Yok kadın ısrar etme, biliyorum merak ediyorsun. Ama vakti, saati gelince. İnşallah yayınlamak zorunda kalmam, inşallah. Direnişte diriliş var…
İnşallah…
AMA bil eğer yemeni veya kasket kazanır ve bu zibidiler gerçekten geldikleri gibi giderlerse…
Hesap sorulmaz…
Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti için öngördüğü sisteme dönülmezse…
Ama çeyrek ama özürlü…
Karşılarında önce beni bulacaklar!

Öz savunma…
Meşru müdafaa bir insan hakkidir…
Kendimiz için, evlatlar için!!!

Ben kaçtım
😊

Abartma hatun abartma, kadın tamam da…
Bak püsküllü bela…
😊
Olamıyorsun bensiz tatlım…
Ben sensiz…
O halde ikisi de gerekli, iki cinste!

Çok berbatım kadın…
Iç zıkkımları ayakta durmaya çalış, böyle ne iş biter ne hayat!

Geldim gene, bir kahve…
Gideceğim yine!

Devlet yönetiminde liyakatin önemi

İki gün kadar yokum piyasada, çıkacağım birazdan…
Çıkmadan önce “iki satır yazayım” dedim.

Girişi şöyle yapmış olayım…
Ticaretten, ticari bir geri zekâlıyım…
SA-TA-MI-YOR-UM…
Yapamıyorum ya benim işim değil satmak, pazarlamak. Kurum ve Kuramsal bilirim metotları…
Yol ve yönetmeleri ama yapamıyorum işte…
Çocuk yaştan beri gördüğüm, öğrendiğim…
Üretim, çalışmak, çalışmak ve tekrar çalışmak…
Yaşarken…
Yaşatırken geleceğe yatırım yapmak, gayrimenkul, gözle görülür, elle tutulur…
Tabii…
Bir yerde akarken kapı, kaçağı doldurmak ve TUTMAK!

Çalışmak için yaşamıyoruz, yaşamak için çalışıyoruz!

Yani…
Liyakat devlet yönetiminde önemli olduğu kadar hayatin her alanında önemli!
Çocuktum…
Babamla giderdik haftalık alışverişe, sonralarında evlat aldı benim yerimi…
100 Marklık alışveriş yetiyordu dört kişiye. Hafta içi ufak tefek ihtiyaçlar hadi bir yüz daha de…
Eskidendi…
Dedim ya yüzde 2,2…
Artık yüz Euro leblebi…
Çerez parası, 100 € ne ki? Tekrar, enflasyon yüzde iki virgül iki!

Haliyle çocuktum ama hatırlıyorum rahmetli Demirel, Ecevit dönemlerini…
Bilinmesi gereken, illa anlaşılması gereken…
KIMSENIN…
Aklına gelmedi vatan ve millet mali pazarlamak, PEZEVENKLER gibi millet malini yandaş, yoldaş ve ona buna PEŞKES çekmek kimsenin aklına gelmedi, doğrusu gelip, gelmediğini bilmiyorum, YAPMADI YANI!

Öyle sanıyorum ki enflasyon kelimesini duymayan kalmamıştır…
Bu kavramı…
Etkilerini zaten yaşayarak öğreniyor, biliyorsunuz AMA…
Toplumsal yaşam açısından, ülkenin…
Özellikle dış görünüm, intiba açısından…
İzlenimini…
İrdelemek gerektiği kanışındayım, amaç mümkün olan en basit kelimelerle vaziyeti izah etmek.

Tekrar hatırlatmakta fayda var sözlerime başlamadan evvel…
Ne sosyolog ne psikolog ne doktor ne ekonomist ne siyaset bilimci ne teolog…
Sadece bir insanım, insan olmaya yerine göre kul olmaya çalışıyorum…
Aslına bakarsanız bilişimci bile değilim…
Diplomam yok, var da yok say, yok yani…
Lise terkim!
😊
Ama Allah ama hayat…
Neler nasip etti, neler öğretti, öğrenmeme vesile oldu VE hala bu olgu…
Eskisi kadar bir hızla olmasa bile aynen böyle devam ediyor!

Enflasyonun en belirgin ve can alıcı noktası…
Satın alım gücünün zayıflaması…
Fiyatlar yükselirken, üretim maliyetleri, özellikle, affedersiniz, g.tümüzdeki dona varana kadar her şeyi dövize endeksli ekonomiler bu olgudan çok farklı şekilde etkileniyor.
Ve her şeyden önemlisi hangi siyasi sistem altında yaşıyor olursanız olun, düzen yani istikrar gerekli ve elzemdir. Sağlıklı bir ekonomide…
Gayri Safi Milli Hasıla ve gelir adaleti, hani hep ısrarla orta direkten söz ediyorum ya…
Belirli bir oranda dağıtılır, refah düzeyi geniş tabanlıdır…
Ülkenin ekonomik gücü artıkça o ülkenin insanlarının gelir düzeyi de artar…
Çalışarak, helalinden…
Paylaşım, gelir adaleti budur. Yok…
Girmeyeceğim iş hayatında cinsler arası gelir adaletsizliğine, dünyanın neredeyse her yerinde böyle…
Enflasyondan genellikle dar ve sabit gelirliler zarar görür. Para…
Pul olmaya başlayınca, gelir, yükselen fiyat düzeyine intibak etmeyince veya siyaseten ettirilmeyince seviye düşer. Paran diğer para birimlerine nazaran değer kaybettikçe…
Dış ödeme dengelerini de sarsar. Bkz. Yunanistan, muhtemelen İtalya…
Belki çok yakında bu sınamada…
Tayyipistan(!)

