Almanya’daki, yurtdışındaki Türklere sesleniyorum

Malumunuz…
Evim ev değil, eczane…
Ben doktorların deneme tahtası, bir kobay!

Bazı ilaçlar vardı, çok pahalı…
Artık kullanmadıklarım…
Yeminle satmak için değil, tanıdık, güvendiğim eczaneye verecektim…
Versin bedava fakir – fukaraya, işine yarayana!

Gittim almadı, YASAK!

Dedi git sağlık ocağına onlar alıyor, alabiliyor…
İlaçların >>> tarihi geçmediyse <<<
Sevaptır, fakir – fukara kollamak…
Yanınızda getirin, verin sağlık ocaklarına.

YEMINLE, yalanım varsa Allah bin bir türlü belamı versin…
Öyle bir fakirlik, sıkıntı hüküm sürüyor ki Tayyipistanda…
İnsanlar muhtaç!

Bir evin kendi kendini tükettiğini, öldürdüğünü biliyor muydunuz?

Tekrarlamakta fayda var…
Sigara kullanıyor ve benim gibi kokusunu çekemiyorsanız…
Limonu ince ince kıyın, üstüne bol, çok bol tuz dökün evde ne koku kalacak ne bir şey…
Ayriyeten havası sağlığınız içinde iyi, doktor tespitli!

Neyse geçip konumuza dönelim, geldiğimin birinci günüydü komşu geldi…
“Önder Bey, size bir şey göstermek istiyorum” dedi. Tabii yardım edebilirsem niye olmasın diye çıktım evlerine. Türkiye’de âdettendir misafir odası ve günlük oda.

AKLINIZDA OLSUN

Haliyle ekonomik yaşam…
Fakirlik sınırı 5000 Tayyip Lirası olduktan sonra. Oturma odası buz gibi, buzla çivi…
Camlar cam değil, şelale sanki. Şapır şapır su akıyor, duvarın bir köşesinde küf!!!

İnsanlar her yeri ısıtmıyorlar, ısıtamıyorlar!

İki hava kütlesi, mesela evin içi ve dışarısı faklı ısıya sahipse ve yine O oda havalandırılmıyorsa bu bir şekilde neme dönüşecektir. Dedim…
Kaloriferi hiç olmazsa belli belirsiz açın, çok hafif. Camlar temizlenecektir, duvardaki küf azalacaktır…
DENGE!!!
Ertesi gün geldi, camlar mis gibi dedi.

Yok bu imkânınız yoksa, düzenli havalandırma dahil…
Pirinç, tuz…
> Söndürülmüş < kireç…
Ki kireçin koku alma gibi bir yan tesiri de vardır…
En iyisi, tesirlilerinden biri tuz…
Koyun bir kabin içine koyun odanın bir – iki yerine…
Ne nem kalacak ne bir şey.

Not: Tuzu derin bir kaba koyun, yarısı kadar tuz…
Yukarıya doğru yer kalsın yani…
Bir bakacaksınız içi ağzına kadar su dolmuş!

Pii Vayy Dii…

Çok güldüm…
“One minute” ayısı…
İngilizce konuşuyor…
Ulan hayvanat bahçesi, Türkçe…
PYD, PKK, YPG’nin suyu mu çıktı?

Dedim ya görgü…
Talim, terbiye…
Sırıtıyor sonradan görme…
Allah…
Akıl, fikir versin!

Değerli yazar “ABD ile bilek güreşi” diyor, ben ABD ile sidik yarışı diyorum

115 bebenin hamile kalması, FAKIRLIK sınırının 5000 Tayyip Lirasına çıkması…
MAL ADASI, Kıbrıs, Akdeniz’de adaların Yunanistan tarafından işgali, hırsızlık, arsızlık, adam kayırma…
Falan, filan…
Hepsi unutuldu, gözler bir kez daha Tayyip’e çevrildi(!)

Sidik yarışıdır bu, sidik…
Bilek güreşi değil!

Kasımpaşa usulü siyaset, böl ve yönet…
Kimsenin Israil faktörünü hesaba kattığı yok…
Kürt kartının, başta Israil olmak üzere ABD, Rus, İngiliz, Fransız VE ALMAN gereksinimlerine göre kullanıldığını bırak hesaba katmayı, tek kelimeyle bahis eden yok…
Yine…
IŞID sorunsalı meydana çıktığından beri, Tayyip destekli…
AB(D)’nin…
Mehmetçiği O BATAKLIGA sokmak istediği ne çabuk unutuldu?

Nihayet beklentiler gerçekleşti…
Rus – ABD…
Ve yine ABD – AB >>> vekalet <<< savaşının ortasında Mehmetçik…
Ne ucuz…
Ne ucuz, elin evladı ele ucuz!

Dost olan, beraber izinlere gidilen Erdoğan – Esad aileleri…
Ne oldu da birdenbire düşman oldu?
İstedikleri gibi, evire çevire s.kiyorlar zibidileri!

HTML5 mi, Flash’e rekabet!

Flash güvenlik açısından PHP gibi büyük bir sorun!

HTML5’in bunu izlemesi muhtemel…
Hangi tarayıcıyı (Browser) kullanacağım sorunsalı…
Vallahi ben oldum olası önce IE, sonrasında Edge kullandım, kullanıyorum…
Highjacking yüzünden (Maleware ve benzeri)
İkinci bir tarayıcının sistemde yüklü olması elzem. Chrom mu FireFox mu O sizin tercihiniz…
OLMADI…
Portable sürümlerini arayın.

İnternette…
KURAL…
Olabilir, çalışabilirdir!