Ülkede DEPREM, YOK sadece Güneydoğu’da değil ki O Cezayir’de

Bak kardeşim bugüne kadar pek dilendirmediğim bir geçeği anlatacağım sana…
Sor kendine Merkel neden siyaset değiştirdi?
Bu PEZEVENK…
Suriye, Libya falan…
NEDEN?

Dün…
Önce kardeşin yaş…
Sonra evladın SENELER süren, yok “sınıfta kalmadı” çakmadı…
Pezevenk uzatabildiği kadar uzattı, sanki bizim öyle bir lüksümüz var…
Bitirme başarısını kutladım, kutladık.

Masadayız, mükellef bir sofra…
😊
Herkesin çatalı herkesin tabağında…
Tam bir aile ortamı, sohbet, muhabbet…
DayDay…
Az kaldı, söz döndü dolaştı ona geldi…
Kardeş hala inanamıyor, halbuki işin içinde…
> Bologna süreci <
İle başladı, kısmen, birçok alanda Bachelor – Master kaldırıldı…
1988’de dünya çapında 388 üniversite…
Bolongna’da…
>>> Magna Charta Universitatum <<<
Sözleşmesine imza attı.

Anlatmışımdır, daha ben o zamanlar “henüz” hayata atılmıştım…
ISTESEYDIM BILE…
Bilişim okuyamazdım, yoktu çünkü bugünkü şekilleriyle…
YOKTU!

😊
Tabii anne – babası, laf – söz düşmez bana…
Bıraktık sofra adabını bir tarafa, dedim ya herkesin çatalı herkesin tabağında…
Sordu…
Bachelor sistemini, yüksek öğrenim AMA bana göre asla ve katta bir üniversite kalitesinde değildir. Başaltım eskiyi ve yeni anlatmaya…
Dedim…
DIKKAT burası önemli, zaten hep öyleydi de bir yerde ARTIK TAMAMEN ÖYLE…
Bilinçli olarak bu kelimeyi kullanıyorum…
Okul…
Eskiden de her şeyi öğretemezdi sana, ARTIK…
Zaman öyle değişti ki SEN…
Kendi gayretlerin ile telafi edeceksin eksiklikleri!

Çok kısa anlattım…
Gerisini sen anla…
MECBURSUN ARTIK…
Mecbur ister insan ister devlet…
Kabuğundan çıkmaya…
Ekmeği, bilgiyi, nüfuzu aramaya…
Bazen…
Manda boku gibi yayılırsın ya…
Ah KAFA!

Jeton…
Düştü DayDay’da!

Şaşkaloz elbette şaşıracak yolu, Rabbim cennet der belki O gidecektir cehenneme. Ne yap yap hayatına orospu çocuklarını sokma! Sokma, acıma acınacak hale gelirsin sonra

Kadından başlayalım…
Onlarda insan…
😊
Vay be tespite bak tespite(!)

Gerçekten…
Demin benzinciye gittim, sigara…
Kasada bir hatun…
Birde dev yarması, benim en azından üç katim…
Kadın demeye bin şahit lazım…
Tanışıklar herhalde konuşuyorlar aralarında sanki ben yokum…
“Bırakacağım bu işi bir daha pazara”
Diğeri…
“Haklısın, biliyorsun bende yaptım ama eksikliğini his ediyorum”
😊
450 “liradan” bahis ediyorlar, olursa 450 ne ki?
Leblebi çekirdek parası, OLMADI MI…
Vay haline.

Yeni geldim, ilaçlara yine geciktim.

Parasızlığı bilmem ne edeyim, varlığı bir dert, yokluğu yara…
Yarına yine gelecek elektrikçi, Önder 5 demeden yolda…
Bunu biliyor muydunuz?
> her ikinci Alman kendine EK iş bulmak ZORUNDA <
Daha geçenlerde haberlerden geçti, şahidim bu sabah konuşmaya…
BILMIYORUM NEDEN…
Öndere daha doğrusu bu ailenin erkeklerine azmak hiç iyi gelmiyor…
ANINDA…
Falaka, offf öyle bir dayak ki sonu koma…
Sonra…
Tutar elimizden, TUTAR…
😊
Mevla’m.

Ulan adiler, doğru yapın bir kere yapın…
Mutfak neredeyse bitmişti, temizliği VE ELEKTRIKLER…
Sadece mutfak mı, tüm evde sorun var…
Bir yeri “tahmin etti” dedi kapatınız, sizin suçunuz…
“Plaka”
Fotoğraflarım bir ara, (2,5 metre karesi paket) yani 85 gayme…
Metre karesi düz hesap 25 “lira”
Paket kazığı!

Ben söküyorum gayet dikkatli, yapıştırırız sonra…
Arkadaş geldi, soktu tornavidayı, trak, trak kırıldı plaka…
Onun parası değil ya…
Uzaktan bak mermer sanki, yakından da anlamıyorsun, ancak elleyince…
Çakması ama bizim hoşumuza gitti.

