Meskûn mahal meselesi

En zor çatışma şekillerinden biridir, bir diğeri cangıl muharebesidir…
Dağlarda çatışmak ne kadar zorsa, şehirlerde, kasabalarda, köylerde çatışmak bir o kadar zordur…
Veya insan görmemiş, balta girmemiş yerlerde!

Eğitimi de farklıdır, silah donanımı da…
Allah var yukarıda, haberlerde ne TSK ne Tayyip haberlerine inanmıyorum AMA…
Bu…
Anlaşılan bir geçek; Tayyip Silahlı Kuvvetleri de olsa sivil yaşama özen gösteriyor…
YOKSA…
Dünya hayatımızı kaydırırdı şimdiye!

Çok şükür kaç gündür şehit haberleri gelmiyor veya geliyor ve bizlerin haberi yok(!)

Ancak…
Girdin mi cehenneme…
ZORUNLU OLACAK…
Göreceğiz, Allah Mehmetlerimizi korusun…
Allah en kısa zamanda bu millete akil ve fikri versin…
Açsın gözlerini, görsünler yalın gerçekleri…
Kurtulalım hırsızlardan, dolandırıcılardan.

Yokkk vallahi billahi Nasrettin Hoca işi değil, halis-mulis Önder işi!

Hanım katılıyor gülmekten…
Hem çok hoşuna gitti hem komiğine…
Dün gece var ya geberdim soğutan…
Oturma odasında kaloriferleri yakamıyorum…
Nasıl üşüdüm tarif edemem.

Her ne kadar valide dese de bizler için “bunlar apartman p.çi”…
Ki bizim suçumuz değil apartmanlarda büyümemiz, yaşam şartı gereği…
Hatırlı okuyucularım bilirler kimi konularda deneyimim var…
Bunlardan biri nasıl hayatta kalırım meselesi…
Demin yaptım, beş dakikada Beşiktaş…
Taşlar…
Sadece deklarasyon değil kardeşim, içindeki yakıt bitince ışınan taşlar ki dokunamazsın öylesine sıcak, bir saat kadar daha ısısını çevreye yayacak…
Anlayacağın…
Kendi şömineni kendin yap!

Belki inanmayacaksınız ama…
Alevleri öylesine yönlendirdim ki, fitillerin uzunluğunu…
Ses çıkarıyor, çıtır çıtır değil gerçi…
Pıt, pıt diye ama…
Garip kulun şöminesi!

😊

Veee…
Yeminle ısıtıyor hem de nasıl!

Allah’a çok şükür AMAAAA

Gırtlağıma kadar battım, evet…
Bataklığın içindeyim. Yeni bir şey değil benim için…
Ne yapmam, nasıl yapmam gerektiği hakkında da > fikir < sahibiyim…
Ancak…
Sadece bir insanım bir…
İkincisi…
Tepem atmasın, köprüleri yıkmakla kalmam, dinamitlerim…
Çok kötü bir huydur çok çok feci. Köprüden arta kalanı yakar, küller üzerinde tepinirim!

Uzun lafın kısası…
Yaptığımın hakkını vermeye çalışırım, özellikle bu gibi konularda pardon nedir bilmem.

Almanya’da yaşayanlar bilir…
İmzanın önemini ve ehemmiyetini, her ne kadar tuttuğunu koparan birisi olsam bile…
Herifler beni boşuna emekliye ayırmadı, sadece bir çeyreğim.

En büyük korkumdur, kâbusum…
Kaybetmek…
Yok ne para ne pul. O kadar çok kaybettim ki hayatımda, alıştım bunlara diyebilirim…
Ama…
İnsan kaybetmeye alışamıyorum, alışamıyorum, alışmakta istemiyorum!

Çok dikkatli, hassas bir denge izlemeliyim…
Bu kesin…
Sinirler dayanır mı, onu bilmiyorum.

Bir – iki – üç

Birincisi…
Babayım, baba…
İskele babası, Şam babası değilim, en azından öyle olmadığımı umuyorum…
İkincisi…
Ağabeyim, küçüğümden mesul, büyüğüme karşı hesap vermekle görevli…
Üçüncüsü…
Su katılmamış salağım kardeşim tam bir salak!

İçimde yine O tarifsiz korku, tedirginlik, heyecan…
Saat 9 gibi dananın kuyruğu kopacak ya hero ya mero…
Ya harç bitti yapı paydos benim yaptığım gibi veya tam gaz ileri!???

Karar merci artık en tepesi…
Osman varken Osmancıkla uğraşmam, görevli yani yetkili kişiden aldım sözü, gördü yapılanları…
Var ufak tefek daha yapılması gerekenler AMA…
“O kadarcık kadı kızında da olur, düzeltilir” dedi verdi elime listeyi…
Ben getirmedim bu durumlara AMA gırtlağıma kadar girmiş bulunuyorum kubura…
Evet…
Biri yapar sürer arabayı b.k kuburuna, TayyIT’in yaptığı gibi…
Bir başkasına kalacak vaziyeti kurtarmak(!)

Yeminle korkuyorum, çok korkuyorum…
Gücüm, kuvvetim kalmadı mücadele etmeye, sinirlerim tamamen gitti!