Eğer Türkiye’de yaşıyor olsam, BEN bu durumda evladıma IKI KAT ev ödevi verirdim…
ÇALIŞACAK!!!
Senin demokrasi neyine, sana ileri demokrasi HAK!
Bu akşam 20:15’den itibaren seçim özel
23:00 kadar!
Kendisi yazdı senaryoyu…
Kendi oynadı…
Ne darbesi? G.t kılları geberdi…
Sonu…
Bundan eminim, kanlı olacak!
Doğan medyayla benim ne işim olur, hem de Samsundan…
Sonra bu ne demek kardeşim?
IP xx.xx
Baktım ne oluyor diye ne müşteki…
Ne şahit ne suçlanan…
Ne oluyoruz?
https://de.wikipedia.org/wiki/Beiladung_(Recht)
Ölmüş eşek kurttan korkmaz…
Allaha bir can borcu, var mı gerisi?
Also Leute last mir meine ruh!
Bir iyilik yapmak istiyorsan bana…
Gel al bu canı, korkmasam Allah’tan, korkmasam göremeyeceğimden…
Ben çoktan yapardım gereğini!
Kadına aç köpekler
Analarından bile, çıktıkları yerden tahrik olanlar…
Bebeye el uzatan vicdansızlar…
Yine tecavüze yeltenme, bizim burada. Yakalanmış, mülteci…
“Müslüman”
Ya Allah belanızı versin, çıka çıka ya Türk çıkıyor veya Müslüman…
Ulan sizlerin neresi insan?
Yaşanmış bir gerçek, daha dün geçti Alman televizyonlarından…
Ülke ismi vermiyorum, doğum oranları yüz kız çocuğuna 135 erkek…
Kızı kaçırıyorlar…
Bir köye, evlendiriyorlar. EVLI…
Koca başka 7 erkekle paylaşıyor karısını!
Tesadüf değil, ilk değil…
Ailesi polis yardımı ile kurtarıyor kızı…
Köy ahalisi ITIRAZ ediyor, hep birlikte parasını vermişler…
HEP BIRLIKTE!
Kız dönüyor kendi köyüne…
Adı…
Artık orospu!
Çay bahçesi yasağını, KENDI SÖYLEMLERIYLE FLORYA ORMANLARI, O kadının söylediklerini unutma emi
Hatırla…
Hani demişti ya kendi silahlı adamlarını eğitiyorlar İstanbul ormanlarında…
Oy verirken bunları unutma!
Al sana BILIM ve AHLAK, SORUMLULUK, insan sınır tanıyacak, Yaradan olmayı oynamayacak!
Sınırsız özgürlük diye bir şey yoktur…
Senin özgürlüğün bir başkasını daraltabilir!
Annem…
Dün kardeşteyiz bir ara, bahçede oturuyoruz…
Baktı baktı bana dedi:
“Dağ adamı!”
İki haftadır tıraş olmuyorum, saçlar çok uzadı…
Üst, baş perişan.
Bu sabah önce tıraş oldum, ardından berbere gittim…
Kimsenin göz zevkini bozmaya hakkim yok!
Al sana, zaman insana neler öğretiyor
Hangi birine, hangi birine güveneceksin?
Eğer doğruyaysa, gerçek nedenlerden biri buysa O kadından özür dilemem gerekir…
Meral Hanımdan…
Rahmetli ne diyordu hep?
“Önder bekle, her şeyin bir zamanı var!”
Bekleyip göreceğiz.
At gözlüğü ile bakmışım Tansu Hanıma, evet eşi…
Ama yaş ama tecrübe, ULAN ÖNDER bilmiyor musun körle yatan şaşı kalkar?
İkisi de ayni yatağı paylaşırlar, yan yana, alt alta, üst üste…
Yok kardeşim, yokkk…
Bu dünyada kendine bile güvenmeyeceksin!
Yok gülüm gelmedim sözüne…
Hala güvenmek ISTIYORUM, inanmak istiyorum, sevmek istiyorum…
YORULDUM…
Kahpelerle uğraşmaktan yoruldum. İnsan gibi insanlar arasında yaşamak istiyorum.
—
Tansu Çiller, milli şuur, terör, şehitler!..
20 Haziran 2018
Tansu Çiller’in Başbakan olduğu yıllar…
Kanal D’de, televizyon tarihimizin ilk soruşturmacı gazetecilik örneği olan ARENA’yı yapıyoruz.
Program, dünya çapındaki büyük mizah ustası merhum Levent Kırca ve arkadaşlarınca hazırlanan OLACAK O KADAR’la aynı gece, peş peşe yayınlanıyor.
Her iki yapım da büyük ilgiyle izleniyor. Hatta bazı geceler milli maç reytinglerinin bile üstüne çıkılıyor.
* * *
ARENA’da genellikle yolsuzluklar ele alınıyor.
