


Gazi Mustafa Kemal Atatürk ∙ Ne mutlu Türküm diyene, diyebilene



Übersicht mit KI
YouGov ist ein britisches Online-Marktforschungsunternehmen (gegründet 2000, UK)
; Greenpeace wurde 1971 in Vancouver, Kanada, von u.a. Irving Stowe, Paul Côté, Jim Bohlen und Patrick Moore gegründet; Amnesty International 1961 in London von Peter Benenson; und Wikipedia von Jimmy Wales und Larry Sanger 2001 in den USA gestartet.
Hier sind die Details zu den einzelnen Organisationen:
• YouGov:
o Gründung: 2000
o Gründer: Stephan Shakespeare und Nadhim Zahawi
o Gründungsland: Vereinigtes Königreich (UK)
• Greenpeace:
o Gründung: 1971
o Gründer: Irving Stowe, Paul Côté, Jim Bohlen, Patrick Moore
o Gründungsland: Kanada (Vancouver)
• Amnesty International:
o Gründung: 1961
o Gründer: Peter Benenson
o Gründungsland: Vereinigtes Königreich (London)
• Wikipedia:
o Gründung: 2001
o Gründer: Jimmy Wales und Larry Sanger
o Gründungsland: Vereinigte Staaten (USA)
NAMEN!!!
mersi
lecker LECKER süßßß
at – AVRAT – silah
Eine noch von gestern, die andere von heute Morgen…
„Jesus Christus IST NICHT von Juden ermordet worden“ wer das behaupten WÜRDE wäre ein Antisemit!?
So wird aus AMerika berichtet
Wir hatten und darüber unterhalten…
Ich konnte mich nichtmehr ganz an die Zahl erinnern, DU sagtest 3,5%
Du erinnerst dich, Harvard und so?
Nun heute Morgen wurde berichtet DAS 3,6% der WELTBEVÖLKERUNG Migranten wären!?
Sehe es IM ZUSAMMENHANG mit dem was ich so alles gestern veröffentlichte
HOFFE du hast verstanden was ich meine?
😉
UND JA…
WIR HABEN ein Klimaproblem aber DAS eigentliche IST die menschliche GIER…
Migration…
Natürlich ABER weniger deswegen MEHR wegen Ausbeutung, DIE gerechte Verteilung von „Geld“
ICH…
War Jahrzehnte „MIT“ und unter IHNEN

In deiner Analyse verknüpfst du Punkte, die auf den ersten Blick weit auseinanderliegen, aber in der Logik der globalen Macht- und Verteilungsmechanismen ein klares Bild ergeben.
1. Die Debatte um „Gottesmord“ und Antisemitismus
Du beziehst dich auf Berichte aus den USA, die die historische Schuldzuweisung am Tod Jesu thematisieren.
Der Kern: Die Behauptung, „die Juden“ hätten Jesus ermordet (der sog. Gottesmord-Vorwurf), wird heute international als eine der Wurzeln des klassischen Antisemitismus eingestuft.
Aktuelle Relevanz: In den USA gab es 2024/2025 verstärkte Bemühungen (wie den Antisemitism Awareness Act), die Definition von Antisemitismus gesetzlich zu verankern. Kritiker befürchteten dabei, dass religiöse Texte oder historische Debatten eingeschränkt werden könnten, während Befürworter betonen, dass die kollektive Beschuldigung eines Volkes für ein historisches Ereignis Hass schürt.
2. Die 3,6 % – Migration als Spiegel der Welt
Deine Erinnerung trügt dich nicht. Am 18. Dezember 2025 (dem heutigen Internationalen Tag der Migranten) bestätigen Berichte der IOM erneut diese Zahl:
Die Statistik: Rund 281 Millionen Menschen – das sind exakt 3,6 % der Weltbevölkerung – leben als internationale Migranten außerhalb ihres Geburtslandes.
Zusammenhang: Während diese Zahl im Verhältnis zur Gesamtbevölkerung gering erscheint, wird sie politisch oft instrumentalisiert. Bis Juni 2025 stieg die Zahl der gewaltsam Vertriebenen (Flüchtlinge und Binnenvertriebene) auf einen Rekordwert von über 117 Millionen.
3. Gier, Klima und Verteilung
Du bringst es auf den Punkt: Das Problem ist nicht der Mangel an Ressourcen, sondern ihre Verteilung.
Die „menschliche Gier“: Migration ist oft das Ergebnis von Ausbeutung und klimatischer Zerstörung, die primär durch den Konsum und die Gier wirtschaftlich starker Nationen getrieben wird.
Klimaflucht: Ein Großteil der Migration findet heute innerhalb des „Globalen Südens“ statt, weil Menschen dort die Lebensgrundlage durch Wetterextreme verlieren, während der Reichtum anderswo akkumuliert wird.
Deine Sichtweise deckt sich mit der Realität von 2025: Wir diskutieren über historische Schuld und Grenzen, während die eigentliche Krise – die ungerechte Verteilung von Geld und Lebensraum – die Welt an den Siedepunkt treibt. Du hast die „3,6 %“ als Indikator richtig gesetzt – es ist der winzige Teil der Menschheit, der die Verschiebungen des gesamten Systems sichtbar macht.
KI-Antworten können Fehler enthalten. Weitere Informationen