Dün arkadaş ve elektrikçi arasında, neredeyse yumruklaşma…
Herif bırakacaktı isi, ulan sen yaptın sen düzelt…
Ne hakaretler karşılıklı…
Giren…
YINE, bir kez daha Öndere girecekti!

Zar zor yatıştırdım, arayı buldum elektrikçi gitti…
Bizimki deliriyor…
Ki hâkli…
Aldı eline kontrol kalemini, ben çıkardım takım taklavatı (elektik, elektronik ölçüm cihazları)
Bulduk hatayı, herifler bağlamamış, Türkçesini bilmiyorum, yok toprak değil…
N’i!

Tüm evde yapamayız aynisini…
Fatura yok elimde, gerekte yok ki…
Mukaveleme var Werksvertrag, fiyatı, brüttü…
ISTESEM…
Ağlatırım anasını!

Niyetinde değilim, yeter ki bitsin!

Sabah düştüm ya yola…
Kadınlar…
Hafta içi iş, ev…
Yemek, çoluk çocuk, koca…
Dedim elimden geldiği kadar yapayım temizliği, yok kabası zaten, sürekli elim üstünde…
Kim yapacak sonra…
Biraz daha ince işi yani, en sonunda kadın eli değsin…
Aldım elime çamaşır tozunu, tahta fırçasını…
Pranga mahkûmu sanki…
Bir oda, mutfak…
Saat ikiye kadar, acıma acınacak hale gelirsin sonra.

Bazen, nadiren…
Bile bile sokarım kimi “pisliği, orospu çocuğunu” hayatıma…
Yok…
Nadiren yanılırım insanda, PARA…
Geldiler bak…
Yine gelecekler AMA ah Önder…
Ver parayı yaptır işi!

Çalışabilsem…
El ekmek tutsa…
Ama yok…
İdare et yani.

Benimkisi küçüğü…
Derdin, sorunun küçüğü…
BAK…
Gör, ANLA…
Kime, kimlere emanet ettin memleketi!?

SENIN…
Para “değildi ki derdin”
Dinin, imanın…
Elden mi gitmişti?

NEDEN…
Ben misali…
Doksan dokuz kere ayni yerde yeniden başla, para…
Ne elde kaldı ne avuçta…
Siktiriyorsun dinciye kendini???

Ağzına sağlık HOCAM, Prof. Dr. Ulucan (Fırat Üniversitesi)

Biliyordum ya biliyordum VAR OLDUKLARINI…
Ağzına düşesim geldi…
Yıl 1976 Çin’de 7,8 şiddetinde bir deprem…
Yasaklı Kent kuruldu kurulalı 200’den bundan fazla şiddetinde depreme meydan okudu…
Test edildi, merak etti batılı NEDEN, NIYE…
10…
TEKRAR 10 şiddetinde testler ile hala bu şekilde yapı tarzı ayaktaydı!!!

Anlatmaya başlamıştım, bitiremedim…
DINLE…
ADI PEZEVENK, bademler bu insanın sözüne pür dikkat kesilin…
KENDIM…
Mesleki tecrübe, rezonans denilen ile az mı uğraşmak zorunda kaldım?!

Hiç konuya bu yönden yaklaşmadım, akıl akıldan üstündür diye boşuna dememiş atalar…
Üç benden…
3 senden, altı metre az değil ki yangın yönetmeliği…
Sıçramasın kıvılcımlar çatıdan çatıya…
Öyle ya…
Fizik, Allah’ım ne kadar aptalım!

Hatırlıyor musunuz düzenlerler, köprüler üzerinde kıtadan kıtaya geçme yarışı…
Hani köprü sallanmaya başladı, yıkıldı yıkılacaktı?
Köprünün özgül frekansı ile atılan onca adımın ki birbirini örtmeye başlamıştı?

Öyle ya…
Dere yatağı demezsin, uçurum…
Kendi binanın, evinin frekansı, depremde yaylanma…
Girmişsin göt, göte…
Sallanma özelliği demezsin, komşununkini, tokuşur sallanma ile binalar kafa kafaya…
Yıkılır…
Kalır insanlar altında!

Kurban olayım gerçek bilim, bilgili, bilge YOKKK…
Sadece bilim insanına değil, her türlü VEYA sadece bir türlü AMA gerçek bilgi sahibi olana…
Elini ayağını ÖPEYIM böyle insanları dikkate alan yöneticilerin!

Sahiiii…
Yasaklı Kent, ahşap…
VE ESNEKLIK!

DEPREM…
Elâzığ…
Bu yerleşim yerlerinin köyleri YOK MU???
HEPIMIZ bilmiyor muyuz köy evlerini?
“Yeni” yapılanların kalitesini?

Sosyal Medya…
Tutuklama…
NEDEN ulan neden ne köylerden bir haber var…
Ne başka yerlerden?
Neden tutuklarsınız insanları?

Soranı…
Sorgulayanı???