Everybody Can wrote on my blog. Only…
If its posibiel whit level!

Yazar kasa

Gençler, belki bilmez hatırlamasınız…
Rahmetli Ecevit vakti zamanında…
Esnaf, Ecevit’in önü yazar kasasını atmıştı, tepki…
Kasa bomboş, herhalde ne yapayım boş kasayı demek istedi. Boş ver şimdi ayakkabı kutularını…
Para sayma makinelerini…
> Besleme < yandaş ve yoldaşı…
Çiftçi evladım çiftçi, üretici ağaçlarını keser oldu!

En son Nar ağaçları, 2000 denildi haberlerde…
Fındık ağacı, zeytin ağacı…
2014 verilerine göre Türkiye dünyada dördüncü büyük üreticiydi…
En iyi şartlar altında, tekrar en iyi şartlar altında bir zeytin ağcı beş sene sonra başlıyor verimli olmaya. Ortalaması yedi yıl. >>> Başlıyor <<< uzun seneler sürüyor, çok uzun.

Bilmem biliyor musunuz?
Bir zeytin ağacının 300 ile 600 yıl arasında ömrü var!

Hiç düşündün mü?
Hiç aklına gelip kendine sordun mu?
Neden bu katliam???

En son gidişimde, gündüz vakti…
İstanbul üzerinden turladık, uzun uzun…
Kuş bakışı…
Yeşil namına bir şey > kalmamış < Oksijen çocuklar oksijen, temiz hava…
Sonra…
Sözde ekonomi, borsa mesela rekor üzerine rekor kırıyormuş…
Duyda inanma…
Öyle olsa, Türkün Lirası bu kadar değer kaybeder mi?
Ekonomide karşılıklı etkileşme, yok ekonomik ders kesmek niyetinde değilim, hele ahkam kesmek…
Dışa bağımlılık, Türk Lirasının zayıflığı, ekonominin >>> dolara endeksli olması <<<
Rekabet ve üretim, hayvancılıkta bile AB’ye verilen sözler gereği hayvancılığın ülkemizde kat edilmesi.

İthalat mı ihracat mı, hangisi daha iyi?
Özzz…
Hasss Türk tohumu ve ithal edilen, çoğu Amerika’dan, genetiği değiştirilmiş tohumluklar…
Şaşmamak lazım…
Genetiği değiştirilmiş, soyu ve tohumu bozukları ülkenin başına getirdiniz!

Demokrasi mi ilerisi mi?
Esnaf…
Rahmetli Ecevit önüne kasa atabiliyordu. En doğal hakkınız olan, en doğal…
Yaşam hakkı, yaşatma hakkınız…
Gezi parkı…
Ne olmuştu neler olmuştu, lütfen hatırlarmısınız?

Hesler, mesler…
Bakara, makara falan…
At bakayım Erdoğan önüne boş kasa…
Yemez değil mi?
Peki, neden?

Vladimir İlyiç Lenin’den Recep Tayyip Erdogan’a

Ne alaka demeyin…
Var…
Hem de sandığınızdan çok ortak yanları var.

Anlatmışımdır, arşivlerim meydanda…
Vladimir İlyiç Lenin’i, Almanlar finanse etti. Neden, nasıl ya araştır, oku öğren veya bak arşivlerime…
Yine Recep Tayyip Erdoğan denilen şerefsiz, ahlaksız dolandırıcı…
Önceleri örneğin Müslüman kardeşler ve en önemlisi Suudiler tarafından finanse edildi…
Ve daha irili, ufaklı bilumum dinci…
Şimdilerde en önemli destekçisi ve finansörü Katar.

Ortak yanlarından biri…
Bir başka ortak yanları, sözde, amaçlarına ulaşana kadar halk(!)
Sormak isterim size, Atatürk ilke ve inkılapları içeresinde en önemli ilke hangisi?




Evet, halkçılık. Halkçılık bence en önemli ilkesi ve O…
Sonuna kadar hep bu ilkeye son derece önem verdi…
Yine Lenin, halkçılık derken, Sovyetler yani halk örgütlenmesini desteklerken birden…
Parti öne geçti…
Çağ değişti, yol ve yöntemler değişti Recep şerefsizi de halktan particiliğe, particilikten başkanlığa yatay geçiş yaptı.

