Hakan bey ve beyi bilinçli küçük yazdım, Allah insanı böyle yanıltır işte

Takdim edeyim Efendim…
Yıkama – yağlama, YALAMA uzmanlarından, CNN Türk muhabirlerinden biri…
Anlıyor efem, anlatıyor…
Evvelsi, yalama Profesör “Hanımefendi” gibi…
“Allah, yöneticilerimizin yardımcısı olsun (muş) çok zormuş işleri, çok”
Yalamada, yalaklıkta – yalancılıkta rekor kıracaklar…
Sana…
O Profesör unvanını verenin ben aklının ta ortasına s.çayım…
İstediğin, tek istisna muhtemel uzmanlık konunda bu eksi 2,5 gramla seninle tartışmaya…
Fikir teatisinde bulunmaya hazırım…
Yalama şırfıntı seni(!)

İşte aklı hocan böyleleri olunca, insan gerçeklerden elini ayağını çekince, ayakları yere değmeyince…
Sonuçları böyle oluyor…
Velhasılıkelam…
İşimiz gerçekten çok zor. Tayyip ordusu neden bu kadar yavaş ilerleyip neden bu kadar zayiat veriyormuş sorusu gelebilirmiş pek muhterem halkımızın aklına…
Bak sen şu Hakan Efendiye, çok bilmişe…
Pek muhterem milliyetçi gibi, hani anlatıyor ya bu sabah haberlerde…
“Başkanlık sisteminin ismi AY YILDIZ” olmalıymış “Yıldız, cumhurbaşkanı, ay ise etrafında toplanan meclis” miş, YETMEDI…
Mahalle karısı ağzıyla devam ediyor “Kıskanıyorlar” mış. Allahhh…
Belanı versin…
DIKKAT…
İşte bu zat, Hakan yalaması diyor ki…
“İşte pusu kuruyorlar (…), sivil halkı kalkan olarak kullanıyorlar (….) Ordumuz bu yüzen yavaş ilerliyor.“
>>> hani kazdıkları tünelleri göstermiştik ya, beş sene öncesinden izlediğimiz <<<

DANK, DANK, DANK!!!

Kafana dank etti mi?
Beş senedir bu tünellerin varlığı biliniyor, Tayyipistan yapımından haberdar…
Beş senedir elin g.tüne mi kaçmıştı Tayyip zibidisi?
Allah…
Yüce Mevla’m böyle yanıltır insanı.

NOT, ÖNEMLI NOT:
Unuttum yine, anlatırım sonra neden diye…
K NOKTA K…
Soruyor, daha sert muhalefet isteniyor. „Ne yapacaktık yani, cam mı kıralım, sokaklara mı dökülelim?”
ULAN HAYVAN…
Gerekirse EVET, sokaklara da döküleceksin, kapı kapı dolaşıp halka GERÇEKLERI anlatacaksın…
Memleket elden gidiyor…
Cam da kıracaksın, can da alacaksın…
Yeter ki millet ve vatan kurtulsun!

Büyük Makedon

İngiltere’de, İrlanda…
İspanya’da, Katalanlar…
Fransa’da, Korsika…
Belçika cadı kazanı…
Ülkemiz sapkın bir anlayış ve önceleri Ermeni, ardından Kürt bu sorun biter bitmez muhtemel bir Laz sorunuyla karşı karşıya kalacak olan, iki arada bir derede durumunda zavallı bir görünüm vermekte…
Yugoslavya paramparça…
Mesele makrodan mikroya geçiş. Mikro milliyetçilik…
Güzel bir örnektir masada kaybetmenin, tabii Makedonlar için değil…
Ders almak isteyen için güzel bir örnektir bu durum…
Yunanistan vetosuyla Makedonlar isimlerini değiştirmek durumundalar…
Evet, evet doğru okudunuz bir millet ismini değiştirecek. NATO’ya, Avrupa Birliğine girmek istiyorlar…
Yunanistan vetosuyla karşı karşıya kalıyorlar!

Ya birinden ya diğerinden vaz geçecekler!!!

Sorun…
Büyük İskender’in mirasçısı kim sorunu…
Allah…
Hepimizin Allah’ı…
Atatürk…
Hepimizin Atatürk’ü…
Selçukluda biziz, Fatih Sultan Mehmet’te bizim…
Büyük İskender kimin?
Kardeşim…
Anlaşın, orta yolu bulun!

İki çıban başı, Ortadoğu coğrafyasında…
Türkiye ve Israil, bizim Suriye’ye girişimiz, Israil’in elini rahatlattı…
Iran…
Bir tarafında Suudiler ile öte tarafta İsraillilerle meşgul…
Ölen bu coğrafyanın insani, ha Müslüman ha Hristiyan ha Yahudi…
Senin, benim, bizlerin komşuları. Ateş bacayı sardı…
Çatıdan çatıya sıçrıyor!

Bunu MUTLAKA izle

Ne güzel dedi kızcağız…
“Önce evet diyorsun, sonra âşık oluyorsun!”

Aşk evliliği mi…
Görücü usulü mü?

Şüphesiz…
İhtiyarların hayat tecrübesi, bilgisi…
Ne diyor pezevengin evladı bugün haberlerde?
“Ben değil, biz diyeceksiniz!” gelecek seçimlerle ilgili, İstanbul’dan korkuyor…
Yeni mi aklın başına geldi?
Işıne geldiği gibi konuşuyor her zamanki gibi…
Senin de bu gibi eğilimlerin var manyak psikoloğum, bencilik değil…
Nietzsche değil…
Biz, biz gülümmm biz…
Kadın olmak çok zor, dünyanın her yerinde zor…
Zorun üstesinden gelir insan olan insan…
Kadın olan kadın…
Gelir gülüm gelir, mutlaka gelir!

izle ve üzerinde düsün

Yok gülüm, yok

Hatırla daha geçenlerde yazmıştım, okuduğunu biliyorum…
Belindekine…
Kolundakine ve >>> ellerinin kavradığına, yüreğine kazıdığına <<< güveneceksin.