Takibini yaptığımız konulardan biri, Çiller Ailesi’ne ait Antalya-Beldibi’ndeki inşaat.
Niçin takibe aldığımıza gelince:
Bölgede vaktiyle Hazine arazilerine kondurulan kaçak yapıların turizme kazandırılması için güzel bir proje geliştirilmiş. Buna göre yapıların orta gelirli kesime pansiyon hizmeti verecek hale getirilmeleri karşılığında 49 yıllığına sahiplerine bırakılması uygun görülmüş. Çiller Ailesi de bu projeden yararlanmak amacıyla kurdukları bir şirket üzerinden 1700 metrekarelik bir Hazine arazisi alıp, pansiyon (!) inşaatına başlamışlar!..
Ama bize ihbarda bulunanlar, Çillerlerin niyetinin pansiyon inşa etmek değil, oraya lüks bir otel kondurmak olduğunu öne sürüyorlar.
Bu nedenle başlattığımız takip ve çektiğimiz belgesel görüntüler iddia sahiplerini haklı çıkarıyor.
* * *
Israrlı yayınımız karşısında Tansu Çiller’in eşi Özer Bey, tıpkı dün Emin Çölaşan dostumun anlattığı gibi özel bir görüşme için beni Başbakanlık Konutu’ndaki ofisine davet ediyor.
Kalkıp Ankara’ya gidiyorum. Konut’taki buluşmada laf lafı açıyor ve yüzüne karşı şunları söylüyorum:
“Sayın Çiller, bildiğimiz kadarıyla yedi göbek sülalenize yetecek mal varlığınız var. Allah daha da versin. Ama bunca zenginliğinize rağmen, neden
Antalya’da 1.700 metrekarelik hazine arazisine pansiyon görünümünde lüks otel inşa ediyorsunuz? Şimdi size bir önerim var. Madem oteli yaptınız, gelin burayı vatanı korumak için göğüslerini terör örgütlerine siper eden şehit asker ve polis ailelerine tahsis edin. Şehitlerimizin yakınları birer hafta misafiriniz olsunlar ve tatil yapsınlar. Sayılı günlerin bitiminde de hayır duaları ederek memleketlerine dönsünler…”
Özer Çiller önerimi beğendiğini ve Başbakan eşine açacağını söylüyor.
* * *
İki gün sonra Tansu Hanım’ın kurup başkanlığını üstlendiği Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı’nın o tarihteki Genel Müdürü Meral Akşener arayarak, Başbakanın kendisine bir görev verdiğini ve otel konusunda ARENA’ya özel açıklama yapacağını söylüyor.
Ekibimizi hemen Ankara’ya gönderiyorum.
Meral Hanım kameramızın karşısına geçerek Başbakan Tansu Çiller ve ailesinin otelden hiçbir gelir sağlamama ve tüm geliri Şehit Anaları Vakfı’na bağışlama kararı aldığını açıklıyor.
Biz de beklediğimiz gibi olmamasına karşın, bu açıklamayı aynen yayınlıyor ve kararı alkışladığımızı belirtiyoruz.
* * *
Ama, evet ama…
Adı Kemer Inn olan lüks otel biter bitmez bir başka firmaya kiraya veriliyor!..
Yani yayınladığımız açıklamanın tam tersi yapılıyor! Yıllar sonra öğreniyoruz ki Meral Hanım, kendisini kamuoyu önünde çok zor durumda bırakan bu karara büyük tepki gösteriyor ve Çillerlerle arasındaki ilk güvensizlik bu olayla başlıyor.
* * *
Sonra ne oldu biliyor musunuz?
Kemer Mal Müdürlüğü yasaya aykırı olan bu devretme işlemi nedeniyle taşınmazın geri alınması için Çillerler aleyhine dava açtı.
Yerel mahkemenin Hazine lehine verdiği karar Yargıtay’ca da onanınca Kemer Inn oteli tekrar devlete geçti!..
* * *
Pazar günü Tansu Çiller’i Cumhurbaşkanı ve AKP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Tayyip Erdoğan’ın Yenikapı’daki mitinginde görünce bu olayı hatırladım.
Ne diyordu?
Milli Şuur, terör, şehitler!..
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/ugur-dundar/tansu-ciller-milli-suur-teror-sehitler-2474771/
Onu bunu bira da dün üzücü bir haber geldi gene, Dada
Ana, babası fark edemedi…
Ananay ve bende his ettim bir şeyler…
Kazadan sonra çocuk çok içine kapandı, ben aylarca korku nöbetleri geçirdim…
Neredeyse bir sene arasından geçmiş olmasına rağmen…
Her seferinde direksiyon başına geçtiğimde.
Dün annesi çocuğu psikoloğa götürdü…
Şiddetli bir korku…
Demiş “altı ay sonra hala düzelmese, tedavi etmemiz lazım”
Allah…
Beterinden korusun.