Ancak…
“Yiğidi” öldür hakkını yeme der atalar, gerçi yiğitlik başka kahpelik başka bu zibididen söz ederken yiğitlikten söz edemeyiz, bir kahpe…
AMA…
Kamuoyu araştırmalarına önem verdi, veriyor. Yani her ne kadar halk ile arasında AK Saraylar olsa da, halk ile tam bağını koparmadı, buradan kazanıyor(!)

Ah CHP, başka bir kahpe eliyle şimdilerde Y-CHP…
Özüne dön, sarıl atanın ilkelerine!

Aç, resmen kızıl aç

Sakının…
Sakın kimse yanlış anlamasın yazacaklarımı, met falan değil, aksine utanç, ancak…
Durun önce anlatayım. Çünkü…
Oma’m…
Maşallah hala evinde yalnız yaşayabiliyor. Yemek…
Çok seçiyor, her şeyi yemiyor. Yedikleri, buzdolabında, killerinde…
Gün aşırı taze almam gerekiyor yoksa yemiyor, killere koyuyor, küfleniyor, karnı acıkınca yiyor…
Korkuyorum, zehirlenecek. Neler denemedim ki, neler neler.

Yok, çaresi yok! Ancak bu şekilde, bir şekilde ona “sağlıklı” bir yaşam sunabiliyorum.
İhtiyarlar yurdu, olmaz, söz verdim. Sağlığı yerinde yani götüremem, yatıramam onu oralara.

Karım olduğu için değil, iyi insan gerçekten, merhametli…
Var tabii eksik tarafları, hangimizin yok ki?
Allah razı olsun, kadıncağız gerçekten ailenin büyükannesi…
En azından hafta sonları yemek yapıyor, götürdüm saat 18 gibi…
Buzdolabında yemek dolu, sadece koyacak ocağa ısıtacak.

YAPMIYOR…
Ya unutuyor veya ZOR GELIYOR ki ikinci ihtimal daha olası…
Yemek daha taze ocaktan inmişti, fokur fokur…
Patates yemeği, seviyor…
Koydum tabağa, aç kurt gibi saldırdı!

Ne yapacağımı, daha nasıl bakabileceğimi bilmiyorum…
Çok, çok ama çok üzüyor beni.

Peki, neden anlattım bunları size?
İhtiyarlar, bebek gibi muhtaçlar…
Ailede zaten, konu komşu, çevrenizde nerede ihtiyar görürseniz…
Yazdıklarımı hatırlayınız.

Voynich-Manuscript

Bence erkeği erkek eden güvenirliği ve sözünün eri olmasıdır…
Asla sözümü unutmam, tutamayacağım sözü vermem…
Üstesinden gelemeyeceğim işin altına girmem!

Handicap…
Benim handicap’im özrüm, sağlığım…
Birde…
Başımdaki manyaklar!!!

Okuyamasın

Dijital bile olsa orijinal…
Yani dijital kütüphanenizde yer almayı hak eder…
Kimse sırrına eremedi, şifreyi çözemedi. Buna benzer, hangi Amerikan başkanıydı hatırlamıyorum…
Onun bir yazısı…
Bugüne kadar sırrını muhafaza etti. YOK, ne yaptılarsa çözümlenemiyor!!!

Hala yazıyorsam…
Atatürk gençliği, Atatürk’e olan sevgim ve saygım gereği…
Yoksaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
Neyse geçelim, değmez…
Gerçekten değmez…
Hanım…
Tutturdu bir kuduruk diye, kuduruk aşağı kuduruk yukarı…
Neredeyse doktor çağıracak, kuduz aşısı yaptıracak…
Kardeşim, kudurmadım, kudurtuyorlar…
Sinirlerim, çok gerildim. Herkes takar oldu bir isim…
Her şey üst üste geliyor, gelsin. Eskiden, en verimli olduğum zamanlardı stres altında çalışmak zorunda olduğum zaman. Allah yarattı demezdim, ben işten değil iş benden korkar olurdu. Zaten…
Bu yüzden, sinirlerimin “çelik gibi” olması, içimden gelen gücün sanki tükenmez bir enerji kaynağı, elimin, parmaklarımın ve nefesimin kontrol altında olması, ölüme susamışlığım kimilerinin dikkatini çekmişti.

Artık…
En ufak şeyden ürker oldum, resmen korkuyorum. Yok, gücüm yok…
Saniyem saniyeme uymuyor, hesapsız kitapsız bir “yaşam”
Benlik değil, çok tüketiyor. Zihin kalmadı, bellek ERROR veriyor.

