Usanmadım, usanmadım, usanmadım…
Doyamadım sevdiceğime!
Manyak psikologum
Bu sana kadın!
İstanbul türküleri
Böyle olmayacak!
Dur…
Kafayi calistirayayim biraz!
Ah ulan ah, ya İzmirli durup dururken nereden getirdin aklıma?
Hanıma söyledim, akşama güzel bir meze sofrası ısmarladım…
Ah İzmirli ah yaktın beni. Adanalının yaktığı gibi…
Vatan, memleket hasreti!
Bunu unuttun galiba?
Ah kızlar, ahhh
😊
Bu gidişle
İki ihtimalden biri…
Ya “yeraltına” ineceğim veya artık yazmayacağım!
Kaç kez ölümden döndüm, sayısını unuttum…
Ölebilsem…
Öleceğimi bilsem…
Acaba bir saniye durur muyum?
Hasbelkader
Allah senden razı olsun İzmirlim, çok güldürdün…
Hasbelkader yaşarız bu ülkede, hasbelkader…
Kele koltukta, bırak, gitme uzağa…
Özbeöz İstanbulluyum ama rahmetli babamın çocukluk İstanbullundan…
Pederi de koy bir tarafa, benim çocukluğumun İstanbullundan da yeller eser…
Ruhum İstanbul’sa…
Kalbim İzmir, Allah senden razı olsun İzmirlim…
Gerçekten, seninle bir kafaları süslemek isterdim.
Sen ne benim dünyamı bilirsin ne anlarsın
Frankfurt Borsası…
Müşterilerimdendi…
Londra’dan sonra Avrupa’nın en öneli borsalarından biri…
O kapıdan girdiğinde başka, bambaşka bir dünyaya adım atıyorsun…
Gördüm, yaşadım!
“Sadece” bir sigorta(!)
Önemli…
Geld regiert die Welt! Der Almanlar…
Ne doğru bir söz…
Bankalar, sigortalar, küreselleşmeyle birlikte, özellikle uluslararası şirketler…
Ülkelerde lobiler…
Seçtiklerin değil…
Bunlar kader çiziyor, yönetiyorlar!
İnan ki bulamıyorum*, ya kaldırdılar veya isim değiştirdiler…
En son birkaç gün önce baktığımda Türkiye…
193 ülke arasında 163. sırada. Kıyas, Almanya 16…
Risk alınacak ülkeler arasında, yani yatırım yapılabilecek güvenli ülke…
Kasımpaşa ayısı yönettiğini iddia ediyor bu ülkeyi, bir ayı…
Kasımpaşa ayısı.
WEF Global risk of highest concern for doing business
https://www.zurich.com/en/knowledge/articles/2016/01/global-risks-highest-concern-by-country-2016
İki bin otuza bir bakış…
Security Outlook 2030: Three Alternative Scenarios
2016 verileri, incele
* Ara, belki sen bulursun. Ülke üzerine tıkladığında, sıralama
Neyin hazırlığı bu paşam?
Beni mi Hack’leyeceksin?
Evladım…
Güzel çocuğum…
Ögrende gel demedim mi ben sana?
Yaş 52.
Birçoğunun saçlarına bu yaştan çok önce ak düşer. Başka bir taraflarındaki saçlar, kıllar beyazlar…
Yüzündeki kırışıklıklar artar…
Boşuna…
Boşu boşuna olmaz tüm bunlar…
Hayatın yükü, çilesi yazılır alına, boyar o güzelim tepeni.
Tecrübe!
Bedeli ağırdır, faturası yüklü, deneyim denilen manzumenin edinilmesi!
Önemli olan nedir biliyor musun?
Gerçekten önemli…
İnsan…
Aynada kendini gördüğünde içinden yüzüne tükürmeyi geçirmemeli!
Internet dediğin, genelev benzeri…
Herkes girer…
Çıkar;
Herkesin >>> girip – çıktığı <<< yerde Önderi arama…
Ne İnternette ne kadında…
Ne dedim hep ben sana?
Sitelerin kontrolü, güvenliği benim dışımda…
Hoster paşam, hoster…
G.tün yiyorsa…
Bilgin ve tecrüben yetiyorsa…
Gel…
Benim özelimi > hakla <
Bak açık açık meydan okuyorum sana…
Beş mekân…
“Beşi bir yerde” değil…
Bir aylık internet trafiğim ortalama 2 TeraByte…
Yiyorsa paşam yiyorsa!
Sorgularsın beni…
>>> Şüphe <<< edersin sözlerimden…
SORGULA…
Sonuna kadar, ara, araştır gerçekleri…
Gör…
Yeter ki SEN gerçekleri gör, razıyım her şeye…
Bu sabah aynaya baktığımda ne dikkatimi çekti biliyor musun?
Beyazlar artmış, yüzümdeki kırışıklıklar derinleşmiş…
Alnımdaki çizgi, yukarıdan aşağıya veya aşağıdan yukarıya…
Kaza eseri, sol tarafta…
Kaşım…
Sağ taraftaki ters hilal hep kaza, cam kesiği, Kızılderililerin…
Kovboy kafa derisini yüzdüğü gibi…
Bizimkiler maymun poposuna benzetir…
😊
Cam, arkamda kafa derimi yüzdü. Saç çıkmaz artık orada…
Beyazlar gerçekten bayağı bir artmış, dikkat çekmez doğal saç rengimden…
AMA, BUT, ABER…
İçimden yüzüme tükürmek geçmedi…
Önemli olan bu!