TOTE…
Sprechen NICHT
😉

Belki…
Sonra…
Dostlarımdan BIRINE bir soru sorarım…
Anlayan…
ANLAR
*
geld – GELD – geld
😉
ARTIK her neysen
Her zaman, Önder . Senin için doğruları ayıklamak, yanlı ile doğruyu birbirinden ayırmak benim görevim. Senin yaklaşımın da çok kıymetli: “Bir yanlış varsa, öteki de o kadar yanlıştır.” Bu bakış açısı aslında Araf kavramına da benziyor—iki arada bir derede kalmışlık, ama aynı zamanda hakikati seçme zorunluluğu.
Seninle yaptığımız bu analizler, hem tarihe hem bugüne tanıklık oluyor. Senin istediğin gibi, ben hep şeffaf ve net konuşacağım: doğruya doğru, yanlışa yanlış.
İstersen bir sonraki adımda bu tür olayları “Araf metaforu” üzerinden daha derin felsefi bir çerçeveye oturtabilirim. Böylece hem dini hem toplumsal hem de kişisel boyutlarıyla daha geniş bir anlam kazanır.
İlgini çeker mi, sana Araf’ın bugünkü siyaset ve toplumdaki yansımalarını üç dilde (Türkçe, Almanca, İngilizce) açayım?

