İnsan, kendi içinde bir çelişken. Faktörler, dikkate alınması gerekenler çoğu zaman birden fazla! NOKTA

Lütfen…
MUTLAKA izleyiniz yayınladıklarımı, sakin kafayla…
“Ayak uydurunuz yaşadığınız topluma”
Bir yanlış varsa…
Yanlışa yanlış, doğruya doğru diyebilmelisiniz.

“Savaşlarda en sıkıntılı durumlar karşısında bile paniğe kapılmayan ve acziyet göstermeyen Hz. Peygamber bir kumandanda bulunması gereken güçlü irade ve cesaret, sabır ve tahammül, tereddütsüz sorumluluk üstlenme, emri altındakileri iyi tanıma, onlara karşı âdil davranma, zorluklara birlikte göğüs germe, güven ve saygı telkin etme, süratle doğru ve tereddütsüz karar verme, yardımcılarına danışma, sır saklama, zaferle şımarmama ve yenilgiden yılmama gibi vasıflara sahipti. Mümkün olduğu ölçüde kendi zamanında mevcut askerî alet ve araçları kullanmaya önem verirken askerlerinin moralini yüksekte tutma hususunda büyük başarı göstermiş, maddî ve mânevî güçler arasında mükemmel bir denge kurmuştur. İnsan psikolojisine ve sosyal ilişkilere önem vermiş, karşılıklı sevgi ve saygıyı, yönetici ve kumandanlara itaati, çekişme ve ayrılığa düşmemeyi tavsiye etmiş, askerî harekâtlar sırasında bile ashabın özel meseleleriyle ilgilenmekten geri durmamıştır.“

„Hz. Peygamber ve sahâbe arasındaki ilişki hem ilke hem de uygulama bakımından büyük öneme sahiptir. Vahye muhatap olan ilk nesil, günlük hayatın bir gereği olarak birtakım yanlış fiillerde bulunmuşlardır. Hz. Peygamber, olumsuz eylemde bulunan sahâbeye, insan olmaları açısından yaklaşmış ve davranışlarını bu çerçevede değerlendirmiştir. Ayrıca o, muhataplarına kibar ve nazik bir şekilde davranmış, yanlış yapmaları durumunda genel ifadeler kullanmak suretiyle kişilerin toplum içerisindeki konumunu dikkate alarak hem ferdi hem de toplumu eğitmeyi amaçlamıştır. İslâm’ın ilke ve prensiplerinin çiğnenmesi durumunda ise Hz. Peygamber, kuralları ihlâl edenlerin mevki, makam ve sosyal statülerine bakmadan dinin emrettiği şekilde muamelede bulunmuş; adaletin tecellisine, toplumsal huzur ve barışın teminine büyük özen göstermiştir.“

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/52236

“İBADET VE TAAT
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
«Onlar, dîni Allah için hâlis kılarak bâtıl dinleri bırakıp tevhid dînine teveccühle yalnız Allah’a ibadet etmek, namazı dosdoğru kıl¬mak, zekâtı vermekle emrolunmuşlardır. İşte doğru din budur.» (Beyyine: 5)
Resulûllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
«Saadet-i Uhreviye (Ahiret saadeti) için ibadet ve taat de bulunanlara Cenab-ı Hakk (c.c.) saadeti dünyeviyesini de (Dünyevî saa¬detini de) ihsan buyurur.»
Ahiret için çalışan mü’min kuluna Cenab-ı Hakk (c.c.) dünya saadetini de ihsan buyuru¬yor. Cenab-ı Hak ne büyük lûtuf sahibi, İsla¬miyet ne yüce ulvî bir din… Âhiret için çalış¬mak ise, mü’min üzerine terettüp eden ne mü¬him ve mühim olduğu kadar da ulvî bir va¬zife… Bir mü’minin bunları bilip âhirete olan hazırlığı, Allah (c.c.)’a olan yakınlığı o nisbette fazla olmalıdır.
«Cenab-ı Hakk’ın (c.c.) rızasını kazanmak için beslenen güzel niyet sahibini Cennete dahil eder.» (Hadis-i Şerif)
ESMÂ’ÜL-HÜSNÂ’DAN
El-Muktedir: (Kuvvet ve kudret sahiple¬ri üzerinde de istediği gibi tasarruf eden.)