Yatırım, alım – satım, arz ve talep meselesi…
Enflasyon oranı yüksek ortamlarda dengesini yitirir. Bu ise ki aklım almıyor bu kadarını…
Mantıken anlamıyorum yani…
Tedavülde olan paranın artarak değerinin düşmesine sebep olur (Faiz meselesi)
Bu açıdan bakıldığında…
Gözler, sadece yurtiçi gözler bakmaz enflasyon oranına…
Yurtdışından da dikerler gözleri enflasyona…
Göstergedir ekonominin gidişatına.

Hani bademler…
İkide birde şikâyet ediyor ya…
Standard & Poors mesela…
Adamlar buna da bakıyorlar.

Önce bir Almanya’ya bakalım:


https://de.statista.com/statistik/daten/studie/1045/umfrage/inflationsrate-in-deutschland-veraenderung-des-verbraucherpreisindexes-zum-vorjahresmonat/

https://de.statista.com/statistik/daten/studie/4917/umfrage/inflationsrate-in-deutschland-seit-1948/

Gidişat bu, istikrar bu…
Birde bakalım Türkiye’ye, Dikkat Alman gözüyle


https://de.statista.com/statistik/daten/studie/216056/umfrage/inflationsrate-in-der-tuerkei/

http://ekonomiatlasi.com/enflasyon-orani

https://tradingeconomics.com/turkey/inflation-cpi

Hiç TÜIK’e falan girmiyorum nasılsa YALAN ve DOLAN
Kısadan hisse…
Recep Tayyip Kahpedoğan’ın hiç bir b.ktan haberi yok, hiç bir şeyden!

Dolar 4,61
Euro 5,39 ki Avrupa sarsılıyor, deprem var deprem

Tavsiye ederim:
http://dergipark.gov.tr/download/article-file/210826

Yüzde 12,5

Bırak her şeyin dövize endeksli olduğunu…
UNUTALIM…
Üreticiyi, geçimini, unutalım tüketiciyi…
Almanya’da enflasyon yüzde 2,2 olarak gerçekleşti!

Çalışan onlar, kazananlar onlar…
Sevdiklerim, değer verdiklerim…
Alışverişe giden ben…
YEMINLE…
Yüzde 2,2’yi gayet net his ediyorum!

Eyyy Türk milleti…
Yeter de Allah, lilah edebiyatına, HIRSIZLARA…
DUR DE…
Ve hesap sor, sorulmasını ısrarla talep et…
Denetleyicisi ol!

Daha geçenlerde yayınladım pezevengi…
Şer odaklarıymış, dışarıdan müdahale…
Sadece yetersizlik, beceriksizlik!

Bir konuda bir bilgi arıyordum, akademik düzeyde, ciddi

Gör bak halimizi…
Hala çocukları ilgi ve yeteneklerine göre okutamadığımız gibi…
Olanlara, gelecek olanlara akademik derecede bilgi sunamıyoruz ne kendimize ne dünyaya!

Acı bir manzara…
Üzücü…
Dünya liderin aya dört şeritli yol yapar, kendine 1001 odalı saray da…
Ama…
Türk üniversitelerinde, üniversitelerinden çıkmaz bir tane kitap…
Allah…
Seslenmez mi sana…
OKU diye…
Merak ediyorum neyi okuyorsun, Kur’an bile okumadıktan sonra!

Lütfen, rica ederim senden, sizlerden…
Bir dakikanı ayırda bak, bak ve üzül, bak ve utan…
Kıyaslıyor kimi yazar, sözde fikir ve bilgi büyüğümüz İnce’yi Makron’la…
Yazanların, kıyaslayanların yüzüne tüküresim gelir…
İster kasket ister yemeni…
“Sözleri” teminatıysa yapacaklarının yazıklar olsun bize, yazıklar olsun analara…
Sütlerine…
Yetiştirememişiz bir milliyetçi…
Bir tane devlet kadın veya adamı!

Lütfen incele

Yarına ne olacağım belli olmaz benim, bir saniye sonrasını bilmiyorum. Bu sefer çok uzun sürdü, bu kadarına alışkı değilim, bu şiddete ve uzunlukta. Bir örnek daha vermiş olayım. Gördüğün su, bildiğin su. Kâğıt kuruyunca yine her şey görülmez oluyor

izle, üzümünü ye bağını sorma

İdrar meselesi…
Kimyasal maddelere değinmeyeceğim…
Bir evde bulunabileceklerle yetinmek istiyorum…
Örneğin…
Limon veya soğan suyu, süt, sirke, idrar…
Isıya tepki verir…
Meyve suyu hem ısıya hem morötesi ışığa tepki gösterir.