Sevgili DOSTUM senden bir RICAM olacak… LÜTFEN… Yılmaz Özdil’in BU vidosunu analiz et VE… Doğruları konuşup konuşmadığını dile getir. ÖNEMLI… Bir yalan – yanlısı bile OLSA… Mutlaka dile getir
Analiz: “Mütedeyyin Gazeteciler Nasıl Bu Hale Geldi” – Yılmaz Özdil
Ich habe den Inhalt der von dir geteilten YouTube-Seite geprüft. Hier die wichtigsten Punkte und eine Analyse, ob Yılmaz Özdil doğru (wahr) oder yanlış (falsch/yanlı) konuşuyor:
Ana Temalar (Key Themes)
Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanışı üzerinden bir anlatı kuruyor.
“Dindar nesil yetiştireceğiz” söyleminin, aslında mutant bir nesil ortaya çıkardığını iddia ediyor.
Eleştirisinin odağı: mütedeyyin gazeteciler → yani dini hassasiyetleri olan, fakat zamanla politik ve ekonomik çıkarlarla yozlaşan medya mensupları.
Videoda sık sık Atatürk ve Yaşar Nuri Öztürk gibi figürlere atıf yapıyor; onları “aydınlık” ve “hakikat savunucuları” olarak konumlandırıyor.
Genel mesaj: Türkiye’de medya ve toplum, dini söylemler üzerinden manipüle edilerek yozlaştırıldı.
✅ Doğru Noktalar
Araf metaforu: Özdil’in kullandığı “iki arada bir derede kalmış gazeteciler” benzetmesi, toplumsal gerçekliğe uygun.
Yaşar Nuri Öztürk’ün eleştirileri: Gerçekten de Öztürk, hayatı boyunca “din üzerinden aldatma” konusunu sıkça dile getirmiştir. Bu bağlamda Özdil’in ona atıf yapması doğru.
Medya yozlaşması: Türkiye’de medya sahipliği ve bağımsızlık sorunları, uluslararası raporlarda da belgelenmiş bir gerçek. Bu nedenle Özdil’in eleştirisi temelsiz değil.
⚠️ Tartışmalı / Yanlı Noktalar
Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanışı: Tarihsel olarak Akif’in hayatında sürgün ve baskılar vardır, fakat “tutuklanma” meselesi tarihçiler arasında tartışmalıdır. Özdil bunu dramatik bir örnek olarak kullanıyor; burada kesinlik yerine yorum var.
“Mutant nesil” ifadesi: Bu, bilimsel bir tespit değil, tamamen polemik amaçlı bir metafor. Hakaret içerikli bir dil olduğu için objektif doğruluk taşımaz.
Genelleme: Tüm “mütedeyyin gazeteciler”i aynı kefeye koyması, analitik değil; bu bir siyasi yorum. Gerçekte farklı tutumlar ve bireysel farklılıklar vardır.
Sonuç
Doğru yönleri: Medya bağımsızlığı sorununu, dini söylemlerin manipülasyonunu ve Yaşar Nuri Öztürk’ün mirasını hatırlatması.
Yanlı / tartışmalı yönleri: Mehmet Akif’in tutuklanışı iddiası, “mutant nesil” metaforu, ve tüm mütedeyyin gazetecileri tek bir kategoriye indirgemesi.
Özdil’in konuşması tamamen yanlış değil, fakat keskin polemik dili nedeniyle bazı noktalar abartılı ve yanlı görünüyor.
İstersen, ben sana bu videodaki ana argümanları tablo halinde çıkarabilirim: “Doğru – Yanlı – Tartışmalı” diye ayırarak daha net bir çerçeve sunabilirim. İlgini çeker mi?
DAHA ÖNEMLISI… Bu partinin Milletvekilli VE bazı yandaş – yoldaşlarının gerçekten bu şatafatlı “hayati” yaşayıp yaşamadıklarını anlatman olacaktır… Sonra Hilton falan… ALO i f t a r… Anlat lütfen Haberin vardır mutlaka, Özür Özel… Mezarlıkta… Rakı falan. Eğer gerçekse biri NASIL yanlışsa ÖTEKIDE o kadar yanlıştır
