Hala evdeyim

Kafam kalkmıyor, canım istemiyor…
Bıktım koşturmaktan, problemlerden…
Sorun çözmekten…
İğrendim kendimden, halsizliğimden.

Su gibi aziz ol…
Ak, aş dağları tepeleri. Geçtiğin yerleri yeşert, yaşa ve yaşat…
Canlıya can ver, ol umut…
İyi de enerjin tükenince?

Görüşmem var, önemli bir mesele…
Toplayamıyorum iki buçuk gramı, gelmiyor bir araya. Dedim ya yol göründü…
Bu sefer alacağım Zigana’yı…
F63’ü…
Dayadım şakağıma, basamadım tetiğe…
Bahane(!)

Anası, evladı…
Ne iyi oldu ne iyi geldi biliyor musunuz?
Yalnız kalmam, çok zor oldu, çok güç. Öylesine bir tükenmişlik…
Bu koşturma niye?

Dün geldi Alman evime, senelerden beri tanıdığım, lafladık…
Gitmiş Wiesbaden’e, protesto yürüyüşüne, PEGIDA, AFD’ye karşı yürüyüşe. Bu mücadele niye?

Acaba doğru muyum, yanlış mi?
Valide olacak yanımda, bir güvence…
Kalkmam lazım, kalkamıyorum halim yok…
Bildiklerimi, kanıtlayabileceklerimi yazmam lazım yazamıyorum…
Su gibi aziz ol, can ver AMA…
Anlayana…
Su sel olunca…
Can alıyor, zarar veriyor!

Çağrı

Üretmeden tüketime güzel bir örnek…
Senelerden beri dokuz günlük bayram tatilleri…
Turizmciler çağrıda bulunuyor…
“Tatil devam ediyor. Eylülde gel!”

O kadar çok çalışıyoruz, üretiyoruz ki(!)

Evet…
İnsan fani, Allah baki!

Fani dünya

Memento mori…
Latinler…
Hükümdarlarının kulağına bu cümleyi fısıldarmış.

Ölümcül olduğunu anımsa!