Yukarıda saydıklarım dururken idrar ile yazmak haliyle pek hos olmaz…
Ama insan zorda kalırsa…
Bil ama yapma!

Çocuklar…
Bademlere karşı vereceğiniz tepki koordinasyonu esnasında…
Benim önerdiğim kitap yöntemi…
Kısa vadeli…
Günde kaynağı ihtiyaca göre birden fazla…
Veya…
Haftada en az iki kez değiştirmek suretiyle…
Elektronik imkânları kullanmadan…
Tayyip gilleri çıldırtır, öngörülemez olursunuz…
İletişim, koordinasyon esas!

Yukarıdaki yöntem…
😊
Başka bir zamana, bir bilsen ne kadar basit olduğunu bu şekilde gizlemenin…
Ah bir bilsen.

Hiçbir şekilde savunmasız değilsiniz

Umarım Sinan Beyi okumuşsunuzdur, umarım direnişte diriliş var başlığı altında VE durup dururken , arada, bugüne kadar >>> açık açık ve üstü kapalı, şifreli yazdıklarımı <<< anladınız.
Daha fazlası gelir elimden, her şey “çok kolay” bilirsen ama bu yoldan daha fazlasını yapamam, anlatamam, öğretemem!

Bir kalem…
Bilenin elinde, ehlinin parmakları arasında hem öyle hem böyle öldürücü bir silahtır, olabilir…
Affedersiniz…
O b.k yiyen, hani kredi kartı…
Öfffffff…
Acayip bir silah olması olası…
O da sanal ve gerçeği açısından kalem gibi…
Bir dal parçası!

Hiçbir şekilde savunmasız değilsiniz…
Bilirseniz!!!

Çocuklar…
Gençler, Allah’ta var öğretide…
Dinimizi, tarihimizi bilelim. Doğru bilelim…
Bilelim doğru yapılanı da yanlışı da…
Geleceği ona göre tayin edelim.

Yılların birikimi çocuklar, yılların birikimi…
Gençliğimde, sizlerin yaşındayken girip, çıkmadığım yer kalmadı gibi…
Çok, çok, çok yüksek güvenirlikli…
Gördüm açıkları, gördüm ve bildim…
Üzerinde çok düşündüm, insanı…
Zafiyetlerini…
Ve güçlü taraflarını bilirim, hayır…
Iddia etmiyorum bildiğimi, biliyorum diyorum size…
Gerekli hallerde kullanmasını, yönlendirmesini bileceksin…
İnsanı, insanı…
Faydalı ve kullanılmaya hazır alıkları(!)

Sömürmek için, aldatmak için değil…
Daha demin okudum zevkle izliyormuş “Kemalistlerin sikilmesini”
Yakışmaz bize, yakışmaz bir Atatürk milliyetçisine…
Ama insanların zaaflarından, aptallıklarından, bilgisizliklerinden, alıklıklarından…
Güç dengesi orantısızsa pek ala faydalanabiliriz.

NOT:
Hava çok rüzgârlı, normalinde kızgın ütü kullanmak lazım. Böylelikle yanlışlıkla kâğıdı yakma ihtimalide kalkar ortadan. Gördüğünüz gibi boş bir kâğıttı, YOK mor ötesi bir kalemle yazılmadı…
O…
Siyah ışıkla okunabilir oluyor, bu yöntem ısıyla…
VEEEE…
Daha neler neler…
Çişi yazabilirsem eğer!
😊

BILIM…
Fen, akıl çocuklar akıl…
Onlarda olmayan bilgi bizi güçlü kılıyor.

Nasıl mi yapılıyor?
Bekle, sonra…
Söz vermiş olmayayım, çok ama çok daha güzeli yarına!

izle

Evet, bu bir operasyon değil zamanlama meselesi

Soylu böyle demekteymiş…
Tabii zamanlama…
Seçimler öncesi…
Kandil(!)

BANA BAK ARKADAŞ, sana belediye baksın deme, DINLE…
Askerlik yapmadım, asker değilim, asker ile uzaktan yakından bir ilgim yok…
ANCAK…
Tarihi iyi derecede bildiğimi iddia ederim, askeri tarihi, taktikleri de…
Sadece Türk değil…
Dünyada uygulanan, uygulanmış taktikler…
Lojistik…
Askeri mühimmat ve gereksinimleri…
Ulan âlemin memleketinde…
AB(D)…
Sana öyle uzun uzadıya fırsat verecek mi…
Iran, Rusya…
Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış ya…
Göz boyayın…
> sikin < enayileri!

Her şey göstermelik…
Hayatları yalan ve dolan…
Hırsızların adisi…
Çete başı ve çetesi!