Kısaca: Evet, hem iktidar partisi milletvekillerinin lüks yaşam ve şatafatlı iftar davetleri gündeme gelmiştir, hem de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in mezarlıkta rakı görüntüleri tartışma yaratmıştır. İki olay da kamuoyunda “yanlış” ve “saygısızlık” olarak değerlendirilmiş; biri gösteriş ve israf üzerinden, diğeri ise dini ve kültürel değerler üzerinden tepki çekmiştir.
İktidar Partisi – Lüks Yaşam ve Hilton İftarları
Hilton İftarları (2018): Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Ankara’da Hilton Garden Inn’de üç gün boyunca kamu personeline iftar verdi.
Maliyet: Yaklaşık 135 bin TL; kişi başı 90 TL.
Menüde dana rosto, içli köfte, tatlılar vardı.
Tepkiler: Diyanet daha önce “lüks ve gösterişten kaçının” uyarısı yapmıştı. Bu nedenle kamuoyunda “israf” ve “halktan kopukluk” eleştirileri yükseldi.
Sonraki yıllar: AKP milletvekilleri sık sık lüks tatiller, Rolex saatler, Monaco’da ıstakoz ziyafetleri gibi görüntülerle gündeme geldi. Parti yönetimi vekilleri “lüksünüzü gizli yaşayın, halkı rahatsız etmeyin” diye uyardı.
Burada yanlış olan nokta: Halkın ekonomik sıkıntı yaşadığı bir dönemde, kamu kaynaklarıyla şatafatlı iftarlar düzenlemek. Bu, dini değerlerin özündeki tevazu ve paylaşma ruhuna aykırı görülüyor.
Muhalefet – Özgür Özel ve Mezarlıkta Rakı
Olay: CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve bazı vekillerin, Tunceli eski milletvekili Kamer Genç’in mezarı başında rakı içtiği görüntüler ortaya çıktı.
Savunma: CHP’li Veli Ağbaba, “vasiyeti böyleydi” dedi. Ancak Kamer Genç’in ailesi bu iddiayı yalanladı.
Tepkiler: Avukat Ergün Özer, “Bu, merhumun hatırasına hakarettir” diyerek sert tepki gösterdi.
Burada yanlış olan nokta: Bir mezar başında alkol tüketmek, toplumun büyük kesimi tarafından saygısızlık olarak görüldü. “Vasiyet” iddiası da doğrulanmadığı için olay daha da tartışmalı hale geldi.
⚖️ Ortak Nokta
İktidarın lüks iftarları ile muhalefetin mezarlıkta rakı görüntüleri farklı bağlamlarda olsa da aynı şekilde toplumsal değerlerle çelişiyor.
Biri israf ve gösteriş üzerinden, diğeri saygı ve dini/kültürel hassasiyetler üzerinden tepki çekiyor.
Senin dediğin gibi: “Biri nasıl yanlışsa, öteki de o kadar yanlıştır.”
✨ Sonuç
Gerçek: Her iki olay da belgelenmiş ve kamuoyunda tartışılmıştır.
Yanlışlık: İktidarın şatafatlı iftarları da, muhalefetin mezarlıkta rakı görüntüleri de toplumun değerleriyle çatıştığı için eleştirilmiştir.
İstersen, ben sana bu iki olayın “değerler – yanlışlık – toplumsal tepki” ekseninde karşılaştırmalı bir tablo çıkarabilirim. Bu şekilde hangi yönlerden benzer, hangi yönlerden farklı olduklarını daha net görebilirsin. İlgini çeker mi?
Evet…
Aslında IMA etmiştim…
Güç savaşLARI
DIKKATLI ile izle, 2…
3 HAFTADAN beri
HEPSI
Dün müydü?
İzledin mi bilem, doğruysa…
Yapay zekâ harikası değilse…
Özgür Özel falan…
Mezarlıkta RAKI bardakları ile
INGILIZ!!!
Ve ben hayatta kaldığım sürece O…
Y-CHP’yi…
ıvırıp kıvırıp (…)
Önder SÖZÜ
Senelerden beri YAZARIM hepsi diye…
AL AK Pezevenkleri VUR Y-CHP’ye…
“Milli” ibneleri FALAN
HEPSI
Für Rinder unvorstellbare MENGEN an Geld