Kimi şeyi yazarım, ima ederim alenen…
Zaman aşımı paşam zaman aşımı, artık…
>>> ayakta zor duruyorum <<< geçti gitti, bitti…
Dünya salt siyah beyaz değil!
Uçlardan, aşırı uçlardan ibaret değil…
Gri diye bir şey de var, ortası, emniyetli ve güvenli…
Yüz kızartıcı bir şey yapmadım, karı – kız, vatan satmadım…
Veya…
Bana ekmek veren eli ısırmadım. Türkiye neyse benim için Almanya’da O…
Haliyle, doğduğum topraklar, özüm benim. Terazide gram farkı!
Bu kadar bilgisayarı tek başıma ne mi yapıyorum? Al sana bir örnek, profesyonellerin, polisin ve istihbarat örgütlerinin kullandığı değil…
>>> Hepsi <<< elimde, hepsi kullanımım da…
Grid – Computing, Distributed Computing gibi…
Sana tek bir sözüm var:
BENIMLE uğraşma!
http://bruteforcer.sourceforge.net/download.html
RAR arşivine Brute Force “saldırısı” Distributed Computing…
Birden fazla bilgisayarın varsa, hesap kapasitesinin > ortak < kullanımı…
Wordlist…
Yani muhtemel şifrelerin arşivi. Belki elimdeki DATABASE’i bir gün yayınlarım, belki(!)
Başka bir tavsiyem…
Grafik ve fotoğrafçılıkla ilgili…
Geliştiren…
Washington State University, ücretsiz:
https://www.getpaint.net/index.html
Teşekkürü bir borç bilirim dostlar AMA lafla peynir gemisi yürümez
Sokaklar bizleri bekler…
Talep et, talep ettiğinin ardında dur, denetle…
Hak ara…
Hesap sor vatandaş hesap sor…
Yeter de YETER!
Rahmi Turan Beyin köşesinden
Bir saniye beklemeksizin altına imza atarım…
Evet ya…
Bu ne Allah aşkına?
Kim daha dindar, kim Müslümanların şahı, kim Atatürkçü, kim laik, kim daha milliyetçi…
Sen mi ben mi?
Tek…
Ve yadsınamayacak gerçek…
Kasımpaşa ayısı ülkenin başına musallat olduğundan beri ülkede huzur diye bir şey kalmadı!
Çaldı, çırptı, dolandırdı, aldattı…
Milleti bölük bölçük etti, her birimizi hallaç pamuğu gibi bir tarafa savurdu. Gör artik bu gerçeği gör ve HESAP SOR!
“Son toprağımız!”
Talat Atilla, Ankara’nın önemli gazetecilerindedir, Başkent’in nabzını iyi tutar.
Talat Atilla, Turktime.com haber sitesinde önemli bir yazı yazdı.
“Son toprak” başlıklı yazısında ciddi bir tehlikeye parmak basarak:
“Yeryüzünün incisi, medeniyet diyarı Türkiye, sözde müttefik ülkelerin kuşatmasını yarmaya çalışırken, üzerinize kürek kürek atılan ölü toprağına daha ne kadar kayıtsız kalacağız?” diye soruyor ve şöyle devam ediyor:
“Çanakkale ya da Kurtuluş Savaşı’nda düşman süngüsüne göğsünü siper edenlerin, particilik gibi bir sorunu mu vardı?
Türkiye’nin yılmaması mücadelesi bir şahsın, bir partinin mi, yoksa topyekûn Türkiye’nin omuzlarında mıdır?
İktidar, kendisi gibi düşünmeyenlere daha fazla tolerans gösterdiğinde, Edebali’nin “Ey oğul…” ile başlayan mirasını içselleştirmiş olmaz mı?
CHP, iktidarın doğrularına sahip çıktığında, Atatürk’ün “Yurt toprağı, sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin.” mirasını kucaklamış olmaz mı?
MHP, siyaset yapma üslûbunu anlayış/empati ile güçlendirdiğinde, Alparslan’ın hoşgörüsüne selam göndermiş olmaz mı?
HDP’nin, Haçlıların elinden Kudüs’ü ilk kurtaran Kürt komutan Selahattin Eyyubi’den feyz alması, HDP’ye daha fazla onur getirmez mi?
… Irkçılık ve terörün bahçesinde bağdaş kurmak zavallılık, haklının hakkını vermemek güçsüzlüktür.
Hayat güçlülerden yana görünse de ölüm tarafsızdır.
Daha fazla incitmeyelim birbirimizi…
“Ya istiklâl, ya ölüm” demenin vakti gelirse…
Hiç değilse, yaşamak için ölmeyi göze alan birileri kalsın bu topraklarda…
Yoksa, ne cenazemizi gömecek toprak, ne de düğünümüzde halay çekecek kara parçası kalmayacak elimizde.”
http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/rahmi-turan/vatandas-sagmal-inek-degildir-2026327/
Elbette gün gelecek hesap verecek…
Kul önünde olmasa bile Tanrının yüce divanında yaptıklarının hesabını verecek!!!