Dedim boş kaldı ellerim…
Demediğim…
Diyemediğim birde kendine(!)

Kendime güvenebilsem, sağlığıma…
İnan…
Çoktan “yeraltına” inmiştim!

İhtiyarlar…
Uyuya uyuya ölürmüş. Tabiri caiz ise…
Öküz gibi uyuyorum ki biliyorsun uyku denileni bilmem aslında…
Alman işte…
Bir şey diyemedim ama takıştım kadınla ki elim ona mahkûm…
İyi doktor dediğin çok zor bulunuyor biliyorsun…
Laf sokuyor ikide birde, gün gelecek dayanamayacağım vereceğim ağzının payını…
Hani kan aldırmaya gitmiştim ne dedi biliyor musun;
“Ben senden yaşlıyım, hala çalışıyorum. Sen emeklisin, senin aldığın parayı ödüyorum …”
Kadına bak…
Sanki ben istedim böyle olmasını, sanki keyfimden çalışmıyorum…
Ya benim yaklaşık otuz sene her ay ödediğim, hem de yüksek şekilde, çil çil ödediğim emeklim, sigortalar, vergiler ne olacak?
Bu ve buna benzer daha neler neler…
Kızamıyorum aslında, KIZAMIYORUM. Çünkü bir yerde haklı…
Coğrafyamızın insani…
Daya g.tünü devlete, yani sıra kaçak çalış…
Bin Mercedeslere, gel keyfim gel…
Bozuldu insan, bozuldu düzen bozuldu…
Allah…
Sonumuzu hayır getire!

Allah’ını bil hayvan, Allah’ını bil, bil tanrının sözlerini, bil

Bizi…
Bizleri bugünlere getiren cehaletimiz değil mi?
Değil mi ki ayak takımına, kör kütük cahile…
Hırsıza ulan hırsıza emanet ediyorsun devletin hazinesini, ülkeni…
Çocuklarının istikbalini…
Bak, Man adasından > aklandılar < bile, kendin pişir kendin ye…
İleri demokratik yöntemler ile s.kiyorlar hepimizi!

Ne diyeyim bilmem ki…
Allah’ın sevgisi, hoşgörüsü, bilgeliği…
Sarıp – sarmalasın seni!

Cüz VIII – En’am 111 – Araf 87 – 45:03

Bu da senin güzel hatırına kadın, başımın belası inatçı keçim. Kız seni YERIM

Özledim yürek paremi, özledim bir tanemi (…)
Cüz IX – Araf 88 – Enfal 40 – 49:06

dinle, özümse

Monșerler aslında Mon Chér(ry)’dir*

Evvelsi akşam emekli diplomatlarımızdan biri konuşuyordu, ağzı açık hayran hayran dinledim kendisini. Galiba dündü konuşuyorlar yine, koca koca “adamlar ve kadınlar”
Evet, diplomatlar değerlidir, sevgilidir, kiraz gibi…
Tadına doyum olmayan insanlar. Yeri gelir kan dökülmesini önler yeri gelir umutsuz bir durumdan zafer ile çıkarlar. Değerlidirler, çok değerli. Çok istiyorum evladımı diplomasiye kazandırmak…
Temsil etsin milletini, temsil etsin devletini…
Yeri geldiğinde, ERKEK gibi icabında canı ve kanıyla…
Yeri geldiğinde, uzlaşmacı bir tavırla devlet ve milletinin menfaatleri doğrultusunda mümkün olan en iyi neticeye varsın…
Bilgisi ve aklıyla!

Bakalım…
Allah ne yazdı neyi nasip edecek bilemem…
Dedim ya konuşuyorlar, laf ebeleri tuvalete sıçar gibi…
Konu döndü dolaştı Rusya’ya geldi, kıyaslıyorlar AB(D) ile…
Ve diyorlar ki…
Rus’un elinde petrolü, gazı…
Teknoloji özürlü, teknolojik yoksunu…
HAYVANLAR…
Onlarda, onları konuşturanlarda…
Bilgisiz cahiller, ha bire kazıklıyorlar milleti, kandırıyorlar, aldatıyorlar…
Tepende dolaşır durur haberin olmaz, haberin yoktur…
Uydular…
Tepende dolaşır durur haberin olmaz, haberin yoktur…
Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS)…
Rus yapımı, Rus katkısı, Rus teknolojisi…
Benzemez…
Senin g.tüne, laf ebesine…
Ulan Uluslararası Uzay İstasyonuna çoğu araç ve gereç Rus roketleriyle taşınır (…)
Tepende dolaşır durur haberin olmaz, haberin yoktur…
Başka örneklerde verebilirim…
Ağzın açık kalır g.tün tavana yapışır!

*Kirazım, sevgilim

Tüm sözlerimi geri alıyor, özür diliyor, aksini iddia ediyorum

2,5 gram değil. Yeminle değilmiş…
Hani tizemin tüm resimlerini sildim dedim ya…
Bir kısmını güvenliğe almışım bilgisayarlarımdan birine, UNUTTUM gitti!!!

Bundan böyle…
-2,5’dir böyle biline!
(Eksi işaretini görmemiş olanlar için yazılı olarak tekrar)
Eksi 2,5 gram!

Not: İnşallah belgelediğim Tayyipistan hallerini de bulurum ama pek ümitli değilim