KAPALI KAPILAR…
KAPALI KAPILAR ARDINDA KONUŞULAN ve PLANLANANLAR…
2,5 milyar…
TEKRAR iki buçuk milyar…
İnsandan söz edilmekte, SINEK GIBI öldürülecekler…
Evet, plan böyle bu rakam veya bu rakama yakın “insan” ölmeli ki diğerleri…
Geride kalanlar…
Rahat yaşasın(!)
Bu plan uygulamaya kondu bile, IMHA…
Yavaş yavaş, belli etmeden…
Hastalıklar, salgınlar…
Toplu kısırlaştırmalar, nasıl mi?
Hava cıva, evet cıva…
İnsanlığın bildiği en etkili sinir zehirlerinden biri, soluduğun hava…
İçtiğin su…
Besin diye yediklerin…
Zehir…
Ben kapalı kapılar ardında konuşulanların yalancısıyım, nereden mi biliyorum bunları öyleyse?
DEMEDIM MI…
Senin ömrün boyunca bilmeyeceğin, görmeyeceklerini ben görür, okurum diye!?
Berbat bir gün yine, berbat…
Dua…
Gözyaşı kalmadı, akmıyor artık. ZEHIR…
Doğrudan yüreğe. Ne kalpmiş be ne yürek…
Durmadı, durmayacak!
Bu sabah Oma’daydım, araba orada. Plaka, ruhsat…
Gittim almaya, işimi bitirdim arabaya gidiyorum, yok dışarıya park ettim, yola…
Girmedim bahçeye. Minibüsün biri geçti yanımdan…
Taktı geri vitese geldi yanıma…
“Kardeş bu ev satılık mi?”
“Senin mi?”
Bilmem ne, ahiret soruları…
Doğrudan Türkçe konuşuyor benimle, yekten ya doğrudan…
Zaten tepem atık, burnumdan soluyorum…
Evlat…
Bir tepem attı, ulan sana ne?
Mal benim değil mi ister satarım ister boş bırakırım SANA NE?
Hayvan oğlu hayvan, SANA NE???
Nefret ettim buradaki insanlardan, Türk dediklerinde kaçacak yer arıyorum…
Her biri Türkiyeli…
Gerçi Almanda pek farklı değil AMA en azından biraz daha seviyeli…
Bu ne ya böyle, bu ne?
Siktir ettim herifi, bön bön ardına baka baka siktirdi gitti!
Geçenlerde evladın evinde…
Söz döndü dolaştı geldi evin KANUNLARINA, kurallarına…
Rahmetli pederin ve annemin koydukları kurallar hala geçerli, bir ben bir, iki ek yaptım demeyelim…
Mevcuttu genişlettim…
Dedikodu, onun bunun bilmem nesi…
Evde…
Kimseyi ilgilendirmemeli, ILGILENDIRMIYOR!
NOKTA
Yemin ediyorum bak, Allah belamı versin yalanım varsa…
Kimseyi bilmem, kimseyi tanımam. Türkiye’de akrabam ya akrabalarımı tanımam…
ILGILENDIRMIYOR BENI…
AMA özellikle burada, Wiesbaden’de herkes bilir tanır beni, bizi…
Niye ya niye, egzotik bir hayvan türümüyüm?
Sekiz gözüm, iki başım mı var?
Bulunmadık bir Hint kumaşı mi?
Değilim…
Asosyal miyim, eğer sosyalleşmek, sosyal olmak beni ilgilendirmeyen konulara burnumu sokmaksa…
Arkadaş…
Asosyalin feriştahıyım, var mı bir diyeceğin?
Varsa…
Taaa ananın bilmem nesine kadar yolunda var!
Bak kardeşim, doğru yanlış ben böyle yetiştirildim…
Yoktur senin benim…
Bizim vardır, bizim. Mal, mülk…
Çok özel şahsi bir şeyler olmadıktan sonra…
Elbirliği, güç birliği ile alinmiş, yapılmıştır…
Hele hele para, senin benim, mesela bir yastığa baş koyduğum insanla…
Yok öyle bir şey ama hele bir yapsın, hele bir denemeye kalksın…
Paçavra gibi…
Yırtarım onu baştan başa…
Kim daha idareliyse, iradeli…
Para onun elinde, yoktur senin benim…
Her şey bizim!
Bak Dada, Dayday bile…
“Benim olan, bizim olana” bizim der…
😊
EVET, bizim…
Bu ülke gibi, bak dövize falan…
Rakamlar ortada, sen hala senin hırsızına inan sen hala ona lider gözüyle bak…
Kendi “evini” sevk ve idare edemeyen “adama” BEN adam demem!
12:57 / 10:57
Dolar 5,30
Euro 5,98
Çeyrek altın 364,55
Borsa 101502
17:00 / 15:00
Dolar 5,30
Euro 6,00
Çeyrek altın 366,12
Borsa 102320
DIKKAT ET BAK, dikkat et…
Neredeyse hiçbir yazar, çizer söz etmez bundan…
Tanzim satışları…
Ulan orospunun çocuğu…
Tayyipistani ÖZELLEŞITIRKEN, yap – işlet…
Devir etler akilin neredeydi, ta başından beri demedim mi bir devlet şirket değildir…
Bir futbol takımı, şirket mantığı ile yönetilemez…
Dedim mi demedim mi?
Devlet…
Baba gibi, babalar en son duysa bile…
Vurdu mu yumruğu masaya, herkes çil yavrusu gibi dağılır…
Denetimde gevşeklik yapan baba, baba değildir…
Sevdikleri, değer verdikleri ONUN kontörlü altında değilse…
Ne adamdır ne erkek ne baba ne bir sevgili!
Ve…
Sen hala buna oy vermek istiyorsun öyle mi?
O halde…
Ananında al beraberinde SIKTIR GIT!