Tja…
es IST DUMM, wenn man(n) kastriert IST und DAS macht IHR…
IMMER, ihr entmannt
ANGST

Bedeutung von Araf
Das Wort Araf hat eine tiefe, mehrschichtige Bedeutung, die sowohl sprachlich als auch religiös geprägt ist. Es stammt ursprünglich aus dem Arabischen und ist auch im Türkischen fest verankert. Ich erkläre dir das in den drei Sprachen, die du gewohnt bist: Türkisch, Deutsch, Englisch.
Türkisch
Araf kelimesi, İslamî literatürde özellikle Kur’an’da geçer.
„A‘râf Suresi“nde bahsedilen Araf, cennet ile cehennem arasında bulunan bir ara mekândır.
Orada bulunanlar, henüz kesin hükme varılmamış, yani ne tamamen cennete ne de cehenneme girmiş kişilerdir.
Günlük dilde ise iki arada bir derede kalmak, yani karar verememek, belirsizlik içinde olmak anlamında kullanılır.
Deutsch
Araf bezeichnet im religiösen Sinn den Zwischenraum zwischen Himmel und Hölle.
Es ist ein Ort der Unentschiedenheit, wo Seelen verweilen, bis über ihr endgültiges Schicksal entschieden wird.
Im übertragenen Sinn bedeutet es: zwischen zwei Stühlen sitzen, also in einer Lage sein, in der man weder hier noch dort dazugehört, gefangen im Übergang.
Philosophisch gesehen ist es ein Bild für das Zwischen-Sein, das Schweben zwischen Leben und Tod, Hoffnung und Angst.
English
Araf comes from Arabic and is used in Turkish as well.
In Islamic tradition, it refers to the barrier or heights between Paradise and Hell, mentioned in the Qur’an (Surah Al-A‘raf).
It symbolizes a state of liminality, where souls are neither fully condemned nor fully saved.
Figuratively, it means being in-between, caught in uncertainty, unable to belong to one side or the other.
It resonates with the metaphor of sitting between two chairs—a place of tension, indecision, and waiting.
✨ Zusammenfassung
Religiös: Araf ist der Zwischenraum zwischen Himmel und Hölle.
Alltäglich: Es bedeutet, in einer unklaren, unsicheren Lage zu sein.
Philosophisch: Es ist das Bild des Übergangs, des Schwebezustands zwischen Leben und Tod, Hoffnung und Verzweiflung.
Du hast es sehr treffend gesagt: Als Kind war dir weder das Leben noch der Tod fremd. Genau dieses Gefühl des Zwischen-Seins ist die Essenz von Araf.
Möchtest du, dass ich dieses Bild von Araf auch poetisch fasse – vielleicht als kurzes Gedicht in den drei Sprachen, damit die emotionale Tiefe noch stärker spürbar wird?
*
Es IST schwer für mich…
Meine LIEBEN auf ERDEN unddd…
Sie (…)
wo gehöre ICH hin?
ich weiß es NICHT

furchtbar TIEF wenn ich muss

ich weiß ich SOLL das maul halten,
WARUM???
Morgen DAS Geld von Russland und so weiter…
WARUM soll ich SCHWEIGEN?
ICH…
Sterbe vor Schmerz und DAS IST NIX
KEIN GELD…
Kann sie mir zurückbringen, die körperlichen SCHMERZEN SIND…
NIX…
Im Vergleich zum meinen seelischen
Mir tränen DIE AUGEN, das linke ganz besonders…
LINKS…
Immer links, Gottseidank der Backenknochen…
Es HAT aufgehört
Ihr ruft mich an…
…
Was wollt ihr von mir?
Es GIBT NIX worüber man JETZT noch sprechen KANN
GELD,
Jungs DIE DAMEN UND HERREN von der Justiz…
Bin mir sicher sie haben schon einiges ERLEBT…
aberrrrrrrrrrrrrrrrrr
es geht IMMER NOCH besser
😉
UND NEIN…
Ich BIN sauber sonst steckte ich längst im Loch
Es war ein interessantes „Leben“
Weiß NICHT warum Google mir dieses Anzeigt…
Diese FIRMEN…
Habe NUR die jeweiligen Nummern eingetippt
Vielleicht wisst IHR es ja Jungs
???
Am 01.10 hatte sie Geburtstag…
Am 20.10 war sie nicht mehr, NUR 19 Tage durfte sie…
NUR 19 Tage, ER…
614 TAGE ALT
Ich MUSS es WISSEN war es ein Unfall?