Bu kahpelerle mücadele…
Direnişte diriliş var, var kardeşim var, gençler sözüm size…
Çaresiz…
Örgütlü, kontrollü tepki!

Add-On olarak da var, Firefox ve Chrom için…
Bu…
Aranızda şifreli Chat için, GÜVENILIR ancak siz yine de ek tedbirler alın.

indir

Bir başka online çözüm sendinc…
Sözde, bilinmiyorum, garanti veremem…
Ancak, araştırmalarım nispi bir güvenlik izlenimi veriyor. Tek negatif yani olumsuz yani…
Şirket kendisi söylüyor, mahkeme kararı veya bir devlet kurumu istediği takdirde mesajlaşmayı açık ediyorlar.

incele

Israrla, hala ya hala

Özellikle Fransa’dan…
DNS Lookup…
Benim ben, Önder!

Saklamam, gizlemem kendimi…
Rumuz, NickName kullanmam…
İnatçı…
İnatçı keçi…
İnatçı bir sevdiceğim var, af et, salt bir benzetme…
Keçisin, keçi AMA…
Kadında katır gibi inat var, çok eski bir resmim vardı, internette sadece bir tane…
Olurda tanıyamazlar beni diye güncelledim, eski resmi sildim…
Internet unutmaz diye bir şey yok!!!!!!!!!!!!!

Unutturmasını bilirsen unutturursun yoksa ardında, peşinde bir inatçı keçi!

Rica etmiştim sildi, yine koymuş…
Yok arkadaş, millet cennete yetmiş yedisiyle nasıl baş edecek bilmiyorum…
Ben burada, yeryüzünde altısıyla baş edemiyorum…
Dur ya, sendeee…
Harem kurmadım, kimileri gibi Osmanlı özentisi değilim…
Bir hanım bir sevdiceğim, yeter de artar bile…
İhtiyarladım kardeşim ih-ti-yar-la-dım…
Diğerleri de bana ait ama farklı şekilde…
Lütfen inatçı keçim, sevdiceğim…
O resmi siler misin?

Vazgeçmem!!!!!!!!
Sen…
Benimsin!

Korkuyorlarmış Tayyip’in itlerinden, yandaş ve yoldaşlarından

Almanya’da bile!

Bir kadın, Türkiye’de…
Pardon, Tayyipistanda…
Bir Türk kadını, bir Türk’ün kadını…
Sayın Gülay Özdem Hanımefendi, hem de televizyondan…
Yayın halindeyken tepkisini koyup, bu kahpelere göğüs gerebiliyorsa…
Ben…
Bir çeyrek ki açık açık yazıyorum, erkeklik gururumu hiçe sayarak…
Ayakta zor duruyorum, yani dayak yüzde yüz…
Dayak yiyebileceğimi, belki daha kötüsü…
Bile bile bu adilere meydan okuyorsam…
Okuyabiliyorsam…
Senin ellerin bir tarafına mı kaçtı?
Tavşan kadar yüreğin yok mu?
Ellerin armut mu topluyor? Ne oluyor sana…
Nedir bu korku, ne bu sessizlik, nedir, nedendir tepkisizliğin?
Atatürk’ün askerleriyiz diye atıp, tutuyorsun…
MHP’liler gibi onunuz, on beşiniz bir araya geldiğinde…
Ve yine onlar gibi…
Tek başınıza kaldığınızda nedendir sessizliğiniz?

Beş bin yiğit hazırda bekliyormuş…
Ben çok gördüm, birini de beşini de…
AMA…
Türk gibi, Atatürk’ün gerçek vatanseverleri gibi tek başına düşman karşısına çıkabilecek yiğitleri ancak, evet ancak ya kitaplarda okudum veya…
Allah rahmet eylesin o SEKIZ, onlar adına ve adında bu vatan bu millet içini kanını feda eden gerçek yiğitler, gerçek şehitlerde gördüm.

Metaneti…
Evet, hiç gittiniz mi bilmiyorum…
Ben gittim, şehitliklerde ana – baba, yâr, kardeş gözlerinde okudum!!!

Korkuyorsanız…
Geberin be, haktir, müstahaktır size!

Al tarafı bir zibidi, bir zübük…
Evet, karşınızda alt tarafı bir zübük, kimsenin ciddiye bile almadığı…
Ama sizler korkuyorsunuz…
Anlamıyorum, anlamak istemiyorum sizleri!