Kafam duman

Zaten akil diye bir şey yoktu, 2,5 gram…
İyice gitti…
Günleri karıştırdım iyi mi?

Yorgunluk, zihnen…
Bedenen…
İnsan evladının vefat ettiği günü karıştırır mi?
Bu sabah aklım başıma geldi, arabada…
Takvimi görünce!

Kara Mediha…
Keşif etmiş beni, buldu…
Artık gönül rahatlığı ile yazamam!

Benim valide, bak SENI MEN EDERIM YAZDIKLARIMI OKUMAKTAN…
Birde senin dırdırınla mı uğraşacağım?
😊
Bu sabah telefon ettim “Sen kiminle uğraştığının farkında mısın? Pezevenk falan!”
ANNE…
Okuyucu kitlem Türkiye, bana internet üzerinden Türkiye’nin sayfama ulaşımını kilitletme…
ISTEMIYORUM YAZDIKLARIMI OKUMANI!!!
Ben ne yaptığımın ne yazdığımının farkındayım.
NOKTA

Artık yazmama tabii…
😊
Adıyla sanıyla O herifi…
Kara Mediha’nın gözleri…
Kahpedoğan…
Damadının elini hazineden çektirdi(!)

Ayı oğlu ayı, hep uyardım, ikaz ettim…
Yumurta kapıya sıkısınca gereğini yaptı, çete başı…
Ailecek bir güzel devleti soyarken, yabancı yatırımcı sana güvenir mi?

Buna rağmen, sen anla…
Hani bir şey vardı, onunla uğraşmam gerek…
Bugün, yârin artık toparlamam ne kadar sürecek…
Bilmiyorum…
Buradayım merak edilecek bir şey yok yani!

Almanya’dayım yine, giderayak delirttiler önderi

Pöhhh…
Belki diyeceksiniz ki ne kadar kendini beğenmiş…
HAYIR bilgi…
Bilgi, eğitim, deneyim kardeşim!

Yazmıştım…
Bavullar çok zorladı beni, kilo dağılımı, kırılacakları kırılmayacak şekilde yerleştirmek…
Yarına olmaz, evladın ölüm yıldönümü. Yarına onunlayım, onunum…
Hani yazmıştım ya şahsıma 35€ harcadım diye, bir makine. BOMBA sandılar…
Yine oldum olası yanımda bir sustalı, hediyeydi. Küçücük bir şey ama jiletten keskin…
Ormanda, balıkta orada burada lazım oluyor arada…
Büyük parmak uzunluğunda, bir buçuk parmak genişliğinde…
Öldürücü olmaz, bilmezsen nereyi çizmen, nereye parmak uzunluğunda çeliği sokman gerektiğini…
Bilirsen…
Ölümcüldür neticesi. Bu ne diye soruyor görevli…
Çantanın içinde, özel bir çanta. İçinde bir miktar para, O bıçak, ilaçlarım, sigaram, çakmak…
Dolmakalem, hüviyet…
ıvır zıvır taşıdığım küçücük bir çanta, bavuldaydı…
😊
Kardeşim görmüyor musun ne olduğunu?
“Bunu sadece bavulda taşıyabilirsin”
Pardon bıçağı nereden çıkardınız?
“Bu bavulda laptop mu var?”
Evet…
“Çalıştırır mısınız?!”
Tabii!

İtiraf etmeliyim ki ILK DEFA bu denli “bilinçli ve gören göze sahip” görevlilerle karşılaştım bir zamanlar Türkiye Cumhuriyeti olan Tayyipistanda…
Ama…
Gören göz ve bilinç yetmez bilgi ve deneyim, eğitim olmadıktan sonra.

Laptop içinde, O invertör (trafo) içinde yerleştireceğin Nitroselüloz…
Kiiii…
Laptopu hala çalışıyor halde…
Ve uçak muhtemelen paramparça…
Ağustos 2018…
Almanya Münih havalimanında geçirdiler Nitroselüloz (Cellulosenitrat – Pyrowatte) patlayıcı kontrollerden!

https://www.welt.de/regionales/bayern/article181362390/Bombe-am-Flughafen-Muenchen-Sprengstoff-passiert-unbemerkt-die-Sicherheitskontrollen.html

Aslında gördüklerimi bir IKAZ şeklinde daha ayrıntılı dile getirip ilgili yerlere göndermeliyim AMA…
İnan…
Çok daha önemlisi bademlere…
Eğitim bakanına, arrested through partner with başlıklı yazımla dile getireceklerim olacaktır…
Belki perşembeye, söz vermiş olmak istemiyorum

Hep derim İngilizceden nefret ederim…
Neden İngilizce başlık atıyorsun diye sorabilirsiniz…
Kardeşim…
Üniversiteler, bilim, bireysel girişimcilik…
Ve ekonomi…
Uluslararası bağlamda!

Not:
Bavullar darmadağın oldu, küçük bavulum özel bilgisayar bavulum…
O sorun olmadı ama diğerini toplayana kadar kan ter içinde kaldım, ettiğim küfrün haddi hesabi yok!

