KADIN dedim, buraya kadar!

Bir biblo vardı, gerçek porselen…
Benim fotoğrafımın tam karşısına koymuş…
Kardeş…
“At ağabeyimi yiyecek, at ağabeyimi yiyecek” diye diye…
Sonunda kırmış bibloyu.

O misal…
Dayday almış eline bir sopa saklanmış bahçeye…
Sansar gelirse diye(!)

Allah’ım…
Etrafımı sarmış yarım akıllılar, manyaklar…
Söyle…
Ben nerelere kaçayım Allah’ım, ben nerelere kaçayım?

Not:
Kadın milleti kardeşim, uğraşılmaz bunlarla…
Gerçi…
Kadındır, ruhu…
Evi yuva yapan, ruha ruh katan…
Bırak kardeşim, bırak yapsınlar…
Uğraşılmaz bu kadın milletinle!