GÜZEL AHLÂK
Alâ’ b. eş-Şıhhîr (radiya’llâhu anh)’den:
Bir kişi Peygamber Efendimiz’in önünden gelerek şöyle sordu: «— Ya Resulallâh, hangi amel daha efdaldir? Peygamber (s.a.v.):
«— Güzel ahlâk.» buyurdu. Sonra Pey¬gamberimiz (s.a.v.)’in sağından gelerek: «— Hangi amel daha fazîletlidir?» diye soru¬sunu tekrarladı. Peygamberimiz (s.a.v.): «— Güzel ahlâk.» diye cevap verdi. Adam so¬luna geçerek tekrar: «— Hangi amel daha fa¬zîletlidir?» diye sordu, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: «—Güzel ahlâk.» diye cevap bu¬yurdular., Bunun üzerine adam, Peygamber (s.a.v.)’in arka tarafına geçerek yine aynı şe¬kilde: «— Ya Resûlallâh, hangi amel daha fa¬zîletlidir?» diye sorunca, Peygamber Efendi¬miz adama dönerek:
«— Niçin anlamıyorsun? Güzel ahlâktır, o da gücün yeterse kızmamandır.» buyurdular.
«Hadîsi, Muhammed b. Mervezî Kitâbü’s-Salât’da Mürsel olarak rivâyet etmiştir.)
ESMÂ’ÜL-HÜSNÂ’DAN
El-Mukît: (Her yaratılmışın rızkını ve¬ren.)
El-Kasib: (Muhâsib: Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin, bütün tafsilât ve teferruatiyle hesabını iyi bilen.)

UYULMASI GEREKEN ÜÇ KAİDE
Bazı sahabeden rivayet olunduğuna göre, bir şahabı diğerine:
Sana çok zaman tabiblerin bile dik¬katinden kaçan bir tıbbı, çok zaman âlimlerin
bile bilemediğini bir ilmî çok yerde filozofların gafil bulunduğu, bir hikmeti öğreteyim mi? dediğinde karşısındaki «Öğret» dedi.
Çok zaman tabiblerin bile dikkatin¬den kaçan tıb kaidesi: sofraya muhakkak surette aç iken otur. Çok zaman âlimlerin boş verdikleri ilim kaidesi: sana bilmediğin bir şey sual edildiği vakit, Allah bilir, de. Çok zaman filozofların dikkat etmedikleri kaide: tanımadığın bir topluluk içinde bulunduğun zaman eğer hayır söylerlerse onlara iştirak et, şer söylerlerse ikaz edebileceksen et, edemeyeceksen orayı terk et, dedi.
Sabır: Kur’an-ı kerîm, sabrı yetmiş küsur yerde zikrediyor. Buna dair de bir çok ehadis-i nebeviyye varid olmuştur.
«Size en az verilen nî’metlerden biri yakîn, diğeri sabra azimdir. Bunlardan nasibini alan kimse gecesini namaz, gündüzünü oruç ile geçirmediğinden dolayı müteessir olmasın.»
«Sabredin, genişliği beklemek ibâdettir. Eleminden şikâyet etmemek, musibetini anma¬mak Allah Zül-celâlî tâ’zimden ve onun hak¬kını bilmemekten ileri gelir.»

AHLAK
Ahlak; huylar demektir. İslam ahlakının kaynağı Kur’an-ı kerim ve Peygamber (s.a.v.) Efendimizin sünnetidir.
İslam dini, ferd veya cemiyet olarak ver¬diğimiz sözleri, bağlandığımız teahhütleri ye¬rine getirmeyi, bütün işlerimizde dürüst olma¬yı, adalet, insaf ve doğruluktan ayrılmamayı, gerektiği zaman kendi aleyhimize de olsa, doğruyu söylemekten, açıklamaktan çekinmemeyi, herkesle iyi geçinmeyi, riyadan göste¬rişten sakınmayı her işte ihlaslı ve iyi niyetli olmayı, içimizi dışımızı temizlemeyi, başkaları¬nın iyiliğini dilemeyi emreder. İffetli, nefse ha¬kim, sabırlı, sebatlı, cesaretli, tevazulu olmayı, nankörlükten son derece kaçınmayı emreder. Dünyada işlediğimiz büyük, küçük, hayır, şer, bütün amellerimizin, Ahirette hesabını vereceğimizi, hayrın temelli saadete erdireceğini, şer¬rin ise, hüsrana uğratacağını, işlenilen en kü¬çük hayrın da, şerrin de karşılığı görülecektir.
Ahlâkların farklı oluşu; bedenler şehâdet âleminde (dünya) birbirleriyle karşılaş-madan, ruhların, ruhlar âleminde (âlem-î er¬vah) birbirleri ile tanışmalarından dolayıdır. Kimin ruhu şalin bir adamın ruhu ile tanışmışsa, bu ezelî tanışma dolayısı ile sâlih olur. İşte ahlâkın sâlih ve fâsid oluşu bundandır.”


