İzliyorum…
Düşünüyorum ve dehşete düşüyorum. Bu nasıl bir zihniyet?
Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğan bir millet ve onların çocukları, torunları…
Torunlarının torunlarının, torunları…
Atatürk…
Her ne kadar kızsam, küskünlük his etsem bile İsmet İnönü’ye karşı, kendisi…
Arkalarından gelenler, te bugünlere kadar(!)
Sadece çağ değişmedi, teknoloji, bilgi düzeyi…
Ruhumuz değişti…
Ruhsuzlaştık…
Beyin denilen durdu!
Hep aynı nakaratlar…
Ve talepsiz, tepkisiz yığınlar…
Dinliyorum İnce’yi, sözde öğretmen değil mi?
O bilmeyecekte ben mi bileceğim?
Meral denilen kadını, bir zamanlar devlet kademelerinde önemli yer > işgal < etti… Tecrübeli yani(!) Kahpedoğan’a bir şey demiyorum, diyemem…
Bilgi düzeyi, kültürü, ileri görüşü ancak bu kadar…
Tarih bilgisi, görgüsü…
Hayvan gelmiş hayvan gider…
Tabii ona gönül vermiş, inanmış seçmenleri de…
Hayvan…
İçgüdülerinin, ezilmişliklerinin, bacak aralarının Kahpedoğan tarafından tatmin edilmesi… Kendilerini tekrardan insan sıfatından saymaları. Eğitim sisteminden dem vuruyor Beyefendi… Hala…
Hala sınav peşinde, yerleştirme…
Örnekleri var…
Bebe, evet bebe…
Daha kreşten, anaokuluna, ilk, orta öğrenim, lise…
Çocuk takipte…
Senden seneye eğiten pedagoglar izliyor çocukları, gözlemliyor yetenek, beceri ve ilgilerini…
YÖNLENDIRIYORLAR…
Tabii velilerinde söz hakki var, pedagoglarla ayni fikirde değillerse başka okula yollayabiliyorlar AMA…
Çocuk…
Beklentileri karşılayamazsa, yani velilerin hayali olan eğitim geçekleşmezse, çocuk yetersizlik gösterirse, pedagogların önerdiği eğitime yönlendiriliyor. Bir çocuk…
Ne velilerinin hayallerinin, düşüncelerinin aynadaki aksi…
Ne siyasetçilerin oyuncağı…
Çocuk bir insan, bir birey. Kendi karakteristik özelikleri, psikolojisi, hayalleri…
Kendi RUH ÂLEMI olan bir varlık… Çocuk yetenek ve istekleri doğrultusunda eğitilmeli, veliler ve siyaset ve devlet bunu gözetmeli.
Yok kardeşim yok…
Bizlerden bu kafa yapısıyla, bu ruh haliyle ne köy olur ne kasaba!
Not: vaktim olursa, kendimi iyi his edersem… Muharrem Bey’den veya Meral Hanımdan duymak istediklerimi dile getiririm…
Ekonomiden tut, eğitime…
Dinden, sosyal hayatımıza…
Siyasetçiden değil, alt tarafı bir politikacıdan…
Bir devlet > insanından < neler beklediğimi ve muhtemel çözüm önerilerimi.
Dün eve gelir gelmez uyumuşum, bebekten yok artık bir farkım…
Ta sabah 5:30 deliksiz bir uyku…
En ufak bir şey feci yoruyor, ağrılardan bezmişim, hayatımdan.
Çocuklar…
Çocuktur…
Ne gelin veya damat…
Ne şehit olmayı hak ediyorlar…
Aç kalmayı…
İlgisiz, sevgisiz, oyuncaksız büyümeyi!