Kim bilir kim bilir, OROSPU bir tane, iki tane değil ki!

Genelde insanlık, özelde bu coğrafyanın insanı…
Başına getirdiklerinde…
Kahpe ile…
Gerçek bir vatansever ile menfaatperest bir düzenbaz arasında ayrım yapamadığı sürece…
Mahkumdur…
Düzmecelere, düzülmeye!

Bilmem dikkat ettiniz mi?
Geçenlerde…
BIR GÜNDE…
10 bin 300 küsur kez sayfalarımdan herhangi biri okunmuş…
Anlatamadım meramımı, yani derdimi.

Kendim şaşırdım, çok şaşırdım hem de.

O halde, madem öyle… YPG ise niyet NIYE dinciler koruman altında, herifler besbelli meşruiyeti EN AZINDAN senin kadar sorgulanabilen bir hükümet karışında

“Mutabakat
Türkiye ile Suriye arasında artan gerginlik üzerine, dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın da devreye girmesiyle, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek arabulucu görevini üstlendi. Arabuluculuk sonucunda da iki devlet arasında 20 Ekim 1998 tarihinde Türk heyetine başkanlık eden büyükelçi Uğur Ziyal ve Suriye heyetine başkanlık eden Siyasi Güvenlik Başkanı Tümgeneral Adnan Bedir Hasan tarafından Adana Mutabakatı imzalandı.
Adı daha sonra 2010 yılında „Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması“ olarak değiştirilen ve 3 yıl geçerli kalan 23 maddelik mutabakata göre başta PKK olmak üzere her iki devlet de kendilerini tehdit eden örgütlere karşı önlemler alacak ve onların kendi toprağındaki tüm faaliyetlerine engel olacaktı. Karşılıklı olarak hiçbir ikamet, lojistik, eğitim, ulaşım ve silah kapasitesine müsaade etmemek konusunda anlaşan iki ülke ortak operasyonlar, tutukluların iadesi ile bilgi, belge ve istihbarat paylaşımı alanlarında işbirliği yapmaya karar vermişti.

“Sonuç
Türkiye ile Suriye arasında yaşanan bu gerilimde PKK lideri Abdullah Öcalan 9 Ekim 1998’de Suriye’den ayrılmak zorunda kaldı.
23 Ocak 2019 günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Başkanı Vladimir Putin arasında Moskova’da gerçekleşen görüşme sonrası, Suriye İç Savaşı’nda Türkiye’nin, Suriye’de Beşşar Esad rejimi ile doğrudan görüşmesinde bir ara formül olarak Putin bu mutabakatı dile getirmiştir. Erdoğan ertesi gün yaptığı konuşmada Adana Mutabakatı’nın yeniden gündeme gelmesi, bunun üzerinde ısrarla durulması gerekiyor. ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 7-8 Ekim 2019 tarihlerinde yaptığı Sırbistan ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlamış; gerçekleşen Barış Pınarı Harekâtı’nın dayanağı olarak Adana Mutabakatı’nı göstermiş ve şunları söylemiştir: Biz Adana Mutabakatı’na dayalı olarak oradayız. Adana Mutabakatı’na göre, rejim tarafından PKK’ya karşı tedbir alınmayacak olursa, bizim güçlerimizin onu kovalama hakkı vardır.
22 Ekim 2019’da Rusya ile Türkiye arasında imzalanan Soçi Mutabakatı’nda Adana Mutabakatı’ndan bahsedildi ve Rusya mutabakatın uygulanmasını kolaylaştıracağını teyit etti.„

Gayrimeşrusunuz gayrimeşru, anlamadığım ki BÜYÜK bir soru işareti, aklıma pis pis şeyler geliyor

Coğrafyanın asli unsuruymuşlar, doğru…
AMAAA…
2020 senesinde yaşıyoruz ve sizler YABANCI TOPRAKLARDA „askeri üs“ kurmuş durumundasınız…
Suriye…
ARTIK Osmanlı toprağı değil bu…
BIR…
Adana Mutabakatı Adana Mutabakatı deyip duruyorsunuz…
Üç senede bir yenileniyormuş galiba…
Meşruiyetinizin, bu topraklarda bulunabilmenizin bir belgesi KIII…
>>> iki taftanda “anında” fes edilebilir <<<
Soruyor Önder kendine, bu tiyatro niye…
Esad niye anlaşmayı fes edip HUKUKI olarak sizi devredişi bırakmıyor…
Uluslararası zeminde sıfıra düşersiniz, sıfıra!

Bu da IKI, o halde Suriye bu adımı NEDEN atmıyor…
NIYE???

😊 ZILI, Kerstin

Sarışın bir felaketi…
“Hapt ihr was mit dem Önder zu tun?”
Das bin ich!
“Wir waren zusammen in der Schule”

Hep derim…
Utangaçtım, hala öyleyim bazen, özel durumlarda…
Kıza açılmamıştım, sonradan açıldım kabak çiçeği gibi…
Aradan 35 – 40 sene falan geçmiş, hala ismimi biliyor…
Ah Önder ah salak Önder…
Ulan salak, düz nefes yapabilecektin…
Cesaretin olsaydı, dizler…
Dizlerim…
Aptal herif, APTAL!

Çok ağrım var, uyuşturucu, ağrı kesici, krem ve yine ağrı kesici. Uyumadım ki kâbus göreyim, hayatim olmuş bir kâbus

El bileğim, bir bu eksikti

Pek “değerli” öğretim üyeleri, profesörler…
Eğer…
Sizlerin BILGISI, analiz yetisi ağzınızdan dökülen LAFLARDAN ibaretse…
YANARIM…
Üzülürüm öğrencilerinize.

Açsam mı bir “siyaset akademisi”
Atatürk milliyetçiliği temelinde bir eğitim yeri?
INANIN…
Gönül istiyor, neler neler…
Halim yok, kafa darmaduman…
Önder perişan!

Uykum geldi, yoruldum, çok yoruldum…
Kalk, otur…
Kapatsam dükkânı…
Neyle geçineceğiz, emekli anca ki ona bile yetmiyor masraflara…
Hayat…
Harçlık bazında!

Buna da şükür, buna da çok şükür…
En azından KIMSE dayanamıyor kapımıza, kimseye muhtaç olmadan yuvarlanıp gidiyor bu aile.

Yeminle…
Kendime güvenebilsem, bir an durmayacağım…
Çalışacağım. Yat yuvarlan, beş dakika iş, on beş dakika dinlen…
Kim verir bana iş, KIM?

GÜNDE…
Toplamda 50 dakika mıydı neydi?
Bir saatin, yani 60 dakikanın altında olduğunu çok iyi biliyorum, rakam hafızam…
Yasakmış, YASAK…
Alınlarını karışlarım, gidip avuç mu açacağım???