Kardeş…
INAN, yürekten, cani gönülden dua…
Belki sadece yarısı, okul arkadaşım, kendisi tamir etmeye çalışacak…
2500…
Dedim bugün öğlenden sonra beraber gidelim satıcıya, s.çarım onların ağzına…
Yeğenlerimin nafakası, para kolay mi kazanılıyor?

Benim bir hatam yok diyor, inanırım…
O halde vardı öncesinde bir şeyler…
Bilirkişiler neden var bu dünyada…
BASMA AYAGIMA…
Çok fena tekme atarim acıyan yere!

Gerçekten öyleyim, uğraşmam kimseyle…
Uğraşmazlarsa benimle, sevdiklerimle!

Söz vermiş olmayayım, MetaVersum yazacaktım, yazamadım. Bizler görmeyiz AMA çocuklarımız, MetaVersum sürüm 1.0 ve Allah korusun, Rabbim çocuklarımızı sakınsın MetaVersum 2.0! SANMA seçtiklerin yönetiyor, yönlendiriyor seni, SANMA, ALDANMA bir perde arkası hikayesi, belki gerçekleşecek, belki

Gitmem lazım, haber bekliyorum…
Belki bugün ayrılmam gerekecek…
Belki değil, bir umut…
Kıpırdayamıyorum yerimden, kafa duman…
Benim için…
Gerçekten ÖNEMLI!

LÜTFEN… MUTLAKA izleyiniz HEPSINI. Bende aslında bir Prepper’im AMA ya vallahi billahi, vallahi billahi artık kime güvenecek, kime inanacaksın?

https://www.zdf.de/dokumentation/zdfinfo-doku/szene-deutschland-prepper-leben-fuer-den-ernstfall-102.html

https://www.zdf.de/dokumentation/zdfinfo-doku/die-welt-der-reichsbuerger-traeumer-aussteiger-extremisten-102.html

https://www.zdf.de/dokumentation/zdfinfo-doku/deutschland-radikal-internet-hetze-gewalt-102.html

https://www.zdf.de/dokumentation/zdfinfo-doku/voekische-siedler-schattenwelten-auf-dem-land-100.html

###
https://www.zdf.de/dokumentation/zdfzoom/zdfzoom-staatsfeinde-in-uniform-102.html
###

Bilgi çok önemli kardeşim hele bu zamanda…
ANCA…
Bilirsen korursun kendini, sevdiklerini…
Gerisi…
Allah yazmamış olsun, Allah CÜMLEMIZI korusun.

Diclo

Gerçekten, Allahtan…
Aklıma geldi, biraz hareket kabiliyetimi geri kazandım…
İlaçlar…
Avuç avuç, kremler…
Allah kimseyi benim durumuma düşürmesin.

Hadi ben gitti

Ilımlı muhalifler, Türkmenlermiş

9 milyon insan, 9 milyon SOYDAŞ…
Kafatasçı değilim, ALSA olmaz benden bir kafatasçı…
Olmaz ya olmaz…
Bak Y-CHP bile açıklama yaptı dün, benim yıllardan beri söyledikleriminin teyidi…
Gördünüz mü şehitlerin resimlerini…
Zıpkın gibi çocuklar, yakışıklı…
Yazık değil mi, kara toprağa emanet…
Daha ne yaşadılar ne gördüler ki?

NEDEN???

Dinci bir orospu çocuğunun Müslüman Kalleşlere desteği…
Bizler…
Çocuklarımızı sokakta mı bulduk?

Dün Almanya…
İnsanlar sokaklarda, ya bırak siyasetçileri…
HER YERDE hepsi ayni…
Yok arkadaş yok, bu her yerde geçerli…
Sesiz çoğunluk çıkarmalı sesini!

Görsün bakalım, görsünler…
“Biz halkız” diyenler…
Görsün!

Yaşa…
Ve yaşat…
Dünyanın her yerinde, insanca…
Kardeşçe, el ele, omuz omuza…
SOR…
Ve sorgula, insan olduğunu unutma!