Anne kalk, ne uykusu bu?

Gözler kapalı…
„niye gidiyorsun sen?“
😉
Gitmemi istemiyor musun?
Gözler hala kapalı. Başını istemiyorum şeklinde salladı. Ne diyorum hep?

Hepiniz yanımda olsanız!

Gittim gazete, ekmek aldım…
Su…
Evi içme suyu doldurdum. Tize…
O da ihtiyarladı…
Gerçi mahallenin gençleri, Allah razı olsun onlardan, bırakmıyorlar…
Ama ne gereği var?
Altımda araba, kısmetse akşama görüşmek üzere. Almanya…
Dizel krizi…
Gerisi akşama, ölmez kalırsak. Sağlıcakla kalın

Kalbim ağrıyor

Üşeniyorum…
Bir boy abdesti alayım çıkacağım yola…
Yolculuk bu…
Bir saniye sonra ne olacak bilemezsin. İçimde garip duygular, hem seviniyorum medeniyete kavuşacağım için…
Hem üzülüyorum.

Yarına…
Sarı pipimin ölüm yıldönümü. Bu nasıl bir şey?

Yaşamak…
Hayat bu mu?

Bir evladım burada…
Diğeri Polonya da…
Allah…
Paşama ağabeysinin ömrünü, yaşayamadıklarını bağışlasın. Allah tüm evlatları korusun.Cümlemizi.

ve EKMEK ve Ankara

Ekmek fiyatları birkez daha tartışma konusu oldu. Fakirin ekmeği…
Geçtik katıktan, peynir – zeytinden…
Kendisi…
Un fiyatları, haktır…
Hakka…
Ayıya tapana!

F35

Al sana delil…
Mart 2019’da ikisinin teslimatı bekleniyor…
Bunu açıklayan Pentagon.

Tükürdüğünü yalıyan namussuz…
Bağır çağır sonrasında boyun ey, sonunda Almana boyun eğdiği gibi.

Ya Profesöre ne demeli?
İlber Ortaylı’ya…
Kütüphanesini Kasımpaşa ayısına bağışlaması(!)

Ya g.t kıllığı…
Veya ayı okuyup öğrensin diye, öyle veya böyle O benim için öldü!

Toparlamaya başlıyorlarmış ülkeyi

Bakma…
Eli işte gözü oynaşta derler AMA bu söz Önder için söylenmemiş!

😊

Önder…
Hem oynaşır hem iş görür.
NOKTA

Trump Kanada ile anlaştı…
Borsalarda olumlu bir meltem esti…
TÜM BORSALARDA!

Yani bizim AK Pezevenklerin marifeti değil…
Döviz…
Altı ve yedinin altına inmesi…
İki olasılık var…
Ya para buldular, borç tabii…
Ya o ikili…
Öncesi ve sonrası heyet görüşmeleri…
Vaziyet biraz düzeldi. İkisi birden de olabilir. McKinsey…
İMF…
Bilmiyorum tabii, sadece tahmin…
Yabancı yatırımcı aldanırsa bu şark kurnazlığına çok şaşırtırlar beni.

Tekrar etmekte fayda var:
Kuşlar…
Kasımda cıvıldamaya başlar!?

Gülün dikeni, delik deşik etti Önderi

Berbat açtım gözlerimi…
Kırmızı biberimin, sarı pipimin, koca göbekli Kadir’in yanındaydım. Kah mezarlıkta, kah evde bavullar, hazırlıklar…
Kah evde…
Son eksiklikleri tamamlamakla meşguldüm. Gözümden uyku akıyor…
Çok yoruldum, feci bir gündü…
Yok…
Mecburdum yapmaya, mecbur his ettiğm için kendimi.

Üşeniyorum…
Allah inandırsın…
Üşeniyorum, uçakla bile olsa benim için çok yorucu.

Benim kadınlarımın hepsi, aslında „tüm“ kadınlar gülü sever…
Gülü seven tabii ki dikenine katlanacak…
Dedim ya mezarlıktaydım ağırlıklı, kendimi iyi his ettikçe. Sevdamın, oğlumun üstüne yarım daire şeklinde demir yaptırıp gül ve sarmaşıklar ile sardırdım. Bakım istiyor. Nasıl bir sarmaşıksa, dikenli, kavisli…
Delik delik etti dikenler beni.

İnan…
Korkuyorum yarından…
Gözümde büyüyor yol, oturmak…
O can acısı.

Ne enteresan değil mi?
2,5 saate buradan Almanya’ya uçuyorsun…
Öğlenden sonra uçacağım kısmetse…
Sabah sekizde yola çıkmam gerek, İstanbul trafiği!

Tüm sevdiklerim…
Hepiniz…
Kanatlarımın altında olsanız, Önder böyle yolculuk yapmak, hasret çekmek zorunda kalmasa…
Yorulmasam keşke!