### İki Euro’ya 1600 ile 2600 Euro arası ###

Güzel bir bayram harçlığı…
Bak cüzdanına, varsa şansın ne ala!

Ben bakacağım akşama…
Anlatmıştım var bir kadifeden kesem, lacivert…
Var bir sürü kesem, Önder atar kenara, zor zamanlar, kalmasın darda…
Çokkk…
Parasızlık çekmişimdir, ders oldu bana. Oldukça atarım kenara.

İki yüz yirmi küsur Euro…
En son saydığımda, hep ikilik…
Şansıma!

oku

bak nasil bir sey

George Michael – Careless Whisper

Bayram mı, katliam mı, şeker mi, kurban mı?

Her şeyden evvel HERKESIN bayramını kutlar, küçüklerimin gözlerinden…
Büyüklerimin ellerinden öperim. Allah cümlemize, huzurlu, mutlu bereketli bayram günleri nasip etsin. Sağlıklı!

Onlarca bayram Niyazi’si…
Yollarda…
Tayyip’in O “güzel” yollarında…
Tabiri caiz ise, kıyas kabul ederse…
Hani derler ya…
Ne şehittir ne gazi, bok yoluna gitti Niyazi!

Ve tabii…
Gerçek şehitlerimiz, evlatlar…
Göğsünü vatana, millete siper edenler…
Şehit yakınları, gözyaşlı analar, babalar…
Unutmayın onları, yolunuz düşerse gidin şehitliklere!

Darülaceze’ye…
Kimsesiz ihtiyarlara…
Yetim, öksüz yuvalarına…
Gidin!

Moralim çok bozuk, inan çok bozuk…
Ne zaman iyi ki?
1989’dan bu yana, 30 sene…
Dile kolay, dile kolay sen yaşa acılarla…
Allah korusun, Allah…
Cümlemizi, kimseye çektirmesin benim çektiklerimi.

Unutmadım, unutmam ne Türk’ü ne Z Kuşağını ne başka bir şeyi…
Canim istemedi, zorla köpek ava gider mi?
Ne moral var, görmek istemiyorum ne hastane…
Ne…
Civanım da olsa doktor…
Veya kerhane!

Nefes alıp veriyor Önder sadece (…)

Teşekkür etmek isterim ilginize.

https://yadi.sk/i/5ImzBOOVBmDtew

https://yadi.sk/i/MQxY3oJeJSBxWw

https://yadi.sk/i/vTVEkxD9ihyQXw

“Du bist zu sehr Ergebnis orientiert. Schieße einfach, wenn du der Meinung bist das du gut warst ist das so, Ergebnisse zählen nur beim Wettkampf, nicht beim Training”

Böyle diyor başkan…
Gel de bir öğretmene bunu anlat…
Ne anlatabilirsin seri atış alışkanlığını ne vurdun mu oturtman gerektiğini…
Alının tam ortasından…
Anlatamazsın ki > en ufak bir hatanın en kötü ihtimal ile milyonlara mâl olabileceğini <
Evet…
Hatice’ye değil neticeye bakarım ben…
Bakmak zorundayım elim ekmek tutuğundan beri…
Hatice’yi becermenin öyle veya böyle yöntemleri vardır, olur…
Önemli olan Hatice’yi becermeyi başardın mı başaramadın mı?!

Özel sektör elemanıyım, elemanıydım…
Tek başarı ölçüsü VERIM…
Verimli olmayacakmışım, ulan verimli olamadığım gün geldiğinde ben öldüm…
Böyle alışmışım.

Her horoz kendi çöplüğünde ötermiş ya…
Önderin öttüğü o kadar çok ve değişik çöplük var ki, göbek atmak zorunda olduğu onca düğün…
Anlatamazsın…
Görmediği, yaşamadığı, bilmediği için anlamaz ki!

“Du wirst immer besser”

Ayakta, akşam olmuş, Önder yorulmuş…
25 metre…
Desteksiz, hamın evladı değilim ama eller sanki pamuk, görmemiş kazma kürek, tutmamış nasır…
Yıllarca eline silah almamış, bacaklarda olduğu gibi kollarda yok güç…
Ta başında dedim; ben iyiyim…
İnanmayanı, inanmak istemeyeni inandıramazsın ki!

Iyi geceler

EVET, Buuu… Tam bir Önder işi, Önder çıkmazı!

Bir bilsen, bir bilsen neler oluyor yine…
Bir macera…
Bir kâbus…
Bilene!

Haber yeni geldi, moral sıfır. Üstüne müşteri…
Adama sert davranmışım, ters…
Farkında bile değilim. Aman bir kızdı bir kızdı aldı işleri gitti.

İnan…
Farkında değilim, o kadar çok o kadar çok geliyor ki üst üste…
Bende sadece bir çeyreğim be, bir çeyrek…
Ister miyim müşteri kaybetmek?
Müşteri veli nimet!

Ama bu değil, böyle şeyler değil…
Çok, çok, çok daha ciddi şeyler…
Önder çıkmazı, Rus ruleti!