Kenarından, köşesinden BAZEN tam içinden benim dünyam. En azından eskiden dünyamdı, artık çeyrek bir emekli

Öğrenmek istiyorsan




Kim dost kim düşman bilemezsin

İnsanoğlu…
Yüzüne güler, sırtından vurur seni…
Fazla mı şüpheciyim, hastalık derecesinde?
Olabilir, hasta ettiler beni…
Beden zaten yedi darbeyi…
Ya ruh dediğin, iç dünyam?

Allah bilir!

Hep derim, çok şükür Allah’ıma…
Zayıf yanım, fazlaca aileciyim…
Sevdiklerim…
Çoğu zaman hak ettiğinden fazla, çok fazla insana önem veririm.

Bildiğim halde yapıyorum bunu, bile, bile.

Allah nasip etti…
Ben yaşadım, gördüm…
Dün konuşuyoruz ailece, dedim ne senin ne senin var hayat tecrüben…
Offf…
Evlat isyanlarda, ya oğlum, paşam benim…
Elbette her insan edinir kendine göre tecrübe, yaşar kimi acı tatlı olayı…
Elbette…
Ve yine insana özgü bir deneyim, ben yaşadım…
Benim yaşadıklarım en acı en tatlı tecrübe…
Rahmetli babam gelir aklıma; “eloğlunun yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış!”

Tabii ki onun, hanımın yaşı ne?
Ya ben başlarındayım, SÜREKLI gözüm atmaca gibi üzerlerinde…
Tabii olabilir kimi şey, benim görmediğim, bilmediğim…
İnsan…
Her şeyi bilmemeli AMA ya bu gözün gördüklerini, yaşadıklarını, bildiklerini ne etmeli?

Neyse…
Mesele bu değil, gelelim saadete…
Ennn…
Sana en yakın olandan şüphe duy…
>>> sağlıklı bir şüphe <<<
Her dediğine inanma, Mevlâna…
Der gerçi:
“Acı su da, tatlı su da berraktır. Sakın görünüşe aldanma…
Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan hal ehli olandır.“
Ve devam eder sözlerine…
“Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.



Sevgide güneş gibi ol,
dostluk ve kardeşlikte
akarsu gibi ol,
hataları örtmede gece gibi ol,
tevazuda toprak gibi ol,
öfkede ölü gibi ol,
her ne olursan ol,
ya olduğun gibi görün,
ya göründüğün gibi ol”

Bu açıdan bakıldığında daha uzun bir yol var önlerinde…
Herkesin bildiği kendine…
Herkesin kendine göre vardır yetenekleri, becerileri…
Bu yüzden JSOC gibi birimler koordine eder bu güçleri…
Ve…
Meydana çıkar ölümcül, etkili bir özel tim, göreve, üstenecekleri göreve göre biçilmiş bir kaftan.

ISA…
Intelligence Support Activity…
Tüm bu birimlerin “beyni, hafızası” bilgi merkezi…
Hükümet birimlerince kısaca Activity diye anılmakta…
NIYE tanıtıyor, anlatıyorum sizlere bu dünyayı?
Niye?
Anlayacaksınız sözlerimin sonuna geldiğimde…
En azından anlayacağınızı umut ediyorum, bakalım!?



CIA benzeri bir oluşum…
DIKKAT…
Aralarında >>> dil bilimcileri de <<< var…
Kelimeler ve önemleri…
Pilotlar, çekirdekten yetişmiş istihbaratçılarda var…
“Dağı, kepçe kepçe taşırlar”

Hatırlı okuyucularım bilirler, bir bilişim stratejisidir…
Anlatmışımdır bunu çokça…
Sorunu gör, TÜMÜNÜ gör ama soruna çözüm bulmak için problemi küçük küçük parçalara ayırıp analiz et…
Michelangelo gibi ressamlar yapardı…
Neredeyse tüm ressamlar yapar(dı) bunu, örneğin arkeologlarda uygular bu stratejiyi, “tuvali – toprağı” Kare, kare böler öyle çizer veya kazırlar, yaparlar yapacaklarını…
Pablo Escobar, Saddam Hüseyin örneğin böyle yakalanmıştır.

### >>> bu strateji çok önemlidir, uygulanmıyor her halde ne Türkiye’de ne Tayyipistanda <<< ###
YOKSA…
PKK, üst düzey yöneticileri çoktan papazı yemişti!

Bilgi demek para demek…
PARA…
Herkes benim gibi salak değil ki…
Versin bedava!

İstihbarat dünyasında, bilişimde her şey bir şekilde para demek, para…
Çok, çok, çok para…
Yeri gelmişken bir parantez açıp “örtülü ödenekleri” hatırlatmış olayım…
Tabii…
Kimi hükümet vardır bu ödenekleri millet, vatan menfaatine harcar…
Kimisi…
Yandaş, yoldaş doyurur!
NOKTA

Ve evet…
Bu birimlerin kimisi artık > global headhunter < konumundadır…
Kafatası avcıları…
Son derece etkili!

Zaten heriflerin fıtratında var, bademlerin deyimi ile…
Kovboy bunlar, tarihleri yazar kafatası avcılarını…
Az mi Kızılderili’nin yüzdüler başını?

Manitu versin bunların cezasını!

Örtülü ödenek dedik de…
Bilmem bilir misiniz?
Amerika’da…
Örtülü ödenek kongre denetimi altında, başkan hesap vermek zorunda…
Yok öyle kafana göre harcamak, Kasımpaşa usulü ileri demokrasilerde görebilirsin böylesini ANCAK!!!

Ve…
DIKKAt DIKKAT DIKKAT
Sızıntıları önlemek için var tabii kimi tedbirler, örneğin…
Kimi olayların, gelişmelerin perde arkasına bakmaları neredeyse imkânsızdır…
Harcanan paraların…
Bu yine hükümetin denetimindedir, anlayacağınız var karşılıklı bir denetim!



05.03.2014
Obama, 495.604.183.000…
😊
Kısaca, düz hesap 496 milyar dolarlık 2015 yılı için…
Savunma bütçesini kongreye onay için sunar…
Yakından incelendiğinde bu bütçe…
> örtülü ödeneğin <
Yükseldiği gözlemlenmektedir.

###
Bak kardeşim…
Sana burada anlattıklarım, her yerde okuyabileceğin, öğrenebileceğin şeyler değil…
BIR…
İkincisi, yuttum gerçi VE daha yutmam gereken birçok şey var…
Bu kadarcığı bile başa hayal edemeyeceğin kadar iş açar!

Ona göre dikkatli oku, öğren ki…
Bu riske girdiğime değsin!
###



10 Mayıs 2019 13:37 sendika.org sitesinde yayınlanan habere göre…
Kahpenin…
“Çiğdem Toker, örtülü ödenek ile ilgili hazırladığı harcamalar tablosuna göre 16 yıl öncesine göre 17,5 kat artan örtülü ödenek harcaması toplamda 14,5 milyar TL’ye ulaştı”

Erdoğan’ın 2003-2018 döneminde yaptığı toplam örtülü ödenek harcaması: 14,5 milyar TL

İlgili haberi daha yakından incelediğimizde…
Söyle bir çizelge, tablo çıkıyor karşımıza:

Hadi ora Amerika…
Denetim var…
Ulan bu orospu çocuğu DENETIMSIZ Emine’nin bir taraflarına mı sokuyor bu paraları…
Yoksa cebe…
Yandaş, yoldaşa mı gidiyor BIZLERIN parası?

İlgileniyorsan bunu okumanı tavsiye ederim:

Bütçeye bak bütçeye…
Gelire…
Sonra gidere!

Sözcü, ilgili haber

Oturduğum yerden…
Ananızı, avradınızı sikerim ulan…
Önderin deli tepesini attırmayın!




Denetimsiz bütçeler ile…
Ne belirlenen taktik ne ekonomik…
Veya siyaseten belirlenen hedeflerin tutturulup, tutturulmadığı saptanmaz. Denetim yok ki…
Harcanıyor paralar ama ne için, amaca ulaşıyor muyuz ulaşmıyormuşuz beli değil.

>>> Tabii şu ihtimalide göz ardı etmemeliyiz <<<
Bazen bu örtülü ödeneklerde bulunan paralar ile bırak yandaş, yoldaşı bir tarafa…
İktidarda bulunanların ekonomik ve veya siyasi beceriksizliklerini örtbas etmek için kullanıldığı da bir gerçek olarak karşımıza çıkmakta!
NOKTA

Daha önce de sormuştum; İmamın oğlu…
Okuyun lütfen bu rezilliği, dünkü sözcü gazetesinde yayınladı:

+

İstanbul…
Gık çıkmıyor gık yok gık!

Hatırlayın baştan beri bu şahıs hakkında söylediklerimi…
Sizlerin de midesi bulanmıyor mu, hiç mi aklınıza bir şeyler gelmiyor?

“Türkiye ekonomisinin kalbi, 20 milyon nüfusu ile birçok ülkenin nüfusundan fazla olan, dünyanın en güzel şehri iken betonlaştırılıp doğadan kopartılan, çirkinleştirmek için elimizden geleni yaptığımız İstanbulumuzun Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 gider bütçesi 23.8 milyar TL.Yani bu kadar para harcanması öngörülmüş. Bu giderlerin 20.6 milyar lirası belediye gelirleri ile karşılanacak. Aradaki fark olan 3.2 milyar liralık gider ise borçlanma ile finanse edilecek.“

https://www.aydinlik.com.tr/istanbul-belediyesi-nin-2019-butcesi-mustafa-pamukoglu-kose-yazilari-subat-2019

Strateji ve bütçe başkanlığına inanacak olursak…
Bu sene için bütçe gideri 961 milyar, gelirimiz ise 880,4 milyar Tayyip Lirasıymış…

2019 Bütçesine Genel Bakış


Tekrar İstanbul’a dönelim, g.t kadar yerde böylesine yolsuzluk yapılabiliyorken…
Sizlerin hiç aklı kesiyor mu İstanbul’da yolsuzluğun olmaması…
Kesiyor mu?

İmamın oğlundan tık yok, tık!
Hep dedim hep iddia ettim, birini diğeri ile değiştirecekler…
Al birini vur ötekine